Emekli Büyükelçi Tugay Uluçevik'in paylaşımları şöyle;
Hamas - İsrail çatışması konusunda BM Güvenlik Konseyi "veto" kullanılması sebebiyle 20 gündür karar alamadığı için BM Âcil Özel Genel Kurulu harekete geçirildi. Ürdün'ün sunduğu ve Türkiye ile beraber 40 devletin ortak sunucu olduğu (Rusya dahil) Karar Tasarısı görüşüldü ve 27 Ekim günü oylama yapıldı.
Karar Tasarısı 14 "hayır" oyuna karşılık 120 "evet" oyuyla kabul edildi. 45 ülke "çekimser" oy kullandı. 14 ülke oylamada hazır bulunmadı.
Kararda, İsrail'e ve Filistinlilere yönelik terör faaliyetleri ve ayrım gözetmeden yapılan saldırılar dahil her türlü şiddet kınanmakta; hukuka aykırı olarak tutulan tüm sivillerin acilen ve şartsız serbest bırakılması ve uluslararası hukuk uyarınca söz konusu kişilere insani davranılması istenmekte; Gazze Şeridi'ndeki durum "ciddi ve korkunç" olarak nitelenmekte; bu durumun çocukların yoğunlukla bulunduğu sivil toplum üzerindeki olumsuz etkilerine işaret edilmekte; âcilen, tam, güvenli ve kesintisiz insani erişimin sağlanması talep edilmekte; BMGS Antonio Guterres'in çabalarına tam destek ifade edilmekte; âcil, kalıcı ve sürekli bir insanî ateşkes çağrısı yapılmakta ve çatışmaların durdurulması istenmektedir.
Gazze'ye insani erişim ve malzeme sevkiyatının kolaylaştırılması için gerekli adımların atılmasının gerektiğinin de belirtildiği ve İsrail'in Filistinlilerin Gazze'nin Kuzeyini terk etmelerine ilişkin talimatı geri almasının talep edildiği kararda "Sivil Filistin halkının zorla yerinden edilmesine şiddetle karşı çıkıyoruz" ifadesi yer almaktadır.
Kararda, ayrıca, Uluslararası hukuk ve BM kararları uyarınca sivil Filistin halkının korunması için âcilen bir mekanizma oluşturulması çağrısı yapılmakta; çatışmanın bölgeye yayılmasının engellenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. İsrail-Filistin uyuşmazlığının uluslararası hukuk ve BM kararlarına uygun şekilde ve sadece barışçı yollarla ve iki devletli çözüm temelinde çözülebileceği görüşüne yer verilmektedir.
Oylama sonucu aslında İsrail ve ABD bakımından bir çeşit siyasî tecrit tablosu ortaya koymaktadır. Karar tasarısına İsrail ve ABD ile beraber aleyhte oy veren devletler, Tonga, Paraguay, Papua Yeni Gine, Mikronezya, Marşal Adaları, Nauru, Macaristan, Guatemala, Fiji, Çekya, Hırvatistan ve Avusturya (14).
Türk Devletleri Teşkilâtı Gözlemci üyesi Macaristan'ın, İsrail ve ABD safında yer alması, Başbakan Orban'ın Sn Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dostluğu da dikkate alındında, kayda değerdir. Avrupa'dan Çekya, Avusturya ve Hırvatistan da "hayır" oyu kullanmışlardır."
Türkiye karara "evet" oyu vermiştir. AB'den Fransa, Belçika, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Portekiz ve İspanya ile AB üyesi olmayan Norveç ve İsviçre ve ayrıca Yeni Zelanda da karar tasarısına “evet” demişlerdir. Bu tablo AB blokunda konu bakımından bir çatlağa işaret etmektedir.
Rusya, İran, BAE, Mısır, Suudi Arabistan, Katar ve İİT’in diğer üyelerinin büyük çoğunluğu da karar tasarısını desteklemişlerdir.
AB üyelerinin çoğunluğu ve İngiltere ile Japonya “çekimser” kalmışlardır. Irak da “çekimser” oy kullanmıştır.
Bilindiği üzere BM Genel Kurul Karalarının üyeler bakımından bağlayıcı ve emredici bir mahiyeti yoktur. Bunula beraber, oylama sonucu, uluslararası camianın büyük çoğunluğunun İsrail – ABD ittifakının yanında yer almadığını göstermesi bakımından önemlidir.
1. Gazze'yi yöneten Hamas'ın 7 Ekim sabahı İsrail'e yaptığı baskın saldırı ile başlayan ve 21 gün içinde İsrail'de ve özellikle Gazze'de sivil halktan binlerce masum insanın canına mal olan çatışmalar durmak bilmiyor. Hamas ve Hamas'ın dostları maalesef masum insanları koruyamıyor. Madem halkını koruyamayacaktı Hamas bu ateşi neden yaktı?!
2. Hamas sadece Gazze'deki masum sivil insanları, günahsız yavruları ateşe atmadı, bölgede hattâ küresel plânda barış ve güvenliği sonu felâket olacak tehlikelerle karşı karşıya bıraktı.
3. Bölgedeki çeşitli devletler dış politikada kendi öz menfaatleri doğrultusunda attıkları adımlarda bölgede başlayan ve yayılma istidadı gösteren çatışmalar yüzünden sıkıntıya düştüler. Acaba Hamas bölge devletlerinin İsrail ile ilişkilerini normalleştirme girişimlerinden rahatsız olduğu için mi bölgeyi yangın yerine çevirmek istedi?!
4. Türkiye bir yıldan fazla bir zamandan beri bölgesinde ve Batı'da, ilişkilerindeki arızaları, kopuklukları giderme hamleleri yapmaktaydı. Bu hamlelerin yöneldiği Devletlerden biri de Netanyahu'nun Başbakanı olduğu İsrail idi. Bu girişimleri millî menfaatlerimiz doğrultusunda bulup desteklemiştik. Hamas'ın saldırısı, İsrail'in orantısız mukabelesi ile Türkiye'nin normalleşme adımları belki de başka bahara, hattâ baharlara kalacak. Bundan kazançlı çıkacak yine bizim ezelî hasımlarımız olacak.
5. İlkelere dayalı dış politikada olaylara bağlı olarak U dönüşler yapmak sağlık değil, zafiyet emareleridir. 15 Ocak 2023 günü Yunanistan’a “Bir gece ansızın gelebiliriz ve geleceğiz" diyoruz; 21 gün sonra 6 Şubat deprem felâketiyle birlikte 100 küsur ülke gibi bize âcil yardım ve can kurtarma elini uzatan Yunanistan için “Yunanistan ile dostluk” havasından bahsediyoruz. Aynı şekilde, İsrail ile yeniden dostluk yoluna girerken, Hamas'ın saldırısı ve İsrail'in mukabelesi oldu. Dostluk yoluna da bomba düştü!
Hamas - İsrail çatışması konusunda BM Güvenlik Konseyi "veto" kullanılması sebebiyle 20 gündür karar alamadığı için BM Âcil Özel Genel Kurulu harekete geçirildi. Ürdün'ün sunduğu ve Türkiye ile beraber 40 devletin ortak sunucu olduğu (Rusya dahil) Karar Tasarısı görüşüldü ve 27…
— Tugay ULUÇEVİK (@TugayUlucevik) October 28, 2023