Üniversiteli Özgecan Aslan, 11 Şubat 2015 günü Mersin'in Tarsus ilçesinde Suphi Altındöken isimli bir şahıs tarafından minibüsle kaçırılmış, cinsel saldırıya uğradıktan sonra öldürülmüştü.
Genç bir kızın vahşice katledilmesi Türkiye'deki kadın cinayetleri açısından bir dönüm noktası olmuştu. Toplumumuz bu cinayete sessiz kalamamış, ülkenin pek çok ilinde kadın cinayetlerini protesto etmişti.
Vahşi cinayetin sanıkları Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe, yargılandıktan sonra ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
O dönem yaşanan olayları hatırlarsanız cinayet faili Suphi Altındöken, Adana F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda bir mahkum tarafından 11 Nisan 2016’da öldürülmüştü.
Aradan 8 yıldan fazla bir zaman geçmiş olsa bile Türkiye, Özgecan Aslan cinayetini hiç unutmadı. Olayın ardından pek çok kadın toplu taşımada yalnız yolculuk etmeye korkar oldu.
Şimdilerde Özgecan Aslan'ın hayatının filme çekileceği haberleri gündemde. Filmin yönetmeni ve senaristi Seçil Çelebi ile filmin yapımcısı Mahmut Şirin, geçtiğimiz gün bir basın toplantısı düzenledi.
Konuyla ilgili konuşan Mahmut Şirin, “Maalesef Özgecan Türkiye’deki kadın cinayetlerinin sembolü ve biz onun çığlığı üzerinden cinayete kurban gitmiş bütün kadınların sesini duyurmak istiyoruz” açıklamasında bulundu.
Şirin konuşmasında film için Özgecan'ın ailesinin rızasının alındığını da belirtti. Profesyonel bir film çekeceklerini ve çekimler için tarihin henüz kesinleşmediğini dile getirdi.
Durum böyleyken sosyal medyada Özgecan Aslan'ın hayatının film olacağı haberine de tepkiler geldi.
.png)
.png)
.png)
