Hıncal Uluç, Sabah'ta yer alan köşe yazısında YÖK'ün öğretim üyeleri için aldığı Türkçe bilme zorunluluğu kararını eleştirdi.
Uluç'un köşe yazısından ilgili bölüm şu şekilde:
"BRAVO YÖK!.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK),Galatasaray Üniversitesi'nde görev yapan Fransız vatandaşı öğretim üyelerinin dertlerini anlatabilecek derecede Türkçe bilmelerini şart koymuş ve sınav açmış..
Kıyamet kopuyor..
Ülke kutuplaştı ya.. Bilir bilmez muhalefet..
O zaman yukardaki başlığı atan ben de "Yalaka" oluyorum..
Okey.. Şimdi bizahmet "Yalaka"yı okuyun..
Yıl 1972.. İktidarda 1971 askeri müdahalesinin kurduğu hükümet var. Dışişleri Bakanlığı'nın genç genel sekreteri, benim Mülkiye'den sınıf arkadaşım Yalım Eralp.
Yalım bir telgraf alıyor.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin haysiyetini korumak için, aksine talimatınız yoksa bugün saat 14.00'teki THY uçağıyla Ankara'ya dönüyorum." Fransa, Lyon'da bir Ermeni soykırım anıtı açıyor o gün.. Bakanın yapacağı bir şey yok. Hasan Esat Işık, 14.00 uçağıyla dönüyor ve Türkiye, Paris'e 2 yıl elçi yollamıyor.
Bunu niye anlattım. Fransa hep ayni Fransa da ondan.
YÖK açıkladı, kaçınız duydu, ilgilendi.
"Fransa, ülkesinde çalışan Türk vatandaşı öğretim görevlilerinin dertlerini anlatabilecek derecede Fransızca bilmelerini şart koymuş ve sınav açmış.." YÖK de, Devletler Hukuku'nun en geçerli yaptırım silahını uygulamış.
Bizim Mülkiye'de okuduğumuz kitapta "Mukabele-i bilmisil" diye yazar..
Ayniyle cevap, yani..
..Ve YÖK diyor ki.. "Fransa, Türk hocalarına koyduğu sınav şartını kaldırdığı gün biz de kaldırırız!." Bravo YÖK!. Türkiye'yi kendi iç politikası için alet diye kullanan Macron'un suratına hem de anında tokat böyle atılırdı işte!.
Ne yalaka anlattım değil mi?."
NE OLMUŞTU?
Yükseköğretim Kurumu (YÖK), Türkiye’de eğitim veren yabancı uyruklu öğretim görevlilerinin ülkede çalışmaya devam edebilmesi için B2 (Avrupa dilleri ortak çerçeve programına göre) seviyesinde Türkçe bilme zorunluluğu getirdi. Öğretim üyesi ve elemanı, hazırlık dil öğretmeni, okutman, teknik uzman, araştırmacı ve akademisyen görevleriyle 30 Fransızın çalıştığı GSÜ karardan etkilendi.
YÖK yetkililerinin basına yansıyan açıklamasında “Galatasaray Üniversitesi’nin Fransa tarafından gönderilen hocalarından B2 düzeyinde Türkçe istendiği doğru. Fakat bu uygulama sadece ‘mütekabileyet esasında’ istenen bir taleptir. Zira Fransa devleti bir yıl önce almış olduğu karar çerçevesinde masrafları Türkiye tarafından ödenmek üzere Fransa’daki üniversitelere ve ortaöğretim kurumlarına gönderilen Türkçe okutmanlarından ve din görevlilerinden B2 düzeyinde Fransızca istemeye ve bunu sağlayamayanlara vize vermemeye başlamıştır. Kurulumuz da uzun müddet sonuçsuz kalan müzakereler sonucu, mütekabiliyet esasında Fransa tarafından gönderilenler için de aynı şartı aramaya başlamıştır. Fransa’nın aynı konu ile ilgili almış olduğu kararı gözden geçirdiği ve değiştirdiği aynı gün almış olunan karar değiştirilecektir. Konu Fransa’nın yükseköğretim konularında Türkiye ile olan ilişkilerinde ‘eşitlik esasında değil, bir üst pozisyonda kendisini konumlandırma’ tavrından ileri gelmektedir" ifadeleri yer aldı.