İstanbul
Az bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4644 %0.03
38,3343 %0.13
84.689,44 %-4.509
3.415,66 -0,07
Ara

Maddenin sakınımı kanunu var, diplomanın sakınımı kanunu yok…

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Maddenin sakınımı kanunu var, diplomanın sakınımı kanunu yok…

Maddenin sakınımı kanununu çoğumuz biliriz… kimimiz unutmuş olabilir. Kimyanın temel kanunlarından biridir. İlk defa Fransız Kimyacı Antoine Lavoisier tarafından 1789 yılında öne sürülmüştür. 10. sınıf kimya dersinin konusudur.

Bu kanuna göre kimyasal reaksiyon sonucu oluşan toplam kütle, reaksiyona giren toplam kütleye eşittir.

Yani madde şekil değiştirebilir, ama yok edilemez… Yoksa, var edilemez.

Bir de enerjinin sakınımı kanunu var. Termodinamiğin birinci kanunudur. Bu kanuna göre enerji de tıpkı madde gibi ne yok edilebilir ne de yoktan var edilebilir, ama enerji türü değişebilir; örneğin, dinamitin patlamasıyla kimyasal enerji kinetik enerjiye dönüşebilir. Yedinci sınıf müfredatında biraz değinilir ama termodinamiğin konusudur. 

Maddenin sakınımı kanunu bazen arkadaşlar arasında şaka konusu olur. Zaman içinde saçı seyrelmiş biri, sakal bıraktığında kendisi veya arkadaşları “Kılın sakınımı kanunundan” söz ederler. “Kıl yoktan var edilemez, vardan yok edilemez, ancak yer değiştirebilir.” derler.

Maddenin sakınımı kanunu, enerjinin sakınımı kanunu ve hatta kılın sakınımı kanunu var ama “Diplomanın sakınımı kanunu” yok. Yani bir diploma vardan yok olabilir, yoktan var olabilir.

Ekrem İmamoğlu’nun diploması mesela…

İmamoğlu, KKTC'de iki yıl öğrenim gördükten sonra 1990 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi yatay geçiş yapmış ve bu bölümden 1994 yılında mezun olmuş.

Yani 30 yıldır diploması var.

Meğerse diploması sahteymiş. Yani diploması yok.

İBB Teyit hesabı, İmamoğlu'nun lisans diplomasını paylaşarak "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması olmadığı iddiası tamamen uydurmadır. dedi. Mezuniyet belgesini paylaştı. Yani diploması var.

Tamam diploması var ama, Kıbrıs’tan İstanbul üniversitesine yatay geçişte usulsüzlük yapılmış. O yüzden diploma geçersiz. Yani diploması yok.

Ekrem İmamoğlu'nun hukuk ekibi 'usulsüz yatay geçiş' iddialarını belgelerle yalanladı. Yani diploması var.

Var-yok, var-yok, var-yok… Bütün bunlar niye? “Diplomanın sakınımı kanunu” yok, ondan. 

Yani 30 yıldır diploman olabilir… ama sabah kalkmışsın bakmışsın: yok!

Veya diploman yok, sana diploma gerekli… Aaa, var!.

Halbuki diplomanın sakınımı kanunu olsaydı, diploman varsa vardır, yoksa yoktur. Varsa yok olmaz, yoksa var olmaz. 

Ama oluyor.

***

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, Ümit Özdağ'ın annesi Gönül Özdağ'ı evinde ziyaret etti. Ziyaretin ardından basın açıklaması yapan İmamoğlu, diploma iddialarına yanıt vererek, "Üniversitedeki arkadaşlarımı çağırsam miting yapabilirim. Ama adamın birisi tavla oynayacak adam bile bulamaz" dedi.

İmamoğlu’nun bu açıklamasına katılamıyorum. Gazeteci Rafael Sadi: “Recep Bey... Hani diploması var mı yok mu tartışılan üniversitede 4 sene beraber okuduk aynı sırada" demişti. En azında, tavla için bir kişi var. Daha fazlasına bir şey diyemem.

Rafael Sadi, sözlerine: “Aynı sınıfta okuyan 5-6 arkadaşımla da temastayım. Aman bizim ismimizi söyleme başımıza iş almayalım diyorlar." diye devam ediyor.

Bu iddiaları doğrulayamıyoruz. İddia olarak kalıyor. Ancak bu 5-6 kişiden birileri ileride hatıralarını yazarsa veya içlerinden birileri “Daha fazla sessiz kalamayacağım. Evet Erdoğan’ın sınıf arkadaşlarından biri benim.” diye itiraf ederse, gerçeği öğrenebileceğiz.

Evet ama, Erdoğan’la aynı sınıfta okumuş olmak insanın başına nasıl iş açar, böylesine kutlu bir paydaşlık, neden gizlenir… Bu, benim anlayabileceğim bir şey değil.

Tabii Ekrem İmamoğlu’nun “Üniversitedeki arkadaşlarımı çağırırsam miting yapabilirim” sözleri de iddia. Bence herkes üniversitedeki arkadaşlarını çağırsın, miting yapsın veya maç yapsın veya çay içsin… Ne yaptıkları önemli değil, bir şey yapsınlar yeter, görelim biz de.

***

Erdoğan’ın diploması da çok konuşuldu. Var-yok süreçleri orada da yaşandı. 

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Erdoğan’ın üniversite ve lise diplomalarında belirsizlik olduğunu iddia ederek Marmara Üniversitesi’ne başvurmuş, üniversitede bulunması gereken diplomaların, üniversite sicil dosyasının ve transkript belgesinin, gerçekte bulunup bulunmadığını sormuştu, varsa bir örneğinin paylaşılmasını talep etmişti.

Üniversite, “Kişisel bilgidir” diye bilgi vermemişti.

Konu AİHM’e kadar gitmişti.

İşte bütün bunlar hep “Diplomanın sakınımı kanunu” olmamasının sonucu.

***

1978, 16 Mart katliamı davası 2008’de zaman aşımı (30 sene)

1978, Maraş katliamı davası 1996'de zaman aşımı (18 sene)

1990'ların faili meçhul davaları...çoğu 20 yıl içinde zaman aşımı.

1993, Sivas Katliamı davası- 2012'de zaman aşımı (20 sene)

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun usulsüz yatay geçiş yaptığı iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne gönderdiği yazıda yatay geçişinin kabulüne ilişkin işlemleri kimlerin yaptığını soruyor.

Üzerinden 35 sene geçmiş. İnsanlığa karşı işlenen suçlardan daha büyük bir suç olmalı ki, o yatay geçişin kabulünü yapanlar... onlara zaman aşımı yok.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *