110. yılını kutlayan Şehir Tiyatroları’nın Müdürü

Oytun Askeroğlu: Yerli oyunların, yerli yazarların daha çok ön plana çıkacağı bir sezon yaşayacağız

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Oytun Askeroğlu: Yerli oyunların, yerli yazarların daha çok ön plana çıkacağı bir sezon yaşayacağız
Abone ol
İBB Şehir Tiyatroları hem içerik, hem mekansal anlamda her dönem yenilenmeye devam ediyor. Şehir Tiyatroları Müdürü Oytun Askeroğlu, kurumun yeni sezon repertuvarını açıkladığı basın toplantısının arefesinde Muhalif’e açıklamalarda bulundu. Ümraniye Sahne’sinden Üsküdar Kerem Yılmazer Sahne’sine kadar mekanlarda yenilenme çalışmalarının devam ettiğini belirten Askeroğlu, “Yerli oyunların, yerli yazarların daha çok ön plana çıkacağı bir sezon” yaşayacağımızı belirtti.

Oğuz Büber - Muhalif Özel

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın 2024-2026 repertuvarı (2 yıllık) Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde gerçekleştirilen bir basın toplantısıyla açıklandı.

2 Ekim’de başlayacak yeni tiyatro sezonunda Yaşar Kemal’den Tarık Akan’a, Haldun Taner’den Nazım Hikmet’e birçok önemli değerimizin yazdığı eserleri sahnelerde büyük bir keyifle izleyebileceğiz.

Etkinlikte açılış konuşmasını yapan İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, geçtiğimiz sezonki iki yıllık ‘İstanbul klasiklerle buluşuyor’ repertuvarında yüzde 91 doluluk oranı ve yüzde 95 seyirci memnuniyeti oranı ile İstanbul seyircisinin Şehir Tiyatroları’ndan ne denli memnun kaldığını verilerle açıkladı.

Şehir Tiyatroları Müdürü Oytun Askeroğlu basın toplantısı konuşmasına “Bugün çok özel bir gün. 110 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Şehir Tiyatrolarımızın gururla kutladığımız yıl dönümünde, hem geride bıraktığımız sezonu, hem de gelecek vizyonumuzu paylaşmak üzere bir aradayız” sözleriyle başlıyordu.

Askeroğlu, 1914 yılında Darülbedayi-i Osmani adıyla kurulmuş olan Şehir Tiyatrolarının Cumhuriyetimizden bile eski bir yapı olduğunu ve İstanbul’u tiyatro ile buluşturma misyonunu her daim başarıyla sürdürdüğünden bahsetti bizlere.

Bu misyonu yerine getirmek amacıyla 2023-2024 sezonunda yoğun bir çaba gösterdiklerini belirten Şehir Tiyatroları Müdürü, “149 farklı oyun sahneleyerek sanatseverlerle buluştuk ve bu oyunlar, 600 bine yakın izleyici tarafından izlendi” dedi.

En çok heyecanlandıkları projenin, Cumhuriyetimizin 100. yılına adanan 'Bu Memleket Bizim' adlı oyun olduğunu söylerken, “Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyetimizin kuruluşunun anlatıldığı bu eser, tüm Şehir Tiyatrosu çalışanlarının içinde yer aldığı büyük bir prodüksiyon” diyerek tarihe geçtiğinin de altını çizdi.


Oytun Askeroğlu’nun konuşması gayet tatmin ediciydi ama biz bununla yetinmedik tabii, kendisine sorular yönelttik. Sayın Askeroğlu Muhalif’in sorularına da detaylı yanıtlar verdi.

Oğuz Büber: Sezon 110. Yıla saygı duruşu niteliğinde başladı. Bu durumun sizin için diğer senelerden bir farkı var mıdır?

Oytun Askeroğlu: 2024 itibariyle biz 110. Yılımızı kutlamaya başladık. Bunun ilk ayağına 2023-2024 sezonuyla başladık ve bir çalıştay düzenledik. Bu çalıştay bizim 110. Yılımızın en önemli projelerinden biri oldu. Devamında da ‘Bu memleket bizim’ adlı oyunumuz ile devam ettik. Şimdi 110. Yılın ikinci ayağında 2024-2025 sezonunun içerisindeyiz. Asıl kutlamalarımızı ve asıl faaliyetlerimizi önümüzdeki bu süreç içerisinde gerçekleştireceğiz. Bununla ilgili kültür sanat çevresini davet ettiğimiz bir plan olacak. Ayrıca sadece İstanbul’da değil, 110. Yılımızı Türkiye’nin farklı illerinde Anadolu’nun farklı illerinde oyunlarımızı ulaştırarak kutlamış olacağız.

O.B: Bir önceki iki sezonluk ‘İstanbul klasiklerle buluşuyor’ repertuvarında isminden de anlaşılacağı gibi klasik eserler ön plana çıkmıştı. Yeni dönemde Şehir Tiyatroları seyircisini neler bekliyor?

O.A: Yerli oyunların, yerli yazarların daha çok ön plana çıkacağı bir sezon yaşayacağımızı söyleyebiliriz. Sezon bazlı düşündüğümüzde biz her sezona farklı bir motto ile çıkıyoruz. Geçen yılki mottomuz ‘İstanbul klasiklerle buluşuyor’du. Yeni dönemde de yine klasik oyunlar, yine çağdaş metinler olacak. Bunları yönetmenlerimizin nasıl uyarladıklarını, nasıl sahnelediklerini hep birlikte göreceğiz.

 

O.B: ‘Sürdürülebilir bir dünya için sanatla barış’ temasının etkisini yeni dönemdeki eserlerde görebilecek miyiz?

O.A: Hem eserlerde, hem oyunlarda, hem de yapacağımız uygulamalarda bunun etkisini göreceğiz. Sürdürülebilirlik anlamında baktığımızda Harbiye Muhsin Ertuğrul sahnemizde güneş enerji sistemini biz getirmiş olduk. Şu an kullandığımız enerjinin biz yüzde ellisini sürdürülebilir çevre için yerel kaynaklardan yenilenebilir kaynaklardan elde ediyoruz. Bununla birlikte yine müdürlük ve Muhsin Ertuğrul Sahne’mizi sıfır atık konusunda hazırladık. Yine sürdürülebilir çevre özelinde diyeyim. Artık atıklarımızı ayrıştırıp geri dönüşüm konusunda da bir adım atmış olacağız. Dediğim gibi; hem oyunların içinde, hem yapacağımız etkinliklerde sürdürülebilirlik ve barış temasını işleyeceğiz sürekli.

O.B: Reşat Nuri Sahnesi geçtiğimiz dönemde yenilenmişti. Şehir Tiyatroları Sahnelerinde benzer yenilikler görecek miyiz?

O.A: Biz sahnelerimizin sürekli olarak bakım ve tadilatlarını gerçekleştiriyoruz. Bunun örneklerinden Ümraniye Sahne’miz yenilendi. Üsküdar Kerem Yılmazer Sahne’miz yenilendi. Reşat Nuri Sahne’miz yeniden inşaa modeline geçmiş oldu. Bununla birlikte eksiklerimizi gidermeye sürekli olarak devam edeceğiz.

 

O.B: Seyircilerin mutlaka izlemesi gerekli dediğiniz bir oyun var mı?

O.A: Sezonu Yaşar Kemal’in Ağrı Dağı Efsanesi oyunuyla açacağız. Yiğit Sertdemir’in uyarlayıp yönettiği bir oyun. Bu oyuna Ekim ayı içerisinde yoğun bir talep olacak. Buradan izleyicilere sizin aracılığınızla 19 Eylül’de bilet satışına çıkacağımızı da söylemiş olayım. Saat 11.00’de mobil uygulamamız, web sitemiz ve biletinial üzerinden satışa çıkmış olacak. Herkes alarmını kursun. Ağrı Dağı Efsanesi özelinde yoğun bir talep olacak. Sonrasında oyunlarımız sırasıyla Aralık ayına kadar dört yeni oyun. Sonrasında da beş yeni oyun. 2024-2025’i toplamda dokuz oyunla geçmiş olacağız.


Yorum Yazın