Muhalif. Ankara - İnanç Uysal
Raporda COVID-19 salgınının sağlık sistemini olumsuz etkilediği belirtilerek, “Çalışmamızda son Omicron salgını sırasında akut miyokard enfarktüsünün (AME) ilişkili ölüm artışını ve uyumsuzluğunu değerlendirmeyi amaçladık. CDC’nin (Centers for Disease Control and Prevention (ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi) /Amerika Sağlık Bakanlığına bağlı bir birim) ulusal yaşam istatistikleri sisteminden alınan veriler kullanılarak, 01/04/2012 ile 31/03/2022 tarihleri arasında 1.522.669 AME-ilişkili ölüm tespit edildi. Dönemsellik hesaba katılarak pandemi öncesi ile pandemi arasındaki dönemde beklenen ve gözlenen AME ilişkili ölümler için yaşa göre standartize edilmiş ölüm oranları (ASMR- agestandardized mortality rate) demografik gruplar ve bölgeler incelenerek karşılaştırıldı. Pandemiden önce AME ilişkili ölüm oranları tüm alt gruplarda azalmışken pandemide bu eğilim tersine döndü” ifadelerine yer verilerek pandemi sonrası kalpp krizi kaynaklı ölümlerin artışına dikkat çekildi.
Omicron dalgalanmasının en son döneminde bile en genç yaştaki kadınlar ve erkeklerde anlamlı artış olduğunu belirten raporda, özellikle 25-44 yaş aralığında bu durumun en yüksek şekilde gerçekleştiği belirtildi. éAME ilişkili ölüm altı aylık yüzde değişimi en genç ve orta yaş grubunda sırasıyla % 5.3 ve % 3.4 artmıştı. Ölüm artışı (Tahmin edilen ve tespit edilen değerler arasındaki fark) en yaşlı gruplarda %13-18 arasında iken %23-34 ile en yüksek 25-44 yaş grubunda oldu. Artmış AMI ile ilişkili ölümcüllük eğilimleri, yakın zamandaki Omicron dalgalanmasında da en çok genç yaştaki erişkinlerde idi. Giriş (Sunum): Ölüm artışı Covid-19 pandemisinde göz ardı edilemez bir gerçek oldu. Birleşik Devletler ve Dünyada Covid-19’ a bağlı ölüm oranları özellikle 65 yaş ve üstünde, erkeklerde, küçük ırksal/etnik gruplarda arttı”.
Ölümlerin direk Covid 19 kaynaklı olmayanları içinde kalp hastalıklarının önemli bir yeri olduğu da raporda yer aldı, “Ölümcüllüğün artışı bir çok Covid-19 dışı özel sebeplerden oldu. Bu özel sebeplerin önemli bir bölümü iskemik kalp hastalığına ( İKH - kalp kasının kan ile beslenmesinin bozulması) bağlı kardiyovasküler hastalıkları içerir. Pandemi öncesinde İKH, 2019’a kadar yıldan yıla azalma eğiliminde olan Dünya çapında önde gelen ölüm sebebi idi. Ancak 2020’den sonraki mortalite eğilimi analizleri gösterdi ki covid-19 ilişkili İKH mortalitesi artışı önceki kazanımları sildi. Gerçek İKH ölüm artışı sebebi tam izah edilememekle birlikte bir çok muhtemel ve potansiyel sebep belirlendi. Örneğin yeni başlayan hastalık hikayesi olanların özellikle Covid-19 pandemisi döneminde ne yapacaklarını bilmemeleri, tecrübesizlikleri ve sağlık kurumuna geç başvurdukları hakkında fazlaca kanıt var idi. Ek olarak veriler gösteriyor ki, Covid-19 ile etkilenmiş bireylerde akut enfeksiyon fazı veya takip eden sürecinde akut koroner hadiseleri içeren trombojenik (trombosit ile damar tıkayan hadise) olaylar için risk artışı var idi. Yine muhtemeldir ki pandeminin ilk dönemlerinde artmış kardiyovasküler risk, virülansı yüksek varyantlardan dolayı gelişen daha ağır Covid-19 hastalığından kaynaklı idi” dendi.
