İstanbul
Hafif kar yağışlı
4°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4625 %0.43
38,2087 %-0.12
95.338,00 %-3.107
3.438,40 0,27
Ara
Muhalif. GÜNDEM Bekir Ağırdır son seçimlerdeki seçmen eğilimlerini analiz etti: Oy verme davranışları kalıcı mı, değil mi?

Bekir Ağırdır son seçimlerdeki seçmen eğilimlerini analiz etti: Oy verme davranışları kalıcı mı, değil mi?

Bekir Ağırdır, 31 Mart yerel seçimlerinin sonuçları üstünde etkili olan dinamikleri mercek altına aldığı yazısında,  ”Partilere sadakat çözülüyor ama henüz karşı tarafa olan olumsuz duygular aşılabilmiş değil” dedi. Seçmen eğilimlerini analiz eden Ağırdır, bunun kalıcı olup olmadığının araştırılması gerektiğini ifade etti. Ağırdır, ”Muhafazakâr seçmen genelinde sol fikriyata özelinde CHP’ye olan duygusal ambargosunu aşabilecek mi?” sorusunu da yöneltti.

Okunma Süresi: 2 dk

Araştırmacı, KONDA yönetim Kurulu üyesi Bekir Ağırdır Gazete Oksijen’de kaleme aldığı ”Yerel seçim sonuçlarını tek bir dinamikten anlamlandırmak doğru mu?” başlıklı yazısında seçim sonuçlarını, “Sekülerler ve Kürtler gidişatı değiştirmek için oy verdi, partisinde gidişatı değiştirme kapasitesi görmeyenler de sandığa gitmedi. Muhafazakârlar iktidara itirazlarını göstermek için sandığa eksik gitti” şeklinde özetledi. Ağırdır, bu eğilimlerin kalıcı olup olmadığının araştırılması gerektiğini ifade etti.

Oy kullanmayanlar ve geçersiz oy kullanan toplam 15,4 milyon seçmenin sandık sonucunu belirlemede etkisini değerlendiren Ağırdır, “En düşük katılım oranı ve en çok oyu sayısal sonuçlara dahil olmayan seçmen büyüklüğü olarak kayda geçti” dedi. “Sansasyonel kayıp yalnızca iktidar bloku toplam oyunda değil aynı zamanda milliyetçi partiler oylarında da yaşandı” diyen Ağırdır, Dem Parti oylarındaki gerilemeye de dikkati çekti. Ağırdır, “Kürtlerdeki demografik, sosyolojik, siyasal ve psikolojik değişimin ne yönde ve nasıl olduğunun” da araştırılması gereken konulardan olduğunu söyledi.

Ağırdır, seçim sonuçlarında ekonominin etkisinin gözardı edilemeyeceğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Partilere sadakat çözülüyor ama henüz karşı tarafa olan olumsuz duygular aşılabilmiş değil. O nedenle muhafazakârlar, sekülerler ve Kürtler sandık başında aynı oy pusulası kullanıyor olsalar da o pusulaya aynı anlam gözüyle bakmıyorlar. Sekülerler ve Kürtler gidişatı değiştirmek için oy verdiler, partisinin gidişatı değiştirme kapasitesini görmeyenler de sandığa gitmediler. Muhafazakârlar iktidara eleştiri ve itirazlarını göstermek için sandığa eksik gittiler. Bu eğilimler kalıcı mı? Araştırılması gereken konu bu. Seçim sonrası yapılan ve kamuoyuna açıklanan bazı araştırmalara göre artık CHP birinci partiymiş. Böyle mi, devam eder mi bilmiyorum.”

Ağırdır, “Muhafazakâr seçmen genelinde sol fikriyata özelinde CHP’ye olan duygusal ambargosunu aşabilecek mi?” sorusunu gündeme getirdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *