Muhalif Özel
Hatay-Antakya Havaalanının “yarılan pisti” son örneklerden biri. Oysa bilim adamları, Amik Ovasında, kuruyan Amik Gölü aynasına yapılan pistin “son derece riskli konumda olduğu” yolunda sayısız uyarıda bulunarak havaalanının buraya yapılmasına karşı çıkmış ancak seslerini “hükümete” duyurmamışlardı. İnşaası YDA müteahhitlik grubu tarafından gerçekleştirilen havaalanı su baskınları nedeniyle de defalarca kullanım dışı kalmıştı.
—-Bilinçsiz yapılan liman—
Jeomorfoloji doçenti Emre ÖZŞAHİN de bu isimlerden biriydi. İşte olarak Özşahin’in 2010 yılında hazırladığı rapordan kimi alıntıları “yorumsuz” sunalım:
“Antakya Hava Limanı Amik Gölünün kurutulmadan önceki göl sınırları içine yapılmıştır. Ancak jeomorfolojik özelliklerin göz ardı edilerek bilinçsiz bir şekilde yapılan bu limanda daha sonraki yıllarda bazı doğal riskler oluşmuş veya oluşabilecektir.
Havaalanı yer seçiminde, yüzey şekilleri ve zemin yapısı çok önemlidir. Jeomorfolojik açıdan ve zemin özelliklerinden dolayı uygun olmayan alanlar doğal risklerle karşı karşıyadır. Özellikle ülkemiz arazilerinin yüzde 97’sinin sismik hareketler, yüzde 40’tan fazlasının
da yer kaymaları, sel ve taşkınlar açısından can ve mal kayıplarına neden olabilecek bir risk altında olduğu düşünüldüğünde bu durum daha net açıklanabilmektedir. Hatay havaalanı da jeomorfolojik özelliklerden kaynaklanan taşkın, zemin özelliklerinden kaynaklanan deprem riski altındadır.”
—Uyarılar dinlenmedi—
Raporda havaalanı pistinin inşaasından önce “deprem riski” nedeniyle uyarılarda bulunulduğu ancak bu uyarıların dikkate alınmadığı dile getiriliyor:
“Havaalanının deprem riski açısından bu durumu, inşaası sırasında da bir çok kez gündeme gelmiştir. Hatta Hatay Jeoloji Mühendisleri Odası bu konuda; “Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Dairesi, Devlet Su İşleri, Kandilli Rasathanesi ile Fırat Üniversitesi işbirliğince bu alanla ilgili hazırlanan raporlarda inşaa edilecek havaalanı pistinin fay hattı ve kurutulan Amik gölü üzerinde olduğu ve bu alanda havaalanı yapmanın mümkün olmadığı belirtilmektedir. Ayrıca, havaalanı yapılacak sahanın eski Amik gölünün merkezinde bulunması zemininin balçıklı durumda olmasına ve taşkın sonrası bu sahada 10 günden daha fazla süre zarfında su kalmasına neden olduğu ve bu şartlar altında havaalanı yer seçimini Amik Ovası tabanında, eski Amik Gölü sınırları içinde yer alan Hatay havaalanı yer seçimi açısından oldukça riskli bir konumdadır. Bu durum havaalanının yapımı sırasında da birçok kez gündeme gelmiş, ancak ne yazık ki gerekli hiçbir önlem alınmamıştır. Bu alan jeomorfolojik özelliklerden kaynaklanan sel ve taşkın, zemin özelliklerinden kaynaklanan deprem riski altındadır. Özellikle de bunlara bağlı ortaya çıkabilecek (sel, taşkın, su basması ve deprem, sıvılaşma) diğer olumsuz faktörler de bu alanı derin bir şekilde etkileyebilecektir.”