İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7508 %0.01
37,3191 %-0.56
103.034,54 %3.513
3.172,74 0,69
Ara
Muhalif. YAŞAM Yanlış beslenme stresi tetikliyor

Yanlış beslenme stresi tetikliyor

“Sadece stresten dolayı yanlış beslenmiyoruz, yanlış beslenerek de stresi besliyoruz”

Okunma Süresi: 2 dk

Bilimsel araştırmalar, çeşitli besin öğelerinin eksikliğinin stresi artırdığını gösteriyor. Obeziteyi tetikleyen etkenlerden stres ile beslenme arasında bir alışveriş olduğunu belirten Diyetisyen Gözde Karaca Kayan, “Sadece stresten dolayı yanlış beslenmiyoruz, yanlış beslenerek de stresi besliyoruz” dedi.

Teknolojinin gelişimiyle hareketsiz yaşamın yaygınlaşması ve beslenme alışkanlıklarının tümüyle değişmesi, obezite riskini artırdı.

Türkiye’de ve dünyada artan bir sağlık sorunu haline dönüşen obezite, fizyolojik ve psikolojik çok sayıda sorunu da beraberinde getirdi. TÜİK’in verilerine göre, Türkiye’de 15 yaş ve üstünde obezite görülme oranı yüzde 20’yi aştı. Bu orandan yola çıkarak yapılan hesaplama, Türkiye’deki her 100 kişiden 35’inin ‘obez öncesi’ kategorisinde yer aldığını gösteriyor.

TÜİK’in ‘Türkiye Sağlık Araştırması’nda kadınların yüzde 24,8'inin obez ve yüzde 30,4'ünün obez öncesi, erkeklerin ise yüzde 17,3'ünün obez ve yüzde 39,7'sinin obez öncesi olduğu görülüyor.

Pandemi sürecinde ölüm riskini artıran kritik faktörler arasında gösterilen obezitenin çok sayıda etkene bağlı olarak görülme sıklığını artırdığını belirten Kayan, “Stres de bunlardan biri olarak değerlendiriliyor. Stresin, çoğu zaman beslenmemizi, yiyecek seçimlerimizi etkilediğinden yakınırız. Fakat bu ilişki tek taraflı değil, aynı zamanda beslenme tarzımız da stresimizi etkiliyor” dedi.

“Mutluluk hormunu serotonin açısından zengin besinler tüketerek stresinizi yönetin”
Mutluluk hormonu olarak tanımlanan serotonin açısından zengin besinlerin stres yönetiminde büyük bir işlevi bulunduğunu söyleyen Kayan, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“Serotonin, vücudumuzda triptofan olarak isimlendirilen bir aminoasitten üretilir. Dolayısıyla triptofan açısından zengin besinlerin tüketimi, serotonin yapımını artırarak stres yönetimine katkıda bulunabilir. Hindi, somon, yumurta, kuruyemişler, peynir, ananas gibi besinleri günlük beslenmenize dahil edin. Yine aynı etkiye sahip bitter çikolata ile de kendinizi şımartabilirsiniz.”

''Güne sağlıklı bir kahvaltı ile başlamak stresin temel hormunu kortizolün etkilerinden korur''
Stresin temel hormonlarından kortizolun sabah saatlerinde yüksek seviyelerde olduğunu belirten Diyetisyen Kayan, “Güne sağlıklı bir kahvaltı ile başlamak vücudumuzu kortizolün etkilerinden korur. Bilimsel araştırmalar, B vitamini eksikliğinin öfke, depresyon gibi stres faktörlerini artırdığını ortaya koyuyor.

Tahıl, baklagiller ve yumurta gibi B vitamini kaynaklarını hayatınızdan çıkarmayın. Balık, keten tohumu, semizotu gibi depresyonu önleyen Omega-3 kaynaklarını sıkça tüketin. Yetersiz su tüketimi vücudumuzu stres altında bırakabilir. Düzenli egzersiz, meditasyon ve yoganın da stres yönetimindeki gücünden faydalanın” önerilerinde bulundu. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *