Saymaz, İstanbul Başsavcılığı’nda alınan ifadesinde, köşe yazısında Bircan’ın ifadesini herhangi bir tahribat yapmadan yayınladığını belirterek, “Haber içeriğinde kendi düşüncelerim bulunmamaktadır. Hâkim Murat Bircan’ın fotoğrafı ise açık kaynaklarda yer almaktadır. Fotoğrafı özel bir çabayla elde etmedim. Hâkim beyin fotoğrafını koyarak herhangi bir terör örgütüne servis etmedim. Kolayca erişilebilecek bir fotoğraftı. Murat Bircan ve Arzu Bircan’a herhangi bir hakaretim olmadı. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
“Kendi düşüncelerim değil”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi Davası hakimi Murat Bircan’ın eşinin FETÖ soruşturması kapsamında ifade verdiğini yazdığı gerekçesiyle Saymaz hakkında terör soruşturması başlatmıştı. Savcılık, Saymaz’ı ifadeye çağırmıştı. Gazeteci Saymaz, bugün İstanbul Adliyesi’ne giderek Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nda ifade verdi. Saymaz, ifadesinde şunları söyledi:
“26 Nisan tarihinde yayımlanan köşe yazımda genel itibarıyla hâkim Murat Bircan’ın eşi Arzu Bircan’ın Bafra Başsavcılığında müşteki sıfatıyla ifadesinin alındığı hususuna değinerek bir yazı yazdım. Yazı içeriğinde görüleceği üzere Bircan’ın verdiği ifadeyi herhangi bir tahribat yapmadan aynen haberime yapıştırdım. Haberin içeriklerine yansıyan hususları başlık olarak bizzat ekledim. Haber içeriğinde Bafra Başsavcılığınca alınan beyan ve Samsun Başsavcılığınca verilen takipsizlik kararına yansıyan konular yer almış olup, kendi düşüncelerim köşe yazımın içerisinde bulunmamaktadır. Köşe yazımda yer alan hakim Murat Bircan’ın fotoğrafı ise açık kaynaklarda yer almaktadır. Fotoğrafı özel bir çabayla elde etmedim. Suç işleme kastıyla hareket etmedim. Hâkim Murat Bircan ve eşi Arzu Bircan hanımefendiye herhangi bir hakaretim olmadı. Hâkim beyin fotoğrafını koyarak herhangi bir terör örgütüne servis etmedim. Kolayca erişilebilecek bir fotoğraftı. İçeriğinde de herhangi bir terör malzemesi bulunmamaktadır. Suçlamayı kabul etmiyorum.”
"Bircan’ın görevi terörle mücadele değil"
Saymaz’ın avukatlarından Aslı Kazan da soruşturmanın terörle mücadelede görev almış kamu görevlisinin ismini açıklama suçundan yürütüldüğünü anımsatarak, müvekkilinin köşe yazısının hakim Murat Bircan ile ilgili olmadığını, yazı içeriğinde de Arzu Bircan’ın verdiği beyan ve ifadelerin bulunduğunu kaydetti. Kazan, “Murat Bircan’ın terörle mücadele eden bir kamu görevlisi vasfı yoktur. Kendisi hakimdir ve görevi adalet dağıtmaktır. Dolayısıyla bu suçun unsurlarının oluşması mümkün değildir. Eşi Arzu Bircan’ın hemşire olması nedeniyle de kendisiyle ilgili de bu suçun unsurlarının oluşmasının imkanı yoktur. Soruşturmanın bu minvalde değerlendirilmesi gerektiğinden müvekkil hakkında takipsizlik kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi.
"Gazetecilik görevi yaptı"
Avukat Serdar Laçin de Saymaz’ın, Arzu Bircan’ın savcılıkta verdiği ifade ve takipsizlik kararını kaleme aldığını belirterek, şunları söyledi:
“Bu kararlar ve beyanlar haber niteliği taşımaktadır. Kendisinin şahsi fikri veya değerlendirmesinin olmadığı açıkça bellidir. Dolayısıyla müvekkil gazetecilik görevini yapmıştır. Hakim Murat Bircan eşinin itirafçı değil müşteki olarak şikayetçi sıfatıyla beyanda bulunduğunu belirtmiştir. Müvekkilin köşe yazısında da zaten konu çarpıtılmadan Arzu Bircan’ın müşteki şikayetçi sıfatıyla beyanda bulunduğunu dile getirmiştir. Yine Murat Bircan’ın dilekçesinde çocuklarının 7 yıldır FETÖ okullarında okuduğunun yalan olduğu belirtilmişse de, Samsun Başsavcılığının takipsizlik kararında 2007-2014 yılları arasında FETÖ okullarında hakim beyin çocuklarının okuduğu hususunda aynen alıntılanmıştır ve herhangi bir ekleme yapılmamıştır. Haberin içeriği resmi belgelerle kanıtlanmıştır. Bu haberin paylaşılmasında kamu yararı vardır. Bafra Başsavcılığında verilen beyan ile Samsun Başsavcılığında verilen takipsizlik kararının dosyaya getirtilmesini ve müvekkil hakkında takipsizlik kararı verilmesini istiyoruz”
