Korkuyorlar, korkacaklar, korksunlar!..
Anlaşılıyor ki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın İstanbul'a gelerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile el ele verdiği fotoğraf; ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yanına iki forveti İmamoğlu ve Yavaş'ı alarak verdiği fotoğraf iktidarı çok rahatsız etmiş, telaşlandırmış... Bu iki fotoğraf psikolojik üstünlüğü çünkü yeniden muhalefete geçirmişti. İktidar bu yüzden yeni hamlelere başvurdu.
HİÇ AMA HİÇ YAKIŞMADI KILIÇDAROĞLU
Bursa CHP İl başkanının bir şikayeti ters köşe yapılarak ilginç şekilde soruşturma konusu yapıldı!
Neymiş?... Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklama şöyle:
"Ankara’da gerçekleşen Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayında ‘kurultay günü para karşılı oy kullandırıldığı' şeklinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan ihbar üzerine yetkisizlik kararıyla evrakın yetki itibariyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesini müteakip Başsavcılığımızca 2024 yılı Ocak ayında soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmaya konu olayla ilgili basın organlarında ve sosyal medyada yapmış oldukları açıklamaları nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi tanık sıfatıyla ifadeye çağrılmıştır. Soruşturmaya titizlikle devam edilmektedir."
CHP'nin önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun KRT'de yaptığı tuhaf açıklama CHP'nin içindeki fay hatlarını kaşımaya teşne olan iktidarı cessretlendirdi kuşkusuz. Kılıçdaroğlu'nun hırsı aklının zaman zaman önüne geçiyor zahar. Avukatının yaptığı açıklamayı dikkatle okudum; evet, soruşturma Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından önce başlatılmış ama neden şimdi kamuoyuna duyuruluyor ve saçma sapan içeriğe karşın mal bulmuş mağribi gibi hareket ediliyor? Bunda Kılıçdaroğlu'nun sarfettiği kimi sözlerin etkisi olabilir mi? Ne demek "sükut ikrardan gelir"... Kılıçdaroğlu'nun tanık olarak savcılığa ifade vermeye gitmeyeceğini de açıkladı avukatı. Gitmesin, bunu yapsın bari... Peki, TRT'nin Kılıçdaroğlu'nun Özel'e yüklendiği 4 dakikalık yayınına ne diyelim? Avukatı bunu da izah eder herhalde.
CHP'nin bir önceki genel başkanının ağzından çıkanı kulağının duyması beklenir. "Sükut ikrardan gelir" diyeceğinize kaybettiğiniz kurultaya gölge düşürerek, onun yerine gitsin Erdoğan anlatsın varsa bir bildiği, diyecektiniz.
38. OLAĞAN KURULTAY'IN ÜZERİNDEN 15 AY GEÇTİ
Kılıçdaroğlu'nun bu tutumunu çok yakın iki kurmayı ile konuştum, son derece üzgün ve mahcup olduklarını gördüm. Onlar da KRT'deki açıklamalarını iktidarın bir 'pas' olarak gördüğünün farkında. Yok bildiri hazırlığı, yok olağanüstü kurultay için imza toplama vb. beyhude işlerin üzerine bir de partiyi zora sokan absürd açıklamalar... Bu soruşturmadan birşey çıkmayacağı açık da iktidarın muradı partiyi savunmada tutmak, tartışılır göstermek. Bu değirmene şu taşımamak gerekiyor. 38. Olağan Kurultay biteli 15 ayı geçti, artık oradan uzaklaşmak gerekiyor. Hele ki kurultaydan 5 ay sonraki seçimde birinci parti çıkılmışken... İnsaf...
TELAŞ BÜYÜDÜKÇE YENİ OPERASYON DALGASI…
İktidar o kadar telaşa düştü ki sözkonusu iki fotoğraftan, bu sabaha CHP'li yerel yönetimlere dönük yeni bir operasyon dalgasına uyandık. İstanbul'daki bazı ilçe belediyelerinden iki belediye başkan yardımcısı ve birçok belediye meclis üyesi olmak üzere 10 kişinin gözaltına alındığı haberlere düştü. İstanbul... İstanbul... İstanbul... İmamoğlu'nu davalarla durduramazsak nasıl yaralı-bereli hale getirip, hesap veren konuma iterek iş yapmaktan alıkoyarız!.. Dert dava İmamoğlu... Var mı yok mu İmamoğlu... Öteyandan, operasyonun "kent uzlaşısı" bağlamında olduğu ifade ediliyor. Mesele
Kürt demokratları ile, Kürt seçmenle CHP'nin arasında makas açmak... Bu da operasyonun bir başka boyutu.
CHP YOL HARİTASINI KARARLILIKLA SÜRDÜRMELİ
CHP'nin yol haritasını açıklaması ve ortaya koyduğu iki fotoğraf iktidarın asabını iyice bozmuş gözüküyor ki gemi iyice azıya almaya yöneldi. Halk, seçmen bütün bu gelişmeleri izliyor ve notlarına alıyor. İktidar erim erim eridikçe yargıyı araçsallaştırmaktan çekinmiyor. CHP'nin yol haritası sakin ama kararlı şekilde savunmada kalmadan programını gecikmeden açıklayıp adayını da belirleyerek yürümeyi gerektiriyor. Muhalefeti bütünüyle kucaklayarak halk muhalefetini sandığa taşımasını gerektiriyor.
KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK
Korkuyorlar, korkacaklar, korksunlar!... Türkiye, bir değişimin sancılı eşiğinde... Bu değişimin öncüsü CHP olacak. Türkiye, 23 yıl önce bir parlamenter darbe ile açılan parantezi kapatarak yeniden çağdaş uygarlık yürüyüşünü sürdürecektir. Bu kez hem de daha geniş kesimlerle barışık olarak. Türkiye'nin ihtiyacı budur. Söz konusu parantezde iktidar olan AK Parti'nin memlekete tek yararı, kamusal alana taşıdığı farklı kesimlerle modernite alanını genişletmek oldu. Ancak şimdi o kesimler de artık AK Parti'nin memlekete verebileceği birşey kalmadığının bilincinde. O yüzden güneş görmüş kar gibi eriyor AK Parti. Erdoğan ne yapsa bu erimeyi durduramıyor.
CHP Genel Başkanı Özel'in bugünkü grup konuşmasında ön seçim takvimini de açıkladı ve 23 Mart'ı işaret etti. Partiye 28 Şubatta kadar üye olanların cumhurbaşkanı adaylığı için ön seçimde oy kullanabileceklerini belirtti. Özel'in bir çağrısı da Erdoğan'a oldu; "korkma," dedi, "korkmadan halkın adayının karşısına çık!"
Evet, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan bir daha aday olarak sandığa gittiğinde halk, seçmen "Yeter R. T. Erdoğan, yeter!" diyerek kendisini evine gönderecek. Özel'in bugünkü grup konuşmasının sonunda kürsüden gösterdiği üçlü fotoğraf herşeyi çok güzel özetledi.
