Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Ahmet Hakan’ın “Parti kongrelerinde çekilen halaylar” başlıklı yazısında AK Parti’nin adının gizlediğini dile getirdi. Bildirici, yazının sosyal medya paylaşımında da AK Parti ve Erdoğan'ın görüntüsünün yer almadığını belirterek, "Ahmet Hakan 'Parti kongrelerinde çekilen halaylar' yazısında AKP’nin adını gizledi, yazmaya çekindi" şeklinde konuştu.
Ahmet Hakan, Hürriyet'teki köşesinde kendisini eleştiren Bildirici'ye yanıt verdi.
Ahmet Hakan köşesinde, "Bir etikçibaşı var. Hadi adını da söyleyeyim: Faruk Bildirici. Kendi kendine 'medya ombudsmanı' diye bir unvan veren bu adamın işi gücü açık kovalamak. Alıyor eline gazeteyi, tek kaşını kaldırıyor ve başlıyor kendince hatalar aramaya. Bulamayınca morali acayip bozuluyor. Bulduğunu sanınca da hemen enerjik bir heyecanla atlıyor üzerine. Pardon! Etikçibaşı dediğime bakmayın. Öyle tarafsız, öyle tepeden tırnağa önyargısız, öyle etikten yapılmış bir abide falan değil ha! Adamın etiği, sadece bize karşı... Kendisine yakın duranlar, Gülnaz şırıngalarını batırsa bile ırgalanmıyor." şeklinde yazdı
Hakan'ın yazısının devamı şu şekilde:
"Peki ne tür hatalar buluyor bizde?
Mesela en son bulduğu hatayı söyleyeyim:
*
“Parti kongrelerinde çekilen halaylar” başlıklı bir yazı yazdım.
İşte o yazıda... Bir kerecik olsun AK Parti dememişim.
Gizlemişim AK Parti’yi.
O halayların hangi partinin kongrelerinde çekildiğini yazmamışım, yazamamışım.
Korkmuşum. Çekinmişim.
*
- Yazıda AK Parti kongrelerinin söz konusu edildiği bas bas bağırırken...
- Gündeme en uzaklar bile yazıda AK Parti kongrelerinin kastedildiğini şak diye anlamışken...
- Yazının tüm vurgularında iktidar partisinin kongrelerinin söz konusu edildiği kabak gibi ortadayken...
Bizim etikçibaşı, “Yazıda AK Parti demedi, AK Parti’yi gizledi” falan diye siyasal cepheleşmenin kamplarından birini üstüme saldırtıyor.
*
Nedir bu adamın bizimle derdi, anlamış değilim.
- Nasıl bir ukde kaldı acaba içinde?
- Bu kadar büyük bir kini ne ara biriktirdi acaba?
- Niye bir türlü yatışmıyor acaba?
*
Dün de “belediyelerdeki grev” konulu bir yazı yazmıştım.
Koca yazının bir tek satırında bile “CHP” geçmiyordu.
Fakat bizim etikçibaşı, “Bu grevler hangi partinin belediyesinde gerçekleşiyor Ahmet Hakan? Niye CHP’yi saklıyorsun?” diye sormuyor.
Çünkü böyle bir soru, amacıyla örtüşmüyor.
*
Biraz yatıştırsa kendisini... Yoga yapsa... Çıksa dışarı, biraz temiz hava alsa... Derin bir nefes alsa... “Kindar nesil olacak yaşı geçtim, biraz kinimi eksilteyim” dese...
Rahatlayacak.
*
Ama öyle takmış ki kafayı bize...
Şimdi çıkıp...
“Kindar nesil dedi ama Erdoğan demedi” diye bir yazı daha yazar."
BİLDİRİCİ'DEN YANIT GELDİ
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Ahmet Hakan’ın kendisine yönelik tepkisine yanıt verdi.
Bildirici şu şekilde yazdı:
"Ahmet Hakan açığını aramıyorum, açıktasın. Çünkü gazetecilik yapıyorsun! Gazetecilik de şeffaf bir meslektir, eleştiriye açık olur. Sen ise eleştiriden hoşlanmıyor, kin vs. diye savuşturmaya çalışıyorsun. Bil ki, kinim yok, gazeteciliğinize itirazım var.
Ahmet Hakan, sadece seni ve Hürriyet’in gazeteciliğini değil, bütün medyadaki yanlışları eleştiriyorum. http://farukbildirici.com adresindeki web sayfama ve sosyal medya hesaplarıma bakarsan onları da görür, ezbere suçlamazsın.
Hürriyet’te 45 gazeteci arkadaşımız sadece sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı ve kıdem, mesai vs. hiçbir hakları verilmedi.1.5 yıldır hâlâ mahkemede hak arıyorlar. Bu adaletsizliğe ses çıkarmadan o koltukta oturmayı vicdana sığdırabilen birisin.
Ahmet Hakan, köşende bir yatak firmasının örtülü reklamını yaptığını, bu yüzden Reklam Kurulu’nun Hürriyet’e 'örtülü reklam' cezası verdiğini de yazdım! Orada bile hatanı kabul etmedin, sustun. Yoksa patronundan komisyon mu almıştın?"