İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4573 %-0.07
36,4748 %-0.32
3.508.266 %3.257
3.061,67 0,27
Ara
MUHALIF GAZETECILIK KÜLTÜR SANAT Emel Seçen Özgürlük Heykeli'nin Amerika yolculuğunu yazdı

Emel Seçen Özgürlük Heykeli'nin Amerika yolculuğunu yazdı

Yazarımız Emel Seçen, Osmanlı hakimiyetinde iken Mısır Valisi tarafından sipariş edilen, parası ödenen Özgürlük Heykeli'nin önce Paris'te bir depoda çürümeye terk edildiğini ardından ABD'ye yolculuğunu anlattı.

Yazarımız Emel Seçen'in, "İster Osmanlı İster Türk Medeniyet ve Kültür Bir Vizyondur" başlıklı makalesi şöyle:

Tarihimizi bilmediğimiz ve değerlerimizi korumadığımız için bir sarmalın içinde debelenip duruyoruz.

Bugünlerde ortaya atılan her konu gibi heykel sanatı ile imtihanımız, herkesin dilinde ama bunu yıllardır yazdığımız halde hâlâ unutulduğunu görünce yinelemek farz oldu. Velhasıl Diyarbakır ilimizde karpuz içinden çıkıveren tosunlara gitmeyeceğim merak etmeyin, o karpuz çoktan çatladı!

Çünkü tarihi surları bile güneşi kesiyor diye yontan zihniyet için ne denilebilir ki!

Tarih bilmiyor ve unutuyoruz diyoruz, gündem Amerika ise yol alalım şöyle bir o meşhur özgürlük heykeline…

ÖZGÜRLÜKLER ÜLKESİ

1860 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu sorumluluğunda olan Mısır’ın Hidiv’i (Mısır Valisi) Said Paşa, Süveyş Kanalı inşası için imzaladığı antlaşmanın gereği olarak, Port Said Limanı girişine konulmak üzere 93 metre yüksekliğinde heykel yaptırdı. Heykelin meşale tutan sağ eli 13 metre, başının genişliği iki tacı ile beş metre, yüksekliği 46 metre; kaidesi de hesaba eklendiğinde 93 metre. 

Özgürlük heykelinin başının etrafında yer alan tacın yedi sivri ucu yedi kıtayı simgelemektedir. Hani diyoruz ya mehter bölüğü eşliğinde, iki ileri bir geri, dünyanın hâkimi Osmanlı.

O Osmanlı ki Said Paşa’nın tüm çabalarına ve Sultan Abdülaziz tarafından peşinatı ödenmesine rağmen o heykele sahip olamadı. Heykel nedeniyle çıkabilecek huzursuzluklar nedeni ile Hidiv İsmail Paşa daha önceden planlanmış olan yere dikilmesini engelledi ve bakırdan yapılan bu eser Paris şehrinde bir depoya kaldırıldı.

1885 yılı geldiğinde Fransa, ABD ile iyi giden ilişkilerinin bir nişanesi olarak gösterişli bir heykel yapılması için yine özgürlük heykelinin sanatçısı heykeltraş Frederic Auguste Bartholdi’ye gitti. Sanattan anlamayan Osmanlı’nın depoya mahkûm ettiği heykeli çıkartıp, Eyfel kulesinin mühendisleri Bartholdi & Gustave Eiffel elinden yeni bir şekilde revize edildikten sonra New York’un gökdelenleriyle ünlü Manhattan bölgesinin tam karşısına, Liberty (Özgürlük) Adası’na yerleştirildi.

Bugün Amerika denince simge haline gelen özgürlük heykeli, 1886 yılında açılmıştır.

1984 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine giren Özgürlük Heykeli’ni yılda ortalama dört milyon kişi ziyaret etmekte. Üstelik Trump dönemi sığınmacı politikaları sonrası daha da fazla turist çekmekte. 

Ne de olsa ÖZGÜRLÜK, her birimize her koşulda lazım.

Fransa, ABD kuruluşunun 100. yılında sağ elinde özgürlük meşalesi ve sol elindeki tablet üzerinde 4 Temmuz 1776, Bağımsızlık Bildirgesi tarihi yazılı olan ve özgürlük arayışındaki herkes bugün heykelin içinden tam 168 basamak ile meşaleye kadar uzanmaktalar.

Onlar basamakları çıka dursun biz o yıldan bu yıllara depolara ya da hurdacılara vermekten hiç çekinmediğimiz heykellerimize ve öz değerlerimize yapılanları yani indiğimiz basamakları tek tek düşünelim.

Bugünlerde sanatçılar tepki gösteriyormuş zihniyet bu, yıllardır neden sustunuz, demezler mi?

Özgürlükler Ülkesi, öyle kolay olunmuyor!

Ama sizler de haklısınız, maalesef ciddi bir nitelik sorunu ve bu ülkeden aydın yetişmiyor!

Olsun, yine de iyi tarafından bakalım. Herkesin uyanışı farklıdır.

Depolara ve hurdacılara bırakılanları, vizyonsuz yaklaşımları 19 Haziran Cumartesi bu yazının devamı olarak bulacaksınız.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *