İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7641 %0.03
37,3512 %-0.48
102.556,37 %1.121
3.148,77 -0,07
Ara
Muhalif. KÜLTÜR SANAT Sinema tarihinde iz bırakan 9 kadın yönetmen

Sinema tarihinde iz bırakan 9 kadın yönetmen

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle odağımız sinemaya çevirdik ve dünya sinemasında iz bırakmış kadın yönetmeleri bir hatırlayalım dedik. İşte dünyadan ve Türkiye'den 9 kadın yönetmenle sinemanın kadın tarihi...

Okunma Süresi: 4 dk

SİNEMANIN İLK KADIN YÖNETMENİ: ALICE GUY-BLACHÉ

Fransız sinermacı Alice Guy-Blaché (1873 - 1968) sinema tarihinde kurmaca bir film çeken ilk yönetmenlerden biridir. 1896'dan 1906'ya kadar muhtemelen dünyadaki tek kadın yönetmen olan Guy-Blaché ses senkron ve renk denemeleri yapmış, farklı ırklardan oyuncularla çalışmış ve özel efektlerle ilgilenmişti. İlk filmi "La Fée aux Choux" ("Lahana Perisi") birçoklarına göre sinema tarihinin ilk kurmaca filmidir. 1922'den sonra sinemadan kopan Guy-Blaché 100'e yakın film çekti ve 1968'de ABD'de hayata veda etti.  
 

HOLLYWOOD'DA YALNIZ BİR KADIN: DOROTHY ARZNER

Kariyerine sessiz sinema yıllarında başlayan ABD'li Dorothy Arzner (1897-1979), erkek egemenliğinin hüküğm sürdüğü Hollywood'da 1927 - 1943 yılları arasında film yöneten tek tek kadın sienmacıydı. Sinemasında feminist temaların izlerine rastlanan Arzner'in Katharine Hepburn, Lucille Ball gibi yıldızların kartiyerlerinin başlamasında önemli rolü olduğu söylenir. Eşcinselliğini asla gizlemeyen ve Amerikan Yönetmenler Birliği'nin (DGA) ilk kadın üyesi olan Arzner aynı zamanda sesli film çeken ilk kadın sinemacıdır.

PROPAGANDA FİLMLERİNİN GÖLGESİNDEKİ KADIN: LENI RIEFENSTAHL

Alman sinemacı Leni Riefenstahl (1902-2003) 2. Dünya Savaşı öncesi çektiği Nazi propaganda filmleri yüzünden tüm kariyeri lekelense de yeteneği tartışılmaz bir yönetmendi. Hitler'in bir konuşmasını dinleyen ve ona hayran olan Riefenstahl sonradan Yahudilerin soykırıma uğradığı bilgisine asla sahip olmadığını iddia etmiş ama çektiği proraganda filmlerinin gölgesinden bir türlü çıkamamıştır. Bıraktığı iz şüphesiz son derece kötü çağrışımlara yol açsa da filmleri en azından berlge niteliği taşımakta ve sinemasal anlamda son derece üst düzey bir nitelik barındırmaktadır

FELLINI'DEN EL ALAN KADIN: LINA WERTMÜLLER

Yıllarca kuklacılık yaptıktan sonra sinemaya geçen İtalyan yönetmen Lina Wertmüller (1928) kariyerinde Federico Fellini'nin etkili olduğunu gizlemiyor.  "8 1/2" filminde Fellini'nin asistanlığını yapan Wertmüller ilk filmi "I Basilichi"yi 1963 yılında çekti ama asıl ününü daha sonraki yıllarda çektiği filmlerle sağladı. Özellikle 70'li yıllarda çektiği filmlerle İtaylan sinemasının en bilinen bazı komedilerine imza atan Wertmüller 1977 yılında çektiği "Seven Beauties" ile En İyi Yönetmen dalında Oscar'a aday gösterilen ilk kadın yönetmen olmuş, 2019'da ise Onur Oscar'ı ile ödüllendirilmiştir.

FİLMLERİ TARTIŞMA YARATAN KADIN: LILANA CAVANI

1960'lı yıllarda önce RAI televizyonu için çalışmaya başlayan Liliana Cavani (1933) kariyerinin ilk yıllarında tarihi belgesellere imza attı. "Philippe Pétain: Processo a Vichy" adlı belgeseliyle 1965'te Venedik Film Festivali'nin belgesel yarışmasında Altın Aslan ödülünü alan Cavani asıl uluslararası ününü 1974 tarihli "The Night Porter" ("Gece Bekçisi") ile yapacaktı. SS kampından mkurtulmuş bir kadınla aynı kampta ona zulmeden bir Nazi subayının yıllar sonra karşılaştığı Viyana'da sado-mazo bir ilişkiye girmelerini anlatan film hem eleştirmenler hem de izleyiciler arasında büyük tartışmalara yol açtı.

ALTIN PALMİYELİ TEK KADIN: JANE CAMPION

Sinema tarihinde En İyi Yönetmen Oscar'ına aday gösterilen ikinci kadın olan Yeni Zelandalı sinemacı Jane Campion (1954), inanılması güç ama, Altın Palmiye kazanmış tek kadın sinemacı ünvanına sahip. Ressamlık yaparken kendini ifade etmekte yetersiz bulduğu için disiplin değiştirmeye karar veren ve sinemaya geçiş yapan Campion 1980'li yıllarda kısa filmler çekmeye başladı. 1982 yılında Cannes Film Festivali'nin Kısa Film Altın Palmiye'sini kazanan yönetmen adını tüm dünyada duyurduğu "The Piano" ile Hollywood'daki yerini sağlamlaştırdı ve hem sinemada hem TV'de dikkat çeken işlere imza attı.

İLK OSCAR'LI KADIN: KATHRYN BIGELOW

"The Hurt Locker" ile sinema tarihinde  En İyi Yönetmen Oscar'ını kazanan ilk kadın olan Kasthryn Bigelow (1951) muhtemelen bu listede eril bakış açısını yansıtan ve kendini bir şekilde iktidarla aynı hizaya sokan ender isimlerden. Özellikle "Zero dark Thirty" filmiyle filmiyle ABD'nin terör şüphelisi tutsaklara uyguladığı işkenceleri onaylayan bakış açısıyla şinmşekleri üzerine çeken Bigelow daha çok ilk filmlerinin 6yüzü suyu hürmetine listemizde açıkçası.

TÜRKİYE'DEN BİR ÖNCÜ KADIN: BİLGE OLGAÇ

Türk sinemasında kadın yönetmen deyince akla gelen ilk isim hüç şüphesiz Bilge Olgaç (1940-1994). Bugün sinemamızda kadın yönetmenlerin sayısı gitgide artıyorsa bunda Bilge Olgaç'ın yıllar önce açtığı yolun etkisi vardır muhakkak. Üstelik Yeşilçam'da erkek egemenliğinin zirvede olduğu, kadın meselelerinin bile erkek yönetmenler tarafından ele alındığı dönemlerde film üzerine film çekmiş, talihsiz bir yangın sonucu belki de en verimli olacağı yaşlarda hayata veda etmişti. 60'lı yıllarda başladığı sinema kariyerinde 40'a yakın film çeken Olgaç toplum sorunlarına dikkat çeken filmleriyle sinemamızda unutulmaz izler bıraktı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *