Muhalif Özel / Oğuz Büber
Günümüzde bile birçok toplumda kadınlar her mesleği kolayca icra edemiyor. Erkek egemen bir yapı bugün de etkisini sürdürüyor. Keza 2000 yıl öncesine gidelim. Kadınlar sosyal hayatta hep arka planda bırakıldı. Toplumsal hayatta ön plana çıkanlar hep erkekler oldu. Tarih kitapları da hep bu kahraman erkeklerden bahsetti. Edebiyatçılar, mucitler, fizikçiler, sanatçılar çoğunlukla erkeklerden çıktı.
Bugün Anadolu’da bile kadın doktor olmazsa eşlerini muayene ettirmeyeceğini söyleyen insanlar mevcut. Binlerce yıl öncesinde aynı düşünceye karşı koyan bir karakterdi Agnodice. Binlerce yıllık bu geri kalmışlığa ne denilebilir bilemiyoruz ama Agnodice’ın cesaretine olan hayranlığımızı dile getirebiliriz.
Tabi Agnodice’ın böyle bir cesaret gösterisini kadın kimliği ile yapması oldukça zordu. Antik Yunanlı kadın cinsiyet kimliğini bir kenara bırakarak bu uğurda saçını keserek erkek kılığına girdi. İskenderiye’deki tıp okulunda kimse fark etmeden eğitimini tamamladı.
Atina sokaklarında gezdiği bir gün, kadın çığlığı duydu. Yanına yaklaştığında doğum sancısından dolayı bağırdığını fark etti.
Hemen müdahale etmek isteyen Agnodice’a hamile kadın engel oldu. Sebebi ise kendisini erkek sanmasıydı. Üzerindeki kıyafetleri çıkararak kadın olduğunu kanıtlayan Agnodice, sancılar içindeki kadının doğumunu gerçekleştirdi.
Sonrasında bu olay kadınlar arasında gizli bir biçimde yayıldı ve doğum yapacak kadınlar Agnodice’e gitmeye başladılar.
Doktorlukta yeni olan bu kişinin hep kadınlar tarafından tercih ediliyor olması erkek doktorların büyük ilgisini çekti.
Bu kadar çok müşterinin Agnodice’a gitmesini kıskanan erkek doktorlar, Agnodice’ı kadın hastaları baştan çıkarmakla suçladılar.
Bu suçlama üzerine aslında kadın olan doktora çıkarıldığı mahkemede ölüm cezası verildi. Bu cezanın karşısında kadın olduğunu itiraf etmek durumunda kaldı.
İtirafının sonrasında da ceza almaktan kurtulamadı: Tıp okuduğu ve doktorluk yapması nedeniyle ölüm cezası verildi.
Verilen karar kadınların ayaklanmasına neden oldu. Hatta ölüm cezası veren erkek yargıçların eşleri de tepkileri dile getirdi.
"Agnodice idam edilirse biz de onunla birlikte ölüme gideriz" diyen kadınlar bile vardı.
Yargıçlar, eşlerinin ve diğer kadınların yaptığı baskılara dayanamayarak cezayı kaldırdılar.
O tarihten sonra yalnızca kadınlara bakmak suretiyle kadınların doktorluk yapmasına da izin verildi.
Bu tarihi bir karardı. Agnodice, ilk kadın doktor ve jinekolog olarak tarih sayfalarındaki yerini almıştı.
Yüzlerce, hatta binlerce yıldır kadınlar sosyal hayatta var olma mücadelesi veriyor. Çağdaş ülkelerde nispeten bunun başarılı olduğunu söylesek de genele vurduğumuzda bir eşitliğin söz konusu olduğunu söyleyemeyiz. Dileğimiz, bir gün kadın erkek eşitliği tüm dünyada sağlanır.
