Muhalif Özel / Oğuz Büber
"Teknik bir arıza nedeniyle trenlerimiz gecikmeli olarak çalışmaktadır"
Vatandaşlara söyledikleri tek bildirim bu. Ne bir özür var, ne de yeni trenin kaç dakika sonra geleceğini gösteren bir sistem.
Ama şu var: İstasyon bir anda otobüs terminaline dönüyor ve; Gebze yönüne giden aracımız ‘....'dan yola çıkmıştır diyerek hoparlörden söyleniyor. Böyle büyük bir hizmeti sağlamak herkesin harcı değildir. TCDD'ye teşekkürlerimizi sunmamız lazım sanırım. Aynı hafta içerisinde ikinci ya da üçüncü defa böyle bir arıza yaşanıyor. Diğer arızaların sonrasında da detaylı hiçbir açıklama yapılmadı. Yukarıda da yazdığımız gibi tek bir cümle var: "Teknik bir arıza nedeniyle trenlerimiz gecikmeli olarak çalışmaktadır."
Karanlıkta sokakta olan İstanbullular
Bir diğer konu da saat uygulaması. 1940 yılından beri Türkiye’de yaz-kış saati uygulaması bulunuyordu. 2016 yılında “tasarruf” gerekçe gösterilerek bu uygulama kaldırıldı. 2018’de de Resmi Gazete’de bir karar yayımlanarak kalıcı durumu geldi. Çalışan, okuluna giden birçok kişi bu uygulamadan dolayı karanlıkta yola çıkıyor, işten ya da okuldan çıkıldığında ise yine karanlıkla karşı karşıya geliyoruz. Peki tasarruf? Açıklanan 6 milyar TL’lik tasarruf edildiği yönünde; ama bu durumun trafik, psikoloji, enerji tüketimi, kamu güvenliği gibi pek çok konuda olumsuz etki yaptığı biliniyor. Peki bunları niye anlattım? Kapakta kullandığımız foto sabah Marmaray' a binmek isterken çekildi. Sabah olduğuna inanmak oldukça zor biliyoruz. İstanbul'a saat uygulamasının canlı etkisi böyle. Devletimiz vatandaşlarına çözüm sunmak istiyor ki. Hava aydınlanana kadar durakta güzelce bekletti. Ve gökyüzü aydınlandığında yolcu etti. Alttaki görselde de 45 dakika sonraki halini görebilirsiniz.
