İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4702 %-0.05
36,5529 %-0.12
3.529.021 %2.978
3.072,37 0,62
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Lütfen kullanmayın o uyuşturucunun adını

Lütfen kullanmayın o uyuşturucunun adını

Gazeteci Arda Uskan, Takvim gazetesindeki son yazılarından birinde haberlerde uyuşturucu madde isminin kullanılmasının özendirici olabileceğine dikkat çekmişti.

Uskan, o günlerde “B..” adlı bir uyuşturucu maddenin haberlerde açıkça kullanılmasından rahatsızdı. Hürriyet’teki bir haberi Okur Temsilcisi olarak bana şikayet etmişti ama ben o şikayetini ölümünden sonra gördüm. 2014’te kaleme aldığım “Özür diliyorum” başlıklı yazımda Arda Uskan’a haberlerde uyuşturucu madde adı kullanmamaya söz verdim; gerekçesini de şöyle açıkladım:

“Uyuşturucunun sağlığa zararlarını anlatmak, uyarmak gerekli. Fakat dikkat edilmezse zararlarını anlatacağız derken reklamını yapmak gibi bir tehlike de var. Zira psikiyatrlara göre, uyuşturucu bağımlılığının birinci nedeni ‘merak’ olgusu. İntihar haberlerinde olduğu gibi, o uyuşturucunun sağlığa zararını anlatmak isterken bile reklam etkisi yaratabiliyor; risk grubuna giren insanlarda, özellikle de gençlerde merak uyandırabiliyorsunuz. Onun için uyuşturucunun kullanma yöntemlerini, fiyatını, temin etme yollarını ve de adını yazmamak gerekiyor.”

Fakat maalesef bugünlerde haberler, yazılar, paylaşımlar, yeni bir uyuşturucu maddenin ismiyle kaplı. Bunun da yolunu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’de m… salgını var. Saray’ın düzeni salgını besliyor” sözleri açtı. Şimdi bu uyuşturucunun adı gazetelerde, internette, televizyonlarda duyuruluyor, her gazeteci sıradan bir yiyecekten (!) söz eder gibi rahatça kullanıyor. Böylece o maddenin daha çok tanıtılmasına katkıda bulunuluyor.

Ama o haberleri okuyan, yorumları dinleyen herkesi sağlıklı, uyuşturucudan uzak duracak insanlar olarak kabul edemeyiz. Aralarında uyuşturucuya eğilimli insanlar da olabilir ve o maddeyi tüketmeye yönelebilir; bunu bilemeyiz. Gazetecilik bir tek insana dahi zarar vermemeli.

Sözcü’nün okurla güven ilişkisi

Sözcü ve Korkusuz gazetelerinden atılan yazarların kıymetinin en görkemli tanığı o gazetelerin arşivi. Beş yıl önce Sinan Meydan’ın Sözcü’de yazmaya başlayacağı sürmanşetten duyurulurken övgüden tasarruf edilmemişti:

“Tarihçi ve yazar Sinan Meydan, tarihimizin bilinmeyen gerçeklerini Sözcü okurları için yazacak. Günümüze yazılarıyla ışık tutacak.”

Üç yıl önce Serpil Yılmaz, Sözcü’de yazılarına başlarken “İş dünyasının nabzını tutan Serpil Yılmaz” olarak tanıtılmıştı. Dört yıl önce Çiğdem Toker ise göklere çıkarılarak tanıtılmıştı:

“Yolsuzlukları, haksızlıkları belgeleriyle ortaya çıkarmasıyla tanınan usta gazeteci-yazar…”

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *