Her biri kendi alanında uzman olan yazarlarımız bu haftaki yazılarında ‘kadın’ konseptine yer verdiler.
Muhalif’in değerli isimleri bu hafta "kadına dair" neler yazdı?
Pazartesi günü Sevgili Mustafa Tiğrek ile başladık:
Tiğrek, Türk Edebiyatı’nın en güzide şairlerinden Mavi Gözlü Dev’in yani Nazım Hikmet’in şiirlerindeki ‘kadın’ı anlattı bizlere…
‘Nazım Hikmet şiirlerinin satır aralarında kadın’
İklim yazarımız Yasemin Mıstıkoğlu’nun ‘Kadınlar Günü’ için hazırladığı bir hikayesi vardı.
Bu hikaye ‘Kayıp Bilim Kadınları’ndan birine aitti.
İklim krizine sebep olan ‘sera gazı etkisi’ varlığının keşfedilmesinde büyük katkısı olan, fakat sonrasında bu konu hakkındaki çalışmalarda ismi dahi geçmeyen Eunica Newton Foote’a.
‘İklim biliminin kayıp annesi’
Salı gününe geldiğimizde ise Kadınlar Günü’nde belki de en çok hatırlamamız gereken isimlerden Türkan Saylan’a ve onun en büyük eserlerinden ‘Kardelenler’e değinmek istedik.
Biliyorsunuz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Türkan Saylan öncülüğünde ‘Kardelenler / Çağdaş Türkiye’nin Çağdaş Kızları’ isimli bir proje gerçekleştirmişti. Proje, Anadolu’daki kız çocuklarının okuma hayallerini gerçekleştirme üzerine kuruluydu. Proje başarılı olmuş, keza yüz bini aşkın kız çocuğu bu proje sayesinde çağdaş ve kendi hayatını istediği gibi yaşayan kadınlar haline gelmişlerdi. Haber Koordinatörümüz Oğuz Büber'in içerikte değindiği kısım ise programın her geçen gün etki alanını daha da azaltmasıydı.
‘Türkan Saylan’ın Kardelenler’i soldu mu?’
Türkiye’de, kadınların başta siyaset olmak üzere tüm alanlara katılımı, genç cumhuriyetin kuruluşunun sonrasında gelen adımlarla ve çıkarılan yasalar sayesinde oldu.
Ankara’daki sesimiz Hülya Özmen de, Türkiye Cumhuriyeti’nde kadının siyasal haklarını kronolojik olarak anlattı bizlere.
‘Türkiye’de kadının siyasal hakları’
“Kadınım, adım yok
Durdum divana
Huzurum yok.
Ne seçebildim,
Ne seçildim
İlla ki sömürüldüm” diyerek başlıyor Emel Seçen kadın’ı tanımlamaya.
Değerli yazarımızın ‘Kadınım ben’ isimli yazısı sizlerle…
Sevgili Genel Yayın Yönetmenimiz Gülru Çongar Gezen, 2019 yılının Türkiyesi’nde, Anadolu’nun göbeğinde gerçekleşen korkunç bir olayı satırlarına taşıdı.
Henüz 16 yaşında ve geleceğe dair birçok hayali olan bir kız çocuğunun istismara uğraması…
‘Zoraki Kadın’
Her çocuk kuşkusuz masallarla büyümüştür.
Yazarımız Füsun Paşa’nın bu masallarla ilgili çeşitli soruları var:
“Bu masallar kimler tarafından yazıldı? Yazarlar kimler? Yazarların yarattığı, başrol verilen, sonrasında ilahlaştırılan bu karakterler hangi cinsel kimliğe ait?”
Yanıtını hepimiz biliyoruz. Ama Füsun Paşa, bunu çok güzel bir şekilde anlatıyor…
‘Masalları değiştiren kadınlar’
Yazarımız İç Mimar Özlem Algül, 8 Mart 2021 tarihinde bizlerle ilk buluştuğunda kaleme aldığı yazıyı paylaşıyordu.
‘Yazar kadın’
Akademisyen yazarımız Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, Kadınlar Günü’nün buruk kutlanacak olmasının gerçekliğini suratımıza çarpıyor.
Kalaycıoğlu dünyada, kadın ve kız çocuklarının yüzde 86’sının, şiddete karşı güçlü yasal korumanın olmadığı ülkelerde yaşadığını belirtirken; BM Kadının (Anlık) Cinsiyet Görüntüsü 2023 raporuna göre de 245 milyon kadın ve kız çocuğu, baba, kardeş, eş, yakın akraba gibi yaşam ortaklarından, komşu veya tanımadıkları erkeklerden fiziksel ve/veya cinsel şiddet görmekte, cinayete kurban gitmekte olduğunu söylüyor.
‘Misojenik dünyanın şiddet mağduru kadınları neyi kutluyor?’
Sevgili Ferai Tınç da Dünya Bankası’nın 2023 yılı ‘Kadınlar, iş hayatı ve hukuk’ raporunu işaret ederek Dünya Kadınlar Günü’nde gelen haberlerin pek de iç açıcı olmadığını söylüyor.
Verilen onca mücadeleye, kazanılan onca hakka rağmen kadın erkek eşitliğini sağlamak için daha yürünecek çok yol olduğunu da belirtiyor.
Tınç’ın bugün yayınlanan yazısı:
‘Dünya Bankası Raporu’nda önemli itiraf: Kadın hakları reformları hız kesti’
Lemi Özgen yazısında, kadınların haklarını almak için nasıl mücadele ettiğini ve 8 Mart gününü Kadınlar Günü olarak nasıl kabul ettirdiklerini o tarihi süreci bize yaşatarak anlatıyor.
Değerli Lemi Özgen’in ‘Yorgun gözlü kadınlar’ isimli yazısı
