İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4835 %0.01
36,5870 %-0.01
3.432.602 %0.06
3.066,55 0,43
Ara
MUHALIF GAZETECILIK M. ÖZEL Akbelen’de neyin mücadelesi var?

Akbelen’de neyin mücadelesi var?

Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi’nde yer alan Akbelen Ormanı'nda devam eden ağaç katliamına karşı köylülerin mücadelesi devam ediyor. Köylüler neyin mücadelesini veriyor? Olaylar nereye varacak? Muhalefet Akbelen’de yapması gerekenleri yaptı mı? Enerji ve İklim Uzmanı Önder Algedik net cevaplarla konuya açıklık getirdi.

Muhalif Röportaj – Oğuz Büber

Muğla Milas'a bağlı İkizköy'de bulunan Akbelen Ormanı'nda, ağaçları katledilmesine karşı yöre halkının ve desteğe gelen vatandaşların direnişi sürüyor.

Muhalif okuyucularının yazılarıyla da tanıdığı Enerji ve İklim Uzmanı Önder Algedik, Akbelen’deki ağaç katliamına dair en çok merak edilenleri yanıtladı. Akdelen’deki direnişe dair önemli noktaları  anlattı…

 

Soru: Akbelen’de neyin mücadelesi var?

Akbelen’de yaklaşık 45 yıldır süren bir doğa mücadelesi var aslında. İlk 1977’de Maden açılmasıyla başlayan, sonra 1987’de ilk santralin açılmasıyla devam eden ve daha sonra Kemerköy’ün açılmasıyla beraber süregelen bir süreç var.

Bölge halkı yarım yüzyıldır mücadele ediyor

Halk yaklaşık yarım yüzyıldır mücadele ediyor. Burada yapılan tahrip edilen doğanın çok daha fazlasının tahrip edilmesi. Bunu da halkın parasıyla dünyanın bir birikimini, doğayı yok ederek yapmaya çalışıyorlar. 

Dolayısıyla baktığımız zaman aslında ne doğa açısından, ne ekolojik açıdan, ne toplumsal açıdan, ne enerji politikaları açısından; bir faydası olmayan, direkt zararı olan yapmanın değil yapmamanın herkese de fayda sağladığı bir durum söz konusu. Yapılan her şey bütün herkese; yani bu toplumda tüketicilere de, işçilere de, memurlara da, sanayiciye de zarar. Tek kar eden aslında şirket diyerek özetleyebilirim.

Soru: Olayların akıbetini nasıl görüyorsunuz? Yürütmeyi durdurma kararı gelir mi? 

İnsanların karşı çıkmasına siyaset kulağını tıkarsa durmaz. Siyasetin kulağını açması gerekiyor. Siyasetçiler geldiler, fotoğraf verdiler. Ama hiçbiri görevini yerine getirmedi. Görevini yerine getiren var mı? Ötesine geçen siyasetçi ise çok az. İstisnalardan bahsetmiyoruz. 

Burada sorun şu. Elektrik Piyasası Kanunu son yasama döneminde 10 defa değişmiş. Çoğuna milletvekillerimiz katılmadığı gibi; muhalefetten evet oyu verenleri biliyoruz. Şimdi onlar “ah, vah” demek yerine Meclis’i olağanüstü toplayıp buradaki hukuksuzluğu tespit etmeleri gerekmez mi? 

Bütün ülke Akbelen için acı çekerken, Meclis’in toplanmaması utanç verici bir durum

Bütün ülke Akbelen’i konuşurken Akbelen için acı çekiyorken, bir şeyler yapmaya çalışıyorken Meclis’in bu konuda kayıtsız kalması, bu konuyu gündem etmemesi, toplanmaması utanç verici bir durum. Meclis bunun için toplanmayacaksa, toplanmasın zaten bundan sonra. Akbelen’deki şiddeti incelemeyecekse, Akbelen’de ilgili bakanlıkların görevlerini ne kadar yerine getirdiklerine bakmayacaksa, bu konuda oylarını aldıkları millet için çalışmayacaklarsa çok da bir anlamı kalmıyor. 

Akbelen’e gelme sebepleri fırça yememek için!

Türkiye’de bu olaylar hep aynı şekilde sirayet ediyor. Zaten öyle olmasıydı Akbelen meselesi 45 yıldır süren bir mesele olmazdı. Bir kere bile gelmemişler siyasetçiler, bu saatten sonra gelmeyeceklerse görevlerini yerine getirmeyeceklerse artık hiç getirmelerine gerek yok. Niye Akbelen’e gittiler geçen hafta? Çünkü Motorlu Taşıtlar Vergisi konusunda çok fırça yiyince Meclis’i olağanüstü topladılar. Daha fazla fırça yemeyelim diye gittiler. Biraz olayı aydınlatmak lazım, turistik fotoğraf çekip geri dönmekle olmaz. 

“Muğla Valiliği ağaçların dikilebilir, sökülebilir bir nesne olduğunu düşünüyor”

Soru: Muğla Valiliği, Akbelen Ormanı'nda kesilen ağaçların yerine 130 bin fidan dikileceğini duyurmuştu. Bu söylemin mantıklı bir izahı var mı sizce?

Türkiye Cumhuriyeti Muğla Valiliği ağaçların dikilebilir, sökülebilir bir nesne olduğunu düşünüyor. Bunu da açıkça ortaya koymuşlardır. Üzülerek bu gerçeği kendilerine söylemem gerekiyor ki; ağaçlar sökülebilir, dikilebilir şeyler değiller. Onların bir hayatları var, ekosistemleri var. Ağaçlar bir orman ekosisteminin parçası. Oradan söktüm, buraya diktim denilebilecek bir durum yok ortada. Bu madenle sadece ağaç kesmiyorlar. Aynı zamanda ormanın taban toprağını yok ediyorlar, ormanı cansızlaştırıyorlar. Oradaki milyonlarca organizmayı çoğaltamazlar.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *