İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7549 %0
37,3001 %-0.61
101.854,42 %2.576
3.176,44 0,81
Ara
Muhalif. ÇEVRE İklim değişikliğinin en büyük sebebi: ''Metan gazı''

İklim değişikliğinin en büyük sebebi: ''Metan gazı''

IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) yayınladığı raporda ilk kez metan emisyonlarını azaltma ihtiyacına odaklandı.

Okunma Süresi: 3 dk

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), atmosferdeki metan gazı emisyonlarının insan faaliyetleri sayesinde tarihin en yüksek seviyesine ulaştığını açıkladı. Metan gazı emisyonlarının iklim değişikliğinde oynadığı role ilişkin ilk ciddi alarm zilinin çaldığını duyurdu. Yüzlerce bilim insanı dikkatini bu Pazartesi yayınlanan IPCC raporuna verdi.

Rapora göre; iklim değişikliğinin en kötü etkilerini ortadan kaldırmak ve ısınmayı şimdi azaltmaya başlamak için ülkelerin karbondioksit emisyonlarını düşürmesi yetmeyecek. Bunun yanı sıra metan gazı emisyonlarında ‘güçlü, hızlı ve sürekli azalmalar’ sağlamanın yollarını bulunması gerekiyor.

İklim değişikliğinde metan gazının etkisi büyük
Metan, küresel ısınmada kısa süreli fakat büyük rol oynuyor. Metan atmosferde yalnızca on yıl (ortalama) tutunabiliyor. Bu da onu 300 ila 1.000 yıl arasında tutunabilen karbondioksite kıyasla uzun vadeli ısınma için daha az riskli kılıyor. Ama burada asıl mesele şu; metan, karbondioksitten 80 kat daha güçlü.
Kapsamlı değerlendirme raporlarını sadece altı veya yedi yılda bir yayınlayan IPCC, geçmiş raporlarda metan gazına odaklanmıyordu. Bu kısmen, IPCC’nin iklimin uzun vadeli istikrarına odaklanmış olmasından kaynaklanıyor. Bu sebeple karbondioksit emisyonlarını azaltmak bir numaralı öncelik olarak görülüyor.

Ancak yeni rapor, mevcut durumumuzun ne kadar vahim olduğunu ortaya koyuyor. 2015 Paris İklim Anlaşması’nda bilim insanları yıllık sıcaklık artışının 1,5 derece olacağını öngörmüştü. Fakat günümüzde ısınma programın çok da ötesinde. Bu gezegenimizin öngörülen sıcaklığa on yıl erken ulaştığı anlamına geliyor.
Karbondioksiti uzun vadede azaltmaya devam ederken, ısınmayı hemen şimdi azaltmanın yollarını bulmaya başlamamız gerekiyor. Sonuçların ne olacağını görmeye başladık bile. Geçtiğimiz haftalarda ormanlarımızı kül eden yangınlar, seller, kuraklıklar ve iklimle ilgili diğer felaketler sadece başlangıç. Her türlü emisyonu mümkün olduğunca çabuk kesmek gelecek nesillere bırakacağımız Dünya için çok önemli.

İklim bilimcisi önemli açıklamalarda bulundu!
Çevre Savunma Fonu’nda iklim bilimcisi olan Ilissa Ocko Pazartesi günü yaptığı basın toplantısında, “[Bu rapordan] basit bir çıkarım yapmam gerekirse, bu da aciliyettir.” dedi. “Karbondioksitte ciddi kesintiler ve nihayetinde net sıfır emisyona ulaşmak, gelecekteki ısınmanın boyutunu sınırlamak için kritik olacaktır. Ancak metan gazı emisyonlarını azaltmak, şu anda ısınma oranını yavaşlatmanın en hızlı ve en etkili yolu.” şeklinde konuştu.

Aslında metan emisyonlarını azaltmak için ihtiyaç duyduğumuz birçok teknolojiye ve araca sahibiz. Ocko, bu baharda sorunlu endüstrilerde metanı azaltmak için mevcut tüm azaltma stratejilerimizi kullanmanın kısa vadede ısınmayı %30 yavaşlatabileceğini söyledi. 2050 yılına kadar ısınmayı 0,25 santigrat derece önleyebileceğini ortaya koyan bir araştırma yayınladı.

Bir ekolojist, sonbaharda meydana gelen donma nedeniyle kapana kısılmış büyük bir metan baloncuğu tutuşturuyor.
İklim değişikliği konusunda artık harekete geçmemiz şart. Çalışmaya başlayıp radikal kararlar almazsak gezegenimiz geri dönüşü olmayan bir noktaya gidecek. Kendimizi düşünmesek bile gelecek nesilleri düşünmeliyiz.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *