Trump KGB ajanıymış

Fransa’da yayımlanan haftalık Le Point dergisinin son sayısının kapağı çok çarpıcı bir haber-araştırmaya ayrılmıştı. Kapakta ABD Başkanı Trump’ın fotoğrafı, üstünde de “Moskova’nın Adamı” başlığı yer alıyordu. İş, Le Point dergisinin haberiyle bitmiyordu. Hafta sonunda Beyaz Saray’daki Oval Ofis’te Trump ve Yardımcısı JD Vance’in Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky’ye hakaretler etmeleri, Washington’da tam bir diplomatik rezaletin yaşanmasına yol açıyordu. Sonuçta Zelensky Oval Ofis’i terk ediyor, ABD’ye Ukrayna’nın değerli madenlerini işletme iznini verecek anlaşmayı bir tarafa fırlatarak Londra’ya uçup, İngiltere ve AB liderlerinin Ukrayna zirvesine katılıyordu.
Bitmedi. BM Güvenlik Konseyi’nde 24 Şubat günü yapılan oturumda ABD’nin, Ukrayna’yı işgale devam eden Rusya’nın kınanmasını öngören karar tasarısına Moskova’yla birlikte “Hayır” oyu kullanması, Washington’ın Trump yönetiminde ciddi ittifak değiştirdiğinin bir göstergesiydi. Oturumdan sonra ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Dorothy Shea’nin , aleyhte oy kullanan ülkelere, “Ukrayna Savaşı’nı bitirmekteki istekliliğiniz için teşekkür ederim,” demesi hayli ilginçti.
Dönelim Le Point’ın haberine... Derginin kapağının başlığının altında ilginç bir de spot vardı: “Putin’le Trump: Saldırganların İttifakı.”Habere göre Kazakistan Ulusal Güvenlik Komitesi’nin (Kazakistan İstihbaratı) 71 yaşındaki eski başkanı Elnur Mussayev, sosyal medya platformu Facebook’ta bir paylaşım yaparak, Trump’ın “Krasnov” kod adıyla 1987 yılında KGB (Sovyetler Birliği dönemi istihbarat örgütü) tarafından devşirildiğini öne sürdü. Mussayev paylaşımında şu ifadeleri kullanıyor:
“Moskova’da (Sovyetler Birliği döneminde) 1987 yılında KGB’nin 6. Dairesi’nde çalıştım. Bu dairenin en önemli çalışma alanı Batılı iş insanlarını casus olarak devşirip onlardan bilgiler edinmekti. Tam o yıl 40 yaşındaki Amerikalı iş insanı Trump’ı ‘Krasnov’ kod adıyla devşirdik. “
Haberin bundan sonrasını okuyalım:
“Mussayev’e göre, emlak kralı Trump, iş ve yatırım fırsatlarını araştırmak üzere 1987’de Sovyetler Birliği’ne bir gezi yaptı. Ancak Trump’ın Sovyet yetkililerle yaptığı görüşmeler emlak yatırımları araştırması ve ticari temasların ötesine geçti.
“Trump’ın dosyasının şimdiki Rus istihbaratının elinde olduğunu ifade eden Mussayev, şu anda bu dosyanın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakın bir kişinin elinde olduğunu ileri sürdü.
“Mussayev, ‘Bugün Krasnov kod adlı vatandaşlık kişisel dosyası Rus istihbaratı FSB’den alınarak Putin’in yakın arkadaşlarından birisine teslim edildi. O kişi dosyayı özel olarak saklıyor,’ dedi. “
Sayfalarca süren haber-araştırmanın bir bölümünde yıllar önce Fransa’ya sığınan eski KGB ajanlarından Sergey Jirnov’la yapılan bir söyleşiye de yer verilmiş. “Trump’ın Moskova Tarafından Ele Geçirilmiş Olması Muhtemeldir” başlıklı söyleşide Jirnov, Trump gibi bir kişiliğe, Moskova ziyareti sırasında rehber, koruma, şoför adı altında sürüyle KGB ajanının eşlik etmiş, ziyareti sırasında, bir takım bilgiler karşılığında fırsatlar yaratılmış olabileceğine dikkat çekiyor. Jirnov, Trump’ın, tam da o dönemdeki Sovyet Lideri Mihail Gorbaçov’un Perestroyka açılımına denk düşecek şekilde Moskova’yı ziyaret ettiğini hatırlatarak, KGB’nin çalışma yöntemlerinin bu doğrultuda geliştiğinin altını çiziyor.
Bütün bunları okurken kendi kendime, “Dünyanın çivisi çıktı,” dedim. Öyle ya, 80 yıl önce İkinci Dünya Savaşı’nın bitimiyle birlikte başlayan Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği Batı için baş düşmandı. 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra da Rusya ABD ve Batı kampı tarafından bir numaralı hasım olarak görüldü. Hatta NATO’nun genişleme süreci Rusya’yı ciddi biçimde rahatsız ettiği için Kırım, Gürcistan ve Ukrayna hamlelerini yaptı. Trump’ın birinci başkanlık döneminde de Rusya’ya sıcak baktığı, Putin’le mükemmel bir ahbaplık kurduğu biliniyordu. Ancak ikinci dönemi olan şu bir buçuk ay içinde yaptıkları “Acaba?” sorusunu akla getiriyor.
Kurduğu kabineye bakıyorum. Yardımcısı JD Vance, Devlet Verimlilik Daire Başkanı görevini üstlenen milyarder Elon Musk gibiler Trump’ın karbon kopyaları gibi. Devlet adabından yoksun, ağızları bozuk, mahallenin külhanbeyi tavırlı kişilikler. Trump, malum, Rusya’yı çok takdir ediyor (şimdilik ajan olduğuna sadece iddia gözüyle bakıyorum) ya, acaba ABD’yi dünyanın ikinci “Ayı” sı mı yapmaya çalışıyor? Malum, Sovyetler Birliği’nin 1980 Olimpiyatları’ndaki sembolü sevimli ayıcık Mişa’ydı. Dünyanın pek çok yöresinde, bizde dahil, “Rus ayısı” derler. Yakında dilimize “Amerikan ayısı” deyimi girerse hiç şaşırmayın.