İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,5014 %0.06
36,6793 %0.24
3.533.750 %2.973
3.076,93 0,08
Ara
MUHALIF GAZETECILIK SAĞLIK "İnmeye bağlı ölümler Koronavirüse bağlı ölümlerden daha fazladır"

"İnmeye bağlı ölümler Koronavirüse bağlı ölümlerden daha fazladır"

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Atilla Özcan Özdemir, dünyada her yıl 15 milyon, Türkiye'de ise bir yılda ortalama 125 bin kişiyi etkileyen inmenin beyin damarlarına kalpten pıhtı ya da şah damarından bir plak parçasının beyin damarına atması ile oluşabildiğini bildirerek, "Unutmayalım ki inmeye bağlı ölümler Koronavirüse bağlı ölümlerden daha fazladır" ifadesini kullandı.

Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği Başkanı da olan Prof. Dr. Özdemir, 29 Ekim Dünya İnme Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, özellikle gençlerde boyun damarlarının ani boyun hareketi, boyna masaj, travma nedeniyle yırtılmasıyla da inme meydana gelebileceğini kaydetti.

Türkiye genelinde inme sıklığının 100 bin kişide 175 olduğunu ifade eden Özdemir, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Ülkemiz genel nüfusuna göre bir yılda ortalama 125 bin yeni inme vakası olmaktadır. İnme her yaşta görülse de yüzde 28 kadarı 65 yaşından önce, yüzde 72 kadarı ise 65 yaşından sonra oluşmaktadır. Türkiye'de inme vakalarının yüzde 85'i beyin tıkanıklığına bağlı iskemik inme, yüzde 15 kadarı ise beyin kanamasına bağlıdır. Dünyada 15 milyon kişi her yıl inme geçirmektedir. Her yıl 6 milyon, her 6 saniyede bir kişi ise inmeden kaybedilmektedir. Her 5 kadından biri ve her 6 erkeden biri inme geçirebilir. Türkiye'de de kadınların daha sık inme geçirdiği gözlenmektedir."

İnmeyi, beyinde temiz veya kirli kan taşıyan bir damarın beyne gelen bir pıhtı veya damar sertliği parçacığı ile tıkanması sonucu oluşan beynin kansız yani oksijensiz ve besleyici maddelerden mahrum kalması veya beyinde kanama olmasına ve beyin hücrelerinin damar dışına çıkmış olan kanın kitlesel etkisi sonucu fonksiyon yapamaz duruma gelmesi olarak tanımlayan Özdemir şunları ifade etti:

"Beyin damarlarına pıhtı kalpten atabilir ya da şah damarından bir plak parçasının beyin damarına atması ile oluşabilir. Özellikle gençlerde boyun damarlarının ani boyun hareketi, boyna masaj, travma nedeniyle yırtılmasıyla da inme oluşabilir. İnmede en sık görülen bulgular kol ve bacakta güçsüzlük, konuşmada bozulma ve yüzde kaymadır."

"İnme sonrası tekrar inme geçirmeyelim diye kan sulandırıcı tedaviler kullanılmaktadır"

Prof. Dr. Özdemir, özellikle ana beyin damarı tıkanıklığında kateter yolu pıhtının alınması yöntemi oldukça etkili bir yöntem olduğu vurgusunu yaparak, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Uygun hastalarda ve inme merkezlerinde tedavi edilen hastaların yüzde 50-60'ı bu tedavi ile uzun vadede bağımsız işlerini yapabilir halde yaşayabilirler. Hastalar, damar açıcı bu girişimler sayesinde hastalığın etkilerine daha az maruz kalmakta, ölüm oranları azalmakta ve hastalık sonrası yaşam kaliteleri daha yüksek olmaktadır. Özellikle 112 Acil Ambulans sistemi ile entegre çalışan sistemlerin kurulması ile hastaların inme merkezlerine zaman kaybetmeden getirilmesi hastalıkla mücadelede esastır. İnme sonrası tekrar inme geçirmeyelim diye kan sulandırıcı tedaviler kullanılmaktadır. İnmeye yol açan nedene göre bu tedaviler planlanmaktadır. Tedavilerin ihmal edilmesi ile tekrar inme geçirme riskimiz artmaktadır. Bu açıdan tedavilerimizi her gün düzenli olarak almamız gerekir."

"Aşılarımızı eksiksiz yaptırmalıyız"

Özellikle Koronavirüse bağlı hastaneye ya da yoğun bakıma yatışı engelleyen en kritik unsurun aşı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özdemir: 

"Bu açıdan aşılarımızı eksiksiz yaptırmalıyız. Bu salgın döneminde tedavimizi, hekimimizin önerdiği şekilde aksatmamalı, egzersizlerimizi yapmalı ve kronik hastalıklarımız için mevcut kontrollerimizi yaptırmalıyız. Unutmayalım ki inmeye bağlı ölümler Kovid19'a bağlı ölümlerden daha fazladır. Kol ve bacakta güçsüzlük, yüzde kayma, konuşmada bozulma bulgularından biri veya daha fazlası oluştuysa mutlaka 112'yi aramalı ve vakit kaybetmemeliyiz." dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *