Emel Seçen

Emel Seçen


Cambaz

Cambaz

Beklenilen korku filmi mi tartısılır ama altmış yaşındaki Nicolas Cage'i,  bu kez , zekasını konuşturduğu dinler üzerindeki topluma dayatılan ve 'Şeytan' olarak yaftalanan 'Kadın' öğesine, düşündürücü katkıda bulundururken izliyoruz.

Tipik kompozisyon açılımı gibi giriş, gelişme ve sonuç olarak üç bölümde filmi sunmayı tercih etmesi, çok çok farklı bir kurgu hissetirmedi.

Cambaz filminde Cage, kadın FBI ajanının düşün dünyasından çıkan açılımı, henüz filmin hemen başından açarak, kalan iki bölümü ise finalle birlikte seyirciye bırakıyor.

Kadınlara dayatılan ve henüz çocukken oyuncaklarla biçimlendirilen varoluşu, 'Şeytan'n, yer altı dünyasına bağlı müridleri ile seri katil üzerinden biçimlendiriyor.

Amerika'da çok ses getirmiş olması yahut Kuzuların Sessizliği filminden sonra 'en iyi korku/gerilim' olarak adlandırılması kısmını, seyircinin görüşüne bırakıyorum.

Neticede benim gibi Nicolas Cage hayranları, kendisini birkaç kez ekranda bulabiliyor. Yönetmen Oz Perkins(Osgood Perkins)'n son çalışması olan Cambaz filminde, bizde ne Mor ve Ötesi'nin, ne de bir zamanlar Nükhet Duru'nun yorumladığı 'Cambaz' şarkı sözlerinin tam karşılığı.

Burada 'Cambaz', bildiğiniz 'Şeytan'ın vücut bulmuş hali.

Işte bu karakter üzerinden Nicolas Cage kısa rol ile kendisini geride tutmuş gibi gözükse de, esas itibari ile özne olarak gizli kahraman olarak geri planda olarak karşımızda.

Bilhassa 'Yaşasın Şeytan'derken, sadece masaya kafasını vurmuyor.

Filmde, aynı zamanda yönetmenin damga vurduğu önemli birkaç kareden birisi.

Yer yer hareketli kamera, değişik kamera teknikleri ile Cage ile farklı bir deneyim sunan ve aynı zamanda Anthony Perkins'n oğlu olarak filmin yazarıda olan Oz Perkins, sinema kariyerinde yönetmen olarak son derece başarılı.

Osgood Perkins'n kaleminden sinemaya aktarılan 2024 yapımı Cambaz filmi, Lonsleys/Cambaz da, Maika Monroe özellikle donuk yüz hattı, psişik bilinçaltında FBI ajanı ve bilhassa kendisinden mesleki olarak beklenen yardımın, 1974 yılında olayın başlaması ile yer yer izleyiciyi odaktan koparabilecek flashback olsa da özü itibari ile başarılı. Özellikle esas olarak özünde yatan Tanrı korkusu,ataerkil, baskıcı düzende 'iyi kadın olarak var olmanın etkisi altında'.

Hayatın matematiği, semboller, cinayetler sadece kız çocukları ve 14 rakamı yanın la eklenen 9 sayısı. Anne karakter ile yer altı ve 7'nin sırrı. Filmin gidişatını belirliyor.

FBI ajanı, Lee Harker'n (Maika Monroe) ortaya çıkmakta zorlanan bir dizi seri katil olaylarına yaklaşımı, kişisel taktikleri, psişik yetenekleri ile harmanladığı çözüm odaklı, akıl oyunları filmin güzel tarafları. Netice itibari ile hepsi zekâ işi.

Cambaz filminde, Nicolas Cage'n, dünya var olduğu andan itibaren 'Kadın ve Şeytan' ikilisini, dinler tarihi ve de en başta, Hristiyanlık üzerinden açıyor ve temeli hangi din olursa olsun, bağnazlıği, din sömürüsünü finale bırakıyor.

Kadın Ajan Harker'n, annesi rolünü, Hemşire ve Rahibe olarak izleyiciye geçişler ile aktarılırken, 'Şeytan'n, insanın zaafları söz konusu olduğunda nelerden feragat ettiğini, konumu ne olursa olsun yine finale taşımakta.

Tabi ki filmin hemen başında hep gösterilen aileler ve ayın 14'de doğan kız çocukları, önemli.

Neden önemli dersek, bu tabii esasen 'Cambaz'filmininde öznesi.

14 ve 9, Hristiyanlığın kutsal kitabı, İncil'de, önem teşkil etmekt.Ve yönetmenin filmin sonuna yerleştirdiği son kız çocuğunun hem Ruby olarak Yahudi ismini taşıması üstelikte siyahi olması yüzyıllardır kız çocuklarına yaşatılan dramın kim ve nereye ait olursa olsun hâla değişmemiş olduğunu göstermekte.

Buna bağlı olarak da, 14'de'Sevginin ardında kal ve ruhsal armağanları özellikle peygamberlik yeteneğini gayretle işleyin. Bilmediği dilde konuşan insanlarla derin Tanrı'ĺık

9 sayısı ise 'Tanrı'nın birliğine işaret eden 'Melekler Düzeni'ni ifade eder. Ve 9'n sırları, Ezoretizm'e göre: Mutlakiyetin rakamı. Yani ölümü ve yeniden doğuşu sembolize etmekte.

Ajan Harker ile 9.doğum gününde yarım kalan hiķâye, filmin içinde iki kez belirtilen ve 'Melek Yüzlü'olarak bahsi geçen ve şeytana kendisini teslim etmemiş.

Aklı ile her zorluğun üstesinden gelebilmiş 'Kadın'demek.

Bunu da bu kadar baskı, kendi varlığı her şekilde ataerkil yahut dini kullanarak hakkı alınan kadının temsil edilişi.

Bunu da başarılı yönetmen tek bir kare ile izleyici ile buluşturuyor 

O da esas karakter kadının şu sözünde saklı:

'Hiçbir zaman normal biri olmadım. Hep ele avuca sığamayan bir çocuktum'

Bunu giyinirken görüntü olarak sunması, ayrı bir zekâ göstergesi çünkü nerede yaşarsa yaşasın 'kadın' önce hep cinsel bir obje olarak değerlendirilmiştir.

Şeytan bir kez aklınıza girdi mi artık dönüşü yoktur.

Esas mesele Tanrı/Yaradan/Rab ismi ne ise ona en yakın kadın çünkü üreten/var eden ama zaafı zayıf olması.

Duygusal yerinden yakalamayı sever Şeytan

Tanrı'yı unutan Şeytan'a biraz daha yaklaşır.

"Hep ele avuca sığmazdım",derken  öz olarak saflık gerçeğinin, en çok da 'olduğu gibi olmak' gerçeği önemle belirtilmekte.

Ajanın saflığı,his, öngörü ya da durugörü olarak belirtikmekte.

FBI sınavında, 0 cevabı ise hayatın matematiğinde, 1 ve sıfırdır.

O sayısını yönetmen burada, sonsuzluk olarak kullanmış.

Bu da 'Meleklerin Sonsuzluğu'nu ifade etmekte.

Yüz yüze, Melekler Şehri, Yetenekli Bay Cage, Drakula derken kariyerinin zirvesinde Nicolas Cage'i bir ileri seviyeye taşıyan Cambaz

Kimilerine göre hayal kırıklığı

Kimilerine göre vasat

Kimilerine göre ise vasat

Taktir ise her zaman ki gibi sinema seyircisinin

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar