Şerefiye Sarnıcı, İstanbul’un Tarihi Yarımadası içerisinde bulunan en eski su yapılarından biri. Yapının 2. Theodosius (408 - 450) döneminde yapıldığı tahmin ediliyor. 1600 yıllık tarihiyle zamana meydan okuyan sarnıç, tarihle iç içe olmak ve eski çağlardaki yaşanmışlığı hissetmek için eşsiz bir deneyim noktası.
Sarnıç, adını Osmanlı döneminde yer aldığı mahalleden almıştır. Yüzyıllar boyunca şehrin su ihtiyacını açık ve kapalı sarnıçlar karşılamıştır. Şerefiye ve Yerebatan gibi şaşaalı kapalı sarnıçlar çoğunlukla Büyük Saray, Nymphaeum ve Zeuksippos banyolarına su sağlamıştır. Şerefiye Sarnıcı yaklaşık 24 metreye 40 metre bir alan üzerine inşa edilmiştir. Tavan yüksekliği 11 metreyi bulan sarnıcın içerisinde 45 adet yelken tonoz ve 32 adet sütun yer almaktadır. Üzerlerinde impost bloklar taşıyan Korinth üslubundaki başlıkların tümü sarnıca özel olarak Marmara Adası mermerinden yapılmıştır. Başlıklar akantus (ayı pençesi) yaprakları ile bezelidir. Yapının iç duvarları su geçirmez sıva ile kaplanmıştır ve köşeleri su basıncına dayanması için kavislidir. Duvar kalınlığı ise yaklaşık 2,5 metredir.
1600 yıllık miras
Sarnıcın üzerine 1800’lerin sonu, 1900’lerin başında yapıldığı düşünülen ve 1912’de İstanbul Şehremaneti Binası olarak kullanılan Arif Paşa Konağı inşa edilmiştir. Bu bina 1930 - 1984 tarihleri arasında İstanbul Belediye Hizmet Binası, ardından Eminönü Belediye Binası olarak hizmet vermiştir. 2010 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, Eminönü Belediyesi binasının ek kısımlarının yıkımı gerçekleştirilmiş, tarihi yapıya zarar vermeden binanın altında kalan, yakın zamana kadar pek bilinmeyen Şerefiye Sarnıcı ortaya çıkarılmıştır.
İstanbul’daki Bizans dönemi alt yapılarına kıyasla özgün döşemelerinin görülebilmesi ve orijinal Korinth başlıklarının çok sağlam vaziyette günümüze kadar gelmiş olmasıyla dikkat çeken Şerefiye Sarnıcı’nın çevresi, etrafında bulunan betonarme yapıların sökülmesi ve çevre düzenlemesinin ardından arkeolojik bir park hâline dönüştürülmüştür.
Etkileyici etkinlikler
Türkiye’nin ilk 360° projection mapping sistemine sahip müzesi Şerefiye Sarnıcı aynı zamanda dünyada bu sistemin entegre edildiği en eski yapı konumunda. Sarnıç, 1600 yıllık tarihi sanat ve teknolojiyle buluşturarak büyüleyici bir deneyim sunuyor. Ziyaretçiler 2 farklı mapping gösterimi arasından dilediğini seçebiliyorlar: Geçmişten Günümüze Şerefiye Sarnıcı & Su Medeniyeti İstanbul.
“ Geçmişten Günümüze Şerefiye Sarnıcı”
Mekân algısını üç boyutlu tecrübe edebileceğiniz; bunu yaparken de hem Şerefiye Sarnıcı’nın hem de İstanbul’un su kültürünün izini sürebileceğiniz mapping gösterimlerinin ilki; beş ana bölümden oluşuyor. 10 dakikalık gösterinin ilk bölümünde, sırasıyla duvarlar, sütunlar, tavanla buluşan ve mekân algısını, farkındalığını artıran 3D efektlerle, Şerefiye Sarnıcı’nın mekânsal özelliklerine tanıklık ediliyor.
Gösterinin ikinci kısmında İstanbul’un su yollarının izi sürülüyor; kemerlere ve isale hatlarına atıfta bulunan bölümlerin ardından şematik su yolu tasvirleriyle kemerler ve sarnıçların bağlantıları deneyimleniyor.
İstanbul’un kolektif hafızası ve tarihi katmanlarını yeni bir dille sunan bir diğer bölümde, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları dönemleri dijital bir yorumla sarnıç duvarlarında hayat buluyor. Bu yorumlara ikonalar, çini sanatından örnekler eşlik ediyor.
Bu özel gösterinin son bölümünde ise Birinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan işgallerin ardından tek yürek olup bağımsızlık mücadelesi veren ve Kurtuluş Savaşı sonrası yeni bir Cumhuriyet kuran bir halkın hikâyesi gösteriliyor; sonrasında Şerefiye Sarnıcı’nın eşsiz tarihi ve mimari yapısına geri dönüş yapılıyor.
“Su Medeniyeti İstanbul”
Kısa süre önce gösterilmeye başlanılan yeni mapping, ziyaretçilerini su medeniyetinin izini sürmeye davet ediyor. İstanbul’un kadim tarihini “su şehri” temasıyla ele alan yani mapping gösterisini, haftanın her günü deneyimleye imkanına sahipsiniz.