Önseçim

Bildiğiniz gibi CHP Cumhurbaşkanı adayını belirleme noktasında önseçim kararı almış oldu.Seçim kurulu denetiminde yapılmadığı için adı eğilim yoklaması ya da örgüt denetiminde önseçim olacak.Aday adayı olabilmek için 20 milletvekilinin imza vermesi yeterli kabul edilmekte;imzaların sonucunda ise tek aday Ekrem İmamoğlu olmuş oldu.Bir milyon 650.000 civarında üyesi olan CHP’nin yorumculara göre yaklaşık bir milyon üyesinin katılması beklenen seçimde gözler 23 Mart ‘a çevrilmiş drumda.
Bu noktadan hareketle CHP İstanbul İl Başkanlığı isabetli bir karar ile CHP organlarında görev yapmış, partinin bugünlere gelmesinde emeği ve birikimi olan partilileri davet ederek görüş aldı. (PM-MV-İl Yönt.-ilçe Bşk.) Şahsımında davet edildiği toplantı çok uzun sürmese de herkes söz alamasa da ortak bir çok düşüncenin hayat bulması ve bir çok konunun ifade edilmesi açısından öemliydi. CHP İstanbul İl Başkanlığına şahsım adına teşekkür ediyorum.Sürecin nasıl başarılı kılınacağı ve sonraki aşamaları son derece kritik önem arz etmektedir.Her ne kadar sürecin erken başlatıldığını düşünsemde netice itibari ile CHP’nin almış olduğu önseçim kararı çerçevesinde politik ve pratik hat çizmek durumundayız. Bu hususlarda kısaca tarihe not düşmekte fayda var;
İki aşamalı bir süreç ilan edilmesi;
-1.Aşama Önseçim Öncesi
-2.Aşama Önseçim Sonrası
Öncesi:
*Her ilçede birden fazla sandık kurulmalı. (Bunun kararını sanırım ilçeler kendisi verecek).
Katılımın artması noktasında İstanbul ilçeleri imkanları ölçüsünde en az iki sandık kurmalı. Takdir edersiniz ki; üye yığılmasının olduğu bölgelere mutlaka sandık kurulması gerekirken; ayrıca merkez bölgeler içinde gerekecektir.
Beyoğlu; Piyalepaşa Mh.--Taksim (Cihangir)
Sancaktepe; Sarıgazi Mh.--Samandıra
Sultangazi; Gazi Mh.--Sultançifliği
Ataşehir; M.Kemal Mh.--İçerenköy
gibi noktalarda veya daha fazla noktada sandık kurulumu katılımı artırabilecektir.
*İlçelerin yerel unsurlarını oluşturan etkin; Demokratik Kitle Örgütlerine,Sivil Toplum Kuruluşlarına ve Muhtarlara ‘’Demokrasi Şöleni’’ davetinde bulunmak ve bu şöleni kapsamlıca anlatmak.(Adalet ve Erken Seçim vurgusu)
Sonrası:
*Sandığın getirmiş olduğu bu motivasyon ve örgütlülük bağının hiç soğutulmadan çeşitli etkinlik ve çalışmalarla harmanlanması elzemdir. (Hemen Erken Seçim! Erken Seçim Ne Zaman?)
*Olası doğabilecek krizler durumunda il ve ilçelerde ‘’Kriz Masaları’’ oluşturulmalıdır. İl başkanlarının öncülük ettiği bu kriz masaları aktif görevde olmayan ve tecrübeli partililerden seçilmesi katkı sağlayacaktır.(Bunun bir sebebi örgütlülüğü yataylaştırmak olurken bir diğer sebep ise görev yüklerini azaltmaktır;dışarıdan bakışın etkisi pratik kararlar almayı sağlamak açısından verimliliği artırıcı rol oynayabilmektedir.)
*Yerel Yönetimlerin mümkün olduğu ölçüde iş odaklı konulara yoğunlaşması hiç şüphesiz toplumun ve partililerin beklentisidir. Belediyelerin çekilmek istenen kısır tartışmalara girmemesi,gündeme dair tutum sergilemesi son derece kıymetli olacaktır. Ayrıca Yerel Yönetimlerin bu zor süreçte; toplumu ve CHP Örgütünü kucaklaması başarıya giden başka bir ölçü olarak karşımıza çıkmaktadır.
Son olarak hepimizin bir değil; bin kere elimizi taşın altına koymak durumunda olduğu bu dönemde takdir; CHP örgütünündür.