İstanbul
Hafif yağmur
6°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,0043 %0.3
37,3917 %-0.03
97.239,13 %-0.71
3.313,18 0,51
Ara
Muhalif. GÜNDEM CHP Tüzük Kurultayı: Özgür Özel seçimli kurultayı göze alabilir mi?

CHP Tüzük Kurultayı: Özgür Özel seçimli kurultayı göze alabilir mi?

Sadık Çelik yazdı: CHP Tüzük Kurultayı: Özgür Özel seçimli kurultayı göze alabilir mi?

Okunma Süresi: 2 dk

Kavga, hakaret, suçlama… Yıllardır yukarıdan aşağıya, dilimizden, ruhumuza kadar işleyen bir zehir gibi… Herkesi esir alıyor.

Altaylı’nın Kılıçdaroğlu’na söylediği o acımasız sözler... “Vatan haini,” “AKP’nin piyonu,” ve daha neler neler... Son derece yakışıksız ve hadsiz açıklamalar.

Fatih Altaylı’nın son dönemde, Kılıçdaroğlu’nun her ses getiren açıklamasına verdiği sert tepkiler, kaçınılmaz olarak karşı tarafta da sert bir yanıt doğuruyor. Kılıçdaroğlu, yıllarını AKP ile mücadeleye adamış biri; ona "AKP’nin adamı" demek oldukça ağır bir itham.

Aslında Kılıçdaroğlu, başkanlığı bıraktıktan sonra bir süre sessiz kalmayı tercih etti, ancak parti içinde ona karşı sergilenen tutum, onur kırıcı açıklamalar, saldırılar, yok sayıcı tavır hem parti hukukuna hem de “yoldaşlık hukukuna” aykırı davranışlar işleri bu noktaya getirdi. Zamanla insanların görüşleri, yolları ayrılabilir; kimse ilelebet aynı çizgide kalacak değil. Ancak kritik zamanlarda belli kararları birlikte aldıysanız ve bu kararlar yüzünden yola birlikte çıktığınız insanlar ağır suçlamalara maruz kalıyorsa, çıkıp "Biz o zaman şöyle bir ortak akıl yürütmüştük, hepimizin sorumluluğuydu”, diyebilmek gerekir.

Kılıçdaroğlu, meclisteki saldırılardan, şehit cenazelerinde maruz kaldığı organize saldırılara, suikast girişimine kadar pek çok zorlukla karşılaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ciddi hakaretlerine, Bolu Belediye Başkanı’nın yine benzer şekilde “Otur oturduğun yerde, Anadolu’nun emeklisi” gibi seviyesiz söylemlerine maruz kaldı. Çubuk’ta neredeyse linç edilmek üzereyken bile, kendisine saldıranları affetti. Şimdi ise yalnız bırakılan Kılıçdaroğlu, öfkesine yenik düşüyor. Kendini geride tutan, dinleyen, anlamaya çalışan ve son derece bağışlayıcı bir kişiliğe sahip olsa da, o da etten kemikten bir insan olduğu için sabrının taştığı noktada, itiraz eden, öfkelenen bir kimlikle karşımıza çıkmak zorunda kalıyor. Medyada sesini duyurabileceği alanlar azaldıkça da öfkesi artıyor…

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *