İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4730 %-0.02
36,5280 %-0.07
3.526.284 %2.999
3.072,67 -0,06
Ara
MUHALIF GAZETECILIK SAĞLIK Türkiye’de 13 bin 458 kişiye verem tanısı konuldu

Türkiye’de 13 bin 458 kişiye verem tanısı konuldu

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de 01.01.2020- 26.05.2021 tarihleri arasında 13 bin 458 kişiye verem tanısı konulduğunu açıkladı.

Dünya genelinde en fazla can kaybına neden olan bulaşıcı hastalıklardan verem (tüberküloz) Türkiye’de de ciddi sayıda ölüme yol açıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 01.01.2020- 26.05.2021 tarihleri arasında 13 bin 458 kişiye verem tanısı konulduğunu açıkladı.

Sağlık Bakanı Koca, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun “ 2020 – 2021 döneminde yıllara göre verem tanısı konan hasta sayısı ve illere göre dağılımı ne olmuştur?” sorusunu yanıtladı. Bakanı Koca önergeye şu yanıtı verdi:

“Bakanlık sistemlerine veri gönderimi yapan sağlık tesislerinden elde edilen sonuçlara göre, 01.01.2020 - 26.05.2021 tarihleri arasında "A15 - A19 tanılarından (alt kırılımlarıyla birlikte) Tüberküloz" tanı kodlarından herhangi birini alan 13.458 kişi bulunmaktadır.”
TÜRK TORAKS DERNEĞİ UYARMIŞTI

Türk Toraks Derneği tarafından yapılan açıklamada, pandeminin Türkiye’de, verem kontrolünü olumsuz etkilediği belirtilerek şu uyarılarda bulunulmuştu:

“2020 yılı verileri ile 2019 yılı verileri karşılaştırılmıştır. Buna göre verem savaşı dispanserlerinde yapılan muayene sayısı, korumaya alınan kişi sayısı, yapılan temaslı muayene sayısı ve bakteriyolojik inceleme sayıları yaklaşık %40 düzeyinde azalmıştır. Yeni kaydedilen tüberkülozlu hasta sayısı %26 oranında azalmıştır.

• Tüberküloz kontrolündeki bu olumsuz etkilerin başlıca nedenlerini sayacak olursak:

• Hastaların sağlık kurumlarına başvurmaması,

• Hastaların sağlık kurumlarına geç başvurması,

• Sağlık kurumlarının COVID-19 dışındaki hastalıklara yeterince zaman ayıramaması,

• Tüberküloz test ve tanı işlemlerinin yapılma oranındaki düşüş,

• Sağlık personelinin COVID-19 için görevlendirilmesidir.

Verem savaşı hizmetlerinin sürekli ve başarılı sürdürülmesi önemlidir. Bu konuda her türlü yetersizlik ve başarısızlık uzun dönemde olumsuz etkiler doğuracaktır.”

VEREM (TÜBERKÜLOZ) NEDİR?

Tüberküloz hastalığının etkeni “mycobacterium tuberculosis” ismi verilen bir basildir ve solunum yoluyla bulaşır. Tüberküloz aileden genetik (ırsi) olarak geçmez. Tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir. Binlerce yıldır var olduğu bilinen bu mikrop, hasta kişilerin öksürmesi, hapşırması, konuşması sırasında oluşan damlacıklar içinde havaya atılır. Tüberküloz basilinin içinde bulunduğu bu damlacıkların solunması ile sağlıklı bireyler enfekte olur (mikrobu alır). Enfekte olan her kişide mutlaka hastalık gelişmez. Alınan basiller kişiyi hastalandırmaksızın vücutta uyur durumda kalır ve vücut direncinin düştüğü bir anda hastalık oluşturur. Hastalık gelişme riskinin en yüksek olduğu dönem ilk iki yıldır.

Bulaşma açısından en riskli kişiler hastayla uzun süre aynı ortamda bulunan aile bireyleri ve yakın çalışma arkadaşlarıdır. Kaşık, çatal, bardak gibi yemek gereçleri, giysiler, çarşaflar gibi eşyalarla bulaşma olmaz. Verem mikrobu, güneş görmeyen ortamlarda havada uzun süre canlı kalabilir. Güneşten gelen ultraviyole ışınları verem mikrobunu kısa sürede öldürür. Bu nedenle insanların kalabalık olarak yaşadığı, havalanması yetersiz, güneş girmeyen ortamlar bulaşma için en riskli ortamlardır.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Tüberküloz hastalığı sıklıkla akciğerlerde görüldüğünden belirtilerinin önemli bir kısmı da akciğerlerle ilgilidir. Tüberküloz hastalarının en sık görülen yakınmaları şöyle:

“2-3 haftadan uzun süren ve tedaviye cevap vermeyen öksürük, balgam çıkarma, balgamında kan görülmesi, ateş, gece terlemesi, yorgunluk, halsizlik, kilo kaybı, iştahsızlık, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısı.”

Hastalığı ilerlemiş vakalarda bazen bu belirtilerin çoğu görülebildiği gibi, bazen de hastalığın erken dönemlerinde çok az belirti görülebilir. Bu yakınmalar genellikle hafif başlayıp yavaş ilerlediğinden pek çok hasta doktora başvurmakta gecikmektedir. Tüberkülozun erken tanısı için 2-3 haftadan uzun süre öksürüğü olan kişilerin en kısa sürede göğüs hastalıkları polikliniğine veya verem savaşı dispanserine başvurmaları gerekir.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Tüberküloz hastasının aynı evde yaşayanlara verem mikrobunu bulaştırma olasılığı yüksektir. Çünkü aynı havayı en uzun süre paylaşmaktadırlar. Bu nedenle, tüberküloz tanısı kesinleşince, bütün aile bireyleri ve hasta ile aynı havayı paylaşan işyeri ya da başka ortamdaki kişiler verem savaşı dispanserinde muayene için çağrılırlar. Temaslı muayenesi, eğer hastanın yakınlarında da hastalık varsa erkenden tanı koymayı sağlar. Türkiye’de hastaların yüzde 8-9’una temaslı muayenesi ile tanı konulmaktadır. Hasta olmayan ve risk taşıyanlara da koruyucu tedavi verilir. Koruyucu tedavi eğer düzenli kullanılırsa, mikrobu almış kişilerin hastalanmasını yüzde 90’a varan oranda önler. Özellikle çocuklarda koruyucu tedavi büyük önem taşıyor.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *