İstanbul
Rain and snow
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9253 %0.02
37,4685 %0.08
97.586,46 %-0.496
3.313,76 0,27
Ara
Muhalif. GÜNDEM Bir çöküş hikayesi

Bir çöküş hikayesi

Yazarımız İnanç Uysal kaleme aldı.

Okunma Süresi: 2 dk

Lübnan’da Fransız mandasının sona ermesinden sonra 1948 yılında Filistin’de de İngiltere’nin mandası son bulmuş ve aynı zamanda burada İsrail Devleti’nin kurulduğu ilan edilmişti. Ortadoğu’da ilk Arap-İsrail savaşı başlamıştı.

Birçok Filistinli vatanından edilerek çoğunluğu; Lübnan, Irak, Suriye, Ürdün ve Mısır olmak üzere dünyanın dört bir yanına mülteci olarak gitmişlerdi.

1967 Arap-İsrail Savaşı ve 1970 Ürdün’deki Kara Eylül olayları ile göç devam etmiş ve Lübnan bu göçlerin ana üssü olmuştu.

Ürdün’deki Kara Eylül olayı (Ürdün Ordusu’nun ülkedeki Filistinli varlığına son vermek amacıyla başlattığı ve Ürdün'deki Filistin kamplarını hedef aldıkları bir saldırı idi. O gün Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) liderliğinde örgütlenerek militarize faaliyetlerde bulunan Filistinliler, Ürdün’den çıkarılarak Lübnan’a gelmeleri ile ülkede çeşitli çatışmalara sebep olmuşlardı.

1975-1990 arasında yaşanan Lübnan iç savaşının başlangıcı da Hristiyan Falanjistler İle Filistinliler arasında yaşanan çatışmalar idi. Lübnan artık Ortadoğu'nun mülteci merkezi haline gelmişti ve o günden beri asla gün yüzü görmedi. Halk mülteci akınından rahatsızdı yine de gelenlerin Filistinliler olması nedeniyle en azından bir süre misafirliğe ses çıkarmadılar. Misafirlik uzadıkça itirazlar oldu ama İslamcı gruplar ve özellikle Batı ve İsrail tarafından desteklenen sol-liberal aydınlar mültecilerin özellikle ekonomiye faydalarını uzun uzun anlattılar. 

Yazının tamamı için tıklayınız.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *