İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4878 %0.05
36,6775 %0.28
3.547.083 %3.467
3.074,19 -0,01
Ara
MUHALIF GAZETECILIK MAGAZİN Aydoğan Topal "Müzik bir okyanussa ben bir su damlası değilim"

Aydoğan Topal "Müzik bir okyanussa ben bir su damlası değilim"

Karadeniz'in güçlü sesi Aydoğan Topal müzik yolculuğunu ve hayatının bilinmeyenlerini Muhalif'e anlattı.

Karadeniz'in güçlü sesi Aydoğan Topal ile müzik yolculuğunu ve bu serüvene nasıl başladığını konuştuk.

Aydoğan Topal: Müzik yolculuğum ilkokul 2. sınıfta başladı...

"Kuzenim ortaokula gidiyordu ve müzik derslerinde blok flüt mecburiydi. Haftada bir gün götürüyordu diğer günler hep evde bırakıyordu. Aldım elime flütü nasıl birşey neye yarar sonra üfledim sesler çıkarmaya başladım. Bazı melodilere benzettim ve sonrasında geliştirerek profesyonel anlamda flüt çalmaya başladım."

"İlk defa keyboard gördüğümde çok şaşırmıştım"

"O zamanlar keyboard alacak durumumuz yok hemen eve gittim ve klavyenin tuşlarını kağıda çizip bir yandan flütle çalıp bir yandan da elimle adamın yaptığı hareketleri yapmaya çalıştım. Memlekete oyuncak org geldi para biriktirip onu aldım. Org'un üzerinde çalışmalar yaptım bayağı çalmaya başladım. Düğünlerde ve partilerde org'la Hemşinli Horon'u çalarak kendimi geliştirdim.

"Dağ bayır gezerek bağlama çalıyordum"

Bir kuzenim üniversiteye gittiğinde heveslenip bir bağlama aldı ama sonra bıraktı, bağlama evde kalıyordu ve kimseye dokundurmuyordu. Ben yengeme her gece rüşvet vererek bağlamayı alıyordum. Gece 12 de alıp sabah 6 ya kadar dağ bayır gezerek bağlama çalıyordum. Sonra bağlamayı aldım ama nasıl çalınacağını bilmiyorum. Klavye gibi düşündüm, yatırdım bağlamayı. Her ses bir aralık diye hesapladım. Vura vura doğru şarkıları yani yerlerini belirleyip melodileri çıkardım. Her pazar akşamı TRT'de müzik programları  olurdu. Orada bağlama nasıl tutulur, neler yapılıyor onları izleyerek, analiz ederek bağlama çalmayı öğrendim. Yaklaşık 2005 yılına kadar da sahnelerde bağlama çaldım. Sonrasında gitara döndük bu şekilde müzik serüveni başladı ve bugüne kadar geldi...

Aydoğan Topal röportajının devamını Muhalif Youtube kanalından izleyebilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *