Kendine bile muhalif!
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
35,5194 %0.09
36,6247 %0.05
43,3854 %0.09
3.056,69 0,11
Ara

Türkiye'de beklenen tehlike; "Los Angeles Yangını"

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Türkiye'de beklenen tehlike; "Los Angeles Yangını"

Los Angeles’te günlerdir süren yangın tüm Dünyanın gündeminde. Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Hüsrev Özkara ile yaptığım röportajda, hem bu yangını hem de ülkemizde öngörülen yangın senaryolarını konuştuk. Sayın Özkara uyarıyor; önümüzdeki günlerde özellikle tatil beldelerimizde benzer felaketler yaşanabilir, acilen önlem alınmalı. Türkiye yangına hazırlıklı bir ülke değil, sadece hazırlıklıyMIŞ gibi yapılıyor.

Y. Mıstıkoğlu: Los Angeles yangınını nasıl değerlendiriyorsunuz? Climate Center’dan yapılan açıklamada bu yangınların “iklim krizi” ile ilgili olabileceği yönünde raporlar var. Sizin yorumunuz nedir?

H.Özkara: Evet dünyada, uzun bir süredir ciddi bir iklim sorunu var. Bunu bir köşeye koyalım. Fakat biz gereğini yapıyor muyuz? Asıl sorun burada.  Şunu söylemek çok kolay, iklim krizi nedeniyle yangın büyüdü, baş edemedik. Sonuçta havale ettiğiniz yer İklim Krizi. Bu doğru bir yaklaşım değil.

Burada ciddi bir hazırlıksızlık var.  Tamamen hazırlıksız. Biz zaman zaman kendi ülkemizle ilgili süreçlerde de aynı şeyleri söyleriz. Sanki böyle bir şey olmazmış, olmayacakmış gibi davranış şekli görüyoruz. Ortada kötü bir sonuç var. Maddi zarar için150 milyar dolardan bahsediliyor. Küçümsenecek bir rakam değil.

Y.M: Bölgenin iklimine bakarsak tropikal bir iklim. En soğuk ayı da içinde bulunduğumuz Ocak ayı. Yangının yayılması ile ilgili olarak rüzgâr kaynaklı yangın olması yönünde açıklamalar var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

H.Ö: Evet bölgede ciddi bir kuraklık var. Yağış almıyor. Yangının ormandan çıkıp yerleşim bölgelerine yayıldığını görüyoruz. Bu zaten rüzgâr da değil. Bu bambaşka bir şey. Türkiye’de 60-70 km hızı facia olarak görürüz burada 2 katı rakamlar söyleniyor. 130 km ile 160 km arasında hızdan söz ediliyor. Bu büyük bir facia. Meteoroloji de uyarmış. Bizim değerlendirmemiz şu; kuraksa o zaman sizin tedbir almanız lazım ki bir yangın durumunda boşa düşmeyin. Su sistemleri boş, basınçları yetersiz. Böyle bir şey beklemiyorlar. Yanan binalara bakıyorsunuz boyalı ahşap kullanılmış, Boyalı ahşap bu tür felaketleri büyütür. Yangını körükler. Ciddiyetsizlik ve hazırlıksızlık olduğunu görüyoruz.

Y.M: İklim krizinin yarattığı kuraklık var, aşırı hava olaylarının getirdiği rüzgâr bile olarak tanımlanamayan fırtına var, bir de bunların yanında alınması gereken alınmamış olan önlemler var.

H.Ö: İklim değişikliği nedeni ile artık yılın her anında yangın çıkabiliyor. Örneğin eskiden Türkiye’nin yangın mevsimi 1 Mayıs’ta başlar 1 Kasım’da biterdi. Artık öyle değil. Hazırlıklarımız o bütün bir yıla göre yapılmalı. Bu tür kötü örnekler bizim neler yaşayabileceğimizi gösteriyor bize. Dernek olarak önemsediğimiz konulardan biri turizm alanları. Turizm alanlarımızın hemen hemen yüzde yüzü ormanlık alanlarda verilen izinlerle kurulan sahalar. Turizm alanları ile ormanlar iç içe. Altın yumurtlayan tavuk diyoruz yıllık 60 milyon dolar turizm gelirinden söz ediyoruz. Los Angeles’in şu andaki kaybı 150 milyar dolar. Altın yumurtlayan tavuk için bir çalışma yapmamız gerekiyor. Bizim böyle bir çalışmamız var, proje grubumuz var. Gidiyorlar o tesislere ve soruyor bizim ekip arkadaşlarımız “bu gün yarın bir yangın çıksa ne yaparsınız?” “112 ‘yi ararız” diyorlar. Zaten arayacaksın da, sen ne yapıyorsun?  İlk müdahale araçları olmalı. Basınçlı su sistemi olmalı. Biz sizleri eğitebiliriz diyoruz. İlgilenmiyorlar.

Y.M: Sizin söylediklerinizden turizm alanlarımızda, o koca koca tesislerde herhangi bir yangına karşı önlemlerinin olmadığını anlıyorum, yok mu Hüsrev Hocam?  

H.Ö: Evet işte onu dedim. Sorduk bir yangın çıkarsa ne yaparsınız diye 112’yi ararız diyor. Bizi ilgilendiren bir şey yok diyor. 112 gelene kadar yangın ya büyürse. Bakın yangına ilk müdahale çok önemli. En önemli temel sorunlardan biri de tahliye. Aynı sorunu Yunanistan’da 10 yıl önce yaşandı. Kurtulmak için denize koştular. Denizde yanarak öldüler.

Y.M: Los Angeles yangınında yangın muslukları çalışmadı hocam. Bölgedeki su tüketim miktarının çok olması nedeniyle yangın musluklarında basınçlı su bulunamadı. Biz de bu yıl özellikle Bodrum’da ciddi su sıkıntısı yaşadık. Benzer bir tehlike altında mıyız?

H.Ö: Elbette, ancak bu sorun bilinerek ona göre planlama yapılmalıdır.

Y.M: Ormanların korunmasında orman köylülerinin bir rolü var mı acaba?

H.Ö: Eskiden vardı. Orman Köylüsü 2018 yılına kadar yangın kendi hudutları için de ise mücadeleye kayılmak zorundaydı. 18-50 yaş arasında bu konuda eğitilirdi. Şimdi orman köylüsü yok sayılıyor. Ayrıca köylerde yapı dönüşümleri sağlanmalı. Kentlerde nasıl depreme dayanıklı dönüşüm yapılıyor ise köylerde de yangınlara karşı dayanıklı yapılar yapılmalı.

Tahliye çalışmaları da önceden yapılmalı. Çoluğunu, çocuğunu, yaşlısını, hayvanını kurtarmaya çalışan köylüler için yerler hazırlanması lazım. Orman yangınlarına dirençli köyler oluşturulması şart. İnsanlara şu anda yapılan nedir biliyor musunuz? Savaş alanını terk edin. Hayvanını, evini bırak siz çıkın gidin deniliyor. Zamanında örgütlenmiş bir çalışma ile yangının büyük boyutlara ulaşması engellenebilir.

Y.M: Los Angeles yangınına benzer bir yangın ülkemiz için öngörülebilir mi?

H.Ö: Her şey mümkün. Yangınla mücadelenin ana konusu yangın öncesi yapılacak olan çalışmalardır. Alınacak tedbirlerdir. Eğitim çalışmaları ve halkın bilinçlendirilmesidir. Personelin motive edilmesidir. Ben ülke olarak hazırlıklı olduğumuzu düşünmüyorum. Hazırlıklıymış gibi yapıldığını düşünüyorum.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *