İstanbul
Rain and snow
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9253 %0.02
37,4685 %0.08
97.586,46 %-0.496
3.313,76 0,27
Ara
Muhalif. YAŞAM Küçük Kızlardan Büyük Yarınlara

Küçük Kızlardan Büyük Yarınlara

Küçük Kızlardan Büyük Yarınlara

Okunma Süresi: 3 dk

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bumin Nuri Dündar, kız çocuklarında sık görülen Turner Sendromu’na dikkat çekti. Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği olarak Turner Sendromu Çalışma Grubu oluşturduklarını aktaran Prof. Dr. Dündar, 10 Ocak tarihini bu genetik hastalığa dikkat çekmek, bilinç düzeyini arttıracak etkinliklerin yapılacağı farkındalık günü olarak belirlediklerini söyledi.

Bilinmediği İçin Tedavi Edilemiyor

Turner Sendromunun dünyada iyi bilinen birçok hastalıktan daha sık görülen genetik bir hastalık olduğunu ifade eden İKÇÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dündar, toplumsal farkındalığın oluşması adına faaliyetler yürüttüklerini ifade etti. Prof. Dr. Dündar, “Her 2000-2500 canlı kız doğumunda bir görülen bu hastalığın en önemli bulgusu boy kısalığıdır. Turner Sendromlu kızlar tedavi edilmezlerse erişkin dönemde 140 cm civarı bir boya sahip olmaktadırlar. Kızlarda açıklanamayan boy kısalığı varlığında mutlaka Turner 'Sendromu düşünülmelidir” dedi.

Ufak Bir Kan Testi İle Belirlenebilir

Hastalığın diğer sık görülen önemli bulgusunun ise bireyde ergenlik bulgularının başlamaması olduğunu kaydeden Prof. Dr. Dündar, diğer belirtilerin de göz ardı edilmesi ile tedaviye başlanamadığını belirtti. Prof. Dr. Dündar, “Yetişkin dönemde yumurtalık yetmezliği nedeniyle gelişen infertilite (kısırlık), doğumsal kalp hastalıkları, işitme kaybı, sık tekrarlayan kulak enfeksiyonları, diyabet, çöliak hastalığı gibi otoimmün  hastalıkların bu hastalarda daha sık görülmesi, böbrek hastalıkları, göz problemleri, öğrenme güçlüğü, osteoporoz (kemik erimesi) hastalığın diğer sık görülen önemli bulgularıdır. Tanı ülkemizde çoğu merkezde yapılabilen, alınan az miktarda kandan yapılan karyotip analizi denilen bir genetik tetkik ile konulabilmektedir ” diye konuştu.

Erken Tanı Erken Tedavi

Erken tanı ve tedavinin bireyin yaşam kalitesi ve süresini arttırdığına dikkat çeken İKÇÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dündar, kız çocuklarının ergenlik döneminde göreceği hormon tedavisi ile osteoporozun önlenebileceğini ifade etti. Prof. Dr. Dündar, “Turner Sendromunda en büyük sorun, toplumda farkındalık düzeyinin eksikliği nedeniyle erken yaşlarda tanı konulamaması ve tedavilere zamanında başlanamamasıdır. Toplumda bu hastalığa sahip birçok çocuk ve erişkin hasta hastalıklarının farkında olmadan yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Halbuki tanı konulan olgulara erken dönemde büyüme hormonu tedavisine başlanması, boy uzaması açısından yarar sağlamaktadır Bu hastaların tedavileri  SGK tarafından da karşılanmaktadır” şeklinde konuştu.

Turner Sendromunda toplumsal düzeyin sağlanması adına ebeveynlerle birlikte çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Dündar, 10 Ocak tarihinin Turner Sendromlu kız çocuklarının erken tanı ve tedavi başta olmak üzere yaşadıkları tüm sorunlarının çözülmesine vesile olacak bir farkındalık günü olması temennisini paylaştı.

 

Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *