İstanbul
Kapalı
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9852 %0.39
36,8901 %-0.9
95.162,81 %-4.272
3.234,31 0,19
Ara
Muhalif. KÜLTÜR SANAT Karadenizli kadınların yaşamı “Kaferum of Hola” isimli tek kişilik oyunla sahnede

Karadenizli kadınların yaşamı “Kaferum of Hola” isimli tek kişilik oyunla sahnede

Karadenizli kadınların yaşamı “Kaferum of Hola” isimli tek kişilik oyunla sahneye taşındı. Oyunu babaannesinin ve anneannesinin yaşamından yola çıkarak yazan Meva Küçükakyüz, Türkiye’de sanat son 20 yılını, oyunda da geçen “Önce her şeyi unutup, kocaman bir gülüyorum. Sonra aklıma bir şeyler geliyor ve o gülücük donakalıyor” sözleri ile tanımladı.

Haberleri
Okunma Süresi: 3 dk

Karadenizli kadınların yaşamı “Kaferum of Hola” isimli tek kişilik oyunla sahneye taşındı. Oyunu babaannesinin ve anneannesinin yaşamından yola çıkarak yazan Meva Küçükakyüz, Türkiye’de sanat son 20 yılını, oyunda da geçen “Önce her şeyi unutup, kocaman bir gülüyorum. Sonra aklıma bir şeyler geliyor ve o gülücük donakalıyor” sözleri ile tanımladı.

Karadenizli kadınların yaşamı Ankara’da, “Kaferum of Hola” isimli tek kişilik oyunla tiyatro sahnesine taşındı. Otobiyografik bir hikayeden yola çıkılan Kaferum of Hola, kadınların karşı karşıya kaldıkları baskılara karşı kendi hikayelerini işliyor. Oyunu, babaannesi ve anneannesinin yaşamından yola çıkarak yazan Meva Küçükakyüz, aynı zamanda oyunu sahneliyor. Oyunu ödüllü yönetmen Binnaz Dorkip yönetiyor.

Küçükakyüz, ANKA Haber Ajansı’na oyun hakkında yaptığı açıklamada, “28 yılda yazılmış bir oyun” dedi. Küçükakyüz, “Babaannemden sonra anneannemi de kaybettiğim gün onların hikayesinin muhakkak anlatılması gerektiğini ve aile arasında hoş bir seda olarak kalmaması gerektiğini düşündüm” diyerek, oyunun evrensel kavramları içerisinde barındırdığını dile getirdi. Küçükakyüz, şunları söyledi:

“Anneannem molla denilecek insanların arasında büyüdü. Babası da çok tutucu bir insandı. Kendini şöyle ifade ediyordu, oyunda da bunu söylüyorum zaten. ‘Yeni yetme bir kızdık, dışarıda, düğünde bir horon tepmemize izin vermezdi babam. Ama sabahtan akşama kadar tanımadığım insanlarla tapanda çalışırken bunu hiç sorun yapmıyordu, çünkü çalışıyorduk. Bizim için her şey günah, günah, günahtı’. Normalde toplumda ne bilinir. Erkek kadına teklif eder, erkek kadınlarla dışarıya çıkar. Böyle bir ataerkil bir yapı var. Anneannem özgür bir ruh barındıran bir insandı. Tüm bu baskılamalara rağmen. Ben onun büyükbabamı kaçırışını bir başkaldırı olarak görüyorum. Yani eğer ki bir erkek tarafından üzüleceksem, mutsuz olacak ve ezileceksem babamın tarafından değil benim seçtiğim insan tarafından üzülürüm ya da ezilirim. Ya da onunla mücadele ederim. Bu bir başkaldırıydı bence.”

Küçükakyüz, Türkiye’de son 20 yılda sanatta yaşanan gelişmeleri ve “baskıyı” ise oyunundan bir sahne ile “Önce her şeyi unutup, kocaman bir gülüyorum. Sonra aklıma bir şeyler geliyor ve o gülücük dona kalıyor” diye açıkladı.

Aralık Sahne’de izleyiciyle buluşan oyunun bir sonraki perdesi 3 Haziran 2022’de yapılacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *