İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4848 %0.01
36,6914 %0.27
3.493.600 %2.056
3.065,56 0,40
Ara
MUHALIF GAZETECILIK M. ÖZEL Depremde Hatay-Antakya  Hava Limanı'nın pisti yarıldı

Depremde Hatay-Antakya  Hava Limanı'nın pisti yarıldı

Depremler, Türkiye’ye insan kaybı başta olmak üzere yıkılan binalar, yollar, hastaneler, askeri tesisler hatta havaalanları nedeniyle büyük bedel ödetmeye devam ediyor. Bu ağır bedelin gerisinde “bilim adamlarının deprem uyarılarının dikkate alınması” yatıyor.

Muhalif Özel 

 Hatay-Antakya Havaalanının “yarılan pisti” son örneklerden biri. Oysa bilim adamları, Amik Ovasında, kuruyan Amik Gölü aynasına yapılan pistin “son derece riskli konumda olduğu” yolunda sayısız uyarıda bulunarak havaalanının buraya yapılmasına karşı çıkmış ancak seslerini “hükümete” duyurmamışlardı. İnşaası YDA müteahhitlik grubu tarafından gerçekleştirilen havaalanı su baskınları nedeniyle de defalarca kullanım dışı kalmıştı.   

—-Bilinçsiz yapılan liman—  

 Jeomorfoloji doçenti Emre ÖZŞAHİN de bu isimlerden biriydi. İşte olarak Özşahin’in 2010 yılında hazırladığı rapordan kimi alıntıları “yorumsuz” sunalım:  

 “Antakya Hava Limanı Amik Gölünün kurutulmadan önceki göl sınırları içine  yapılmıştır. Ancak jeomorfolojik özelliklerin göz ardı edilerek bilinçsiz bir şekilde yapılan bu limanda daha  sonraki yıllarda bazı doğal riskler oluşmuş veya  oluşabilecektir.  

Havaalanı yer seçiminde, yüzey şekilleri ve zemin yapısı çok  önemlidir. Jeomorfolojik açıdan ve zemin özelliklerinden dolayı  uygun olmayan alanlar doğal risklerle karşı karşıyadır. Özellikle  ülkemiz arazilerinin yüzde 97’sinin sismik hareketler, yüzde 40’tan fazlasının  

da yer kaymaları, sel ve taşkınlar açısından can ve mal kayıplarına  neden olabilecek bir risk altında  olduğu  düşünüldüğünde bu durum daha net açıklanabilmektedir. Hatay  havaalanı da jeomorfolojik özelliklerden kaynaklanan taşkın, zemin özelliklerinden kaynaklanan deprem riski altındadır.”  

—Uyarılar dinlenmedi—  

 Raporda havaalanı pistinin inşaasından önce “deprem riski” nedeniyle uyarılarda bulunulduğu ancak bu uyarıların dikkate alınmadığı dile getiriliyor:  

 “Havaalanının deprem riski açısından bu durumu, inşaası  sırasında da bir çok kez gündeme gelmiştir. Hatta Hatay Jeoloji  Mühendisleri Odası bu konuda; “Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet  İşleri Dairesi, Devlet Su İşleri, Kandilli Rasathanesi ile Fırat Üniversitesi işbirliğince bu alanla ilgili hazırlanan raporlarda inşaa edilecek havaalanı pistinin fay hattı ve kurutulan Amik gölü üzerinde olduğu ve bu alanda havaalanı yapmanın mümkün olmadığı belirtilmektedir. Ayrıca, havaalanı yapılacak sahanın eski Amik gölünün merkezinde bulunması zemininin balçıklı durumda olmasına ve taşkın sonrası bu sahada 10 günden daha fazla süre zarfında su kalmasına neden olduğu ve bu şartlar altında havaalanı yer seçimini Amik Ovası tabanında, eski Amik Gölü sınırları içinde yer alan Hatay havaalanı yer seçimi açısından oldukça riskli bir konumdadır. Bu durum havaalanının yapımı sırasında da birçok kez gündeme gelmiş, ancak ne yazık ki gerekli hiçbir önlem alınmamıştır. Bu alan jeomorfolojik özelliklerden kaynaklanan sel ve taşkın, zemin özelliklerinden kaynaklanan deprem riski altındadır. Özellikle de bunlara bağlı ortaya çıkabilecek (sel, taşkın, su basması ve deprem, sıvılaşma) diğer olumsuz faktörler de bu alanı derin bir şekilde etkileyebilecektir.” 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *