İstanbul
Hafif yağmur
6°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,0158 %0.03
37,1416 %-0.02
97.666,22 %0.644
3.379,00 0,41
Ara

Kangurular diyarındaki yılın ilk Grand Slam’i geride kaldı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Kangurular diyarındaki yılın ilk Grand Slam’i geride kaldı

Avustralya kıtası diğer kıtalarda bulunmayan vombat, platipus, dingo, koala, vollabi, kuoka, emu, tasmanya şeytanı ve kanguru gibi hayvanlara ev sahipliği yapar. Kuşkusuz bu hayvanların en ünlüsü gerek sayılarının çokluğu gerek farklı karakterleri ile Avustralya’nın ulusal sembolü haline gelmiş kangurulardır. Yılın ilk Grand Slam’ini kangurular diyarında geride bıraktık. İsterseniz gelin; neler yaşanmış, beklenen ve beklenilmeyen gelişmelere hep birlikte bir göz gezdirelim… 
Ülke olarak milli tenisçimiz Zeynep Sönmez dışında hem kadınlarda hem erkeklerde sporcularımızın ATP ve WTA sıralamalarına bağlı olarak elemeler ve ana tabloda sporcumuz yoktu. Zeynep, WTA Merida 250 Turnuvasını şampiyon tamamlamasıyla birlikte yükselen sıralamasıyla birlikte Ana Tablo’dan Avustralya Açığa katılmaya hak kazandı. Birinci tur mücadelesinde turnuvaya Wild Card ile katılan ev sahibi ülkeden Talia Gibson karşısında bir set ve bir break önde olduğu karşılaşmada 3-6, 7-6 ve 6-1’lik setlerle yenilerek elendi. Zeynep, Geçen yılın Aralık ayı itibariyle 16 yaşında Dünya 19 numarasını görmüş eski Hırvat tenisçi Mirjana Lucic-Baroni’nin bir dönem antrenörlüğünü yapan Hırvat Marin Bradaric ve Izo Izudin çalışmaya başladı. Çalışma sürecinin getirmiş olduğu farklılıktan dolayı bir uyum sağlama süreci olacaktır. Köken olarak eski Yugoslavya ekolünden gelen antrenörlerinin Zeynep’in eksik olan yönleri üzerine çalışacaklarını ve bu birlikteliğin nisan ve mayıs ayları ile birlikte meyvelerini vermeye başlayacağını düşünüyorum.
Çocuk sahibi olduktan sonra kortlara geri dönüşüyle birlikte Naomi Osaka’nın turnuvalardaki performansı dikkatle izleniyor. Osaka bu yıl da Avustralya Açık birinci turda Fransız Caroline Garcia ile eşleşti. Geçen yıl kaybettiği rakibini bu yıl 6-3, 3-6 ve 6-3’lük setlerle geçti. İkinci turda, Amerika Açık ikinci turda 2 sette kaybettiği Karoline Muchova karşısında ilk seti 6-1 kaybetmesine rağmen diğer iki seti 6-1 ve 6-3 kazanarak üçüncü tura yükseldi. Kortun her yerini kullanan rakibi karşısında passing shot’larda çok başarılı bir performans sergiledi. Osaka üçüncü turda, henüz 17 yaşındayken kadın tenisinde parlayan fakat kendisinden beklenen patlamayı bir türlü gösteremeyen Belinda Bencic karşısında kafa kafaya giden seti 7-3 Tie Break ile kaybetti. Osaka maça abdominal (karın) kasındaki sakatlığından dolayı devam edemedi. Avustralya Açık’tan önce katıldığı Auckland WTA Open Finalinde Danimarkalı raket Clara Tauson karşısında ilk seti 6-4 almasına rağmen Abdominal sakatlığına bağlı olarak kendini riske etmek istememiş ve maçtan çekilmişti. Osaka, geçtiğimiz yılın eylül ayından beri dünyaca ünlü koç Patrick Mouratoglou ile çalışıyor. Osaka, hamileliği ile de bağlantısı olduğu tartışılan bu abdominal problemini ekibi ile birlikte aşıp kısa zamanda sahalara tekrar dönecektir.   
Tenis dünyasında yeni bir yıldız adayı kendini göstermeye başladı. Joao Fonseca… Suudi Arabistan’da düzenlenen Yeni Jenerasyon Finalleri Turnuvasını kazanan Fonseca, Canberra’da düzenlenen Challenger Turnuvasını kazanıp Avustralya Açığa geldi. Ön elemelerde sırasıyla Arjantinli Gomez, Hong Kong’lu Wong ve yine Arjantin’den Tirante’yi mağlup edip Ana Tabloya kalan Fonseca, birinci turda güçlü rakibi Dünya 9 Numarası Rus Andrey Rublev karşısında 7-6, 6-3 ve 7-6’ilk setlerle 3-0’lık skorla galip gelerek flaş bir skora imza attı. Fonseca ikinci turda İtalyan Rakibi Lorenzo Sonego karşısında çok iyi bir mücadele ortaya koymasına karşın 6-7, 6-3, 6-1, 3-6 ve 6-3’lük setlerle 3-2 kaybederek turnuvadan elendi. Fonseca, bu turnuvada sadece baseline oyununda değil, file önü oyununda da etkili olduğunu gösterdi.
Turnuvanın sürpriz çıkışlarından birini Sırp tenisçi Olga Danilovic gerçekleştirdi. Eski Yugoslav basketbolcu Predrag Danilovic’in kızı olan Olga, birinci turda Hollandalı Rus, ikinci turda Rus Samsonova’yı 2-0’lık skorlarla geçti. Danilovic üçüncü turda geçen yılın Amerika Açık Finalisti ve Dünya 6 Numarası Amerikalı Jessica Pegula’yı 7-6 ve 6-1’lik setlerle geçerek çok önemli bir sürprize imza attı. Dördüncü turda, bu turnuvada en büyük çıkışını yakalayıp Yarı Final oynayacak olan İspanyol tenisçi Paula Badosa’ya 6-1 ve 7-6’lık setlerle kaybederek turnuvaya veda etti. Danilovic’in bu yıl içerisinde formunu devam ettirip ilk 20’yi zorlayacağını düşünüyorum.
Turnuvanın favorilerinden biri olarak gösterilen İspanyol Carlos Alcaraz, ilk turda Kazak Shevchenko, ikinci turda Japon Nishioka’yı 3-0’lık skorlarla, üçüncü turda Borges’i 3-1’lik sonuçla eledi. Alcaraz 4. Turda Jack Draper Karşısında maça hızlı girdi ilk seti 7-5 aldıktan sonra ikinci setin ortalarında Carlito’nun zorlayıcı vuruşlarının da etkisiyle Draper’in geçmişten gelen kalçasındaki tendinit problemi tekrar ortaya çıktı, buna bağlı olarak da köşeye yapılan vuruşlara koşamamaya başladı. Draper’in sakatlık yaşamasında Alcaraz’ın da köşelere ve koşmaya dayanan zorlayıcı oyunu etkili oldu. Alcaraz’ın Çeyrek Finaldeki rakibi Djokovic’ti. Bazı tenis severler tarafından erken final olarak da nitelendirilen maçta karşılıklı servis kırmaların da yaşandığı ilk seti 6-4’lük skorla Alcaraz kazandı. Djokovic kasığında meydana gelen sakatlığa bağlı olarak sağlık molası aldı. Herkesin kafasında maçın ilerleyen anlarında oyunu bırakabileceği ile ilgili soru işaretleri oluşurken Djokovic diğer üç seti 6-4, 6-3 ve 6-4’lük skorlarla hanesine yazdırdı ve maçı birçok tenis severin beklemediği bir şekilde 3-1 kazandı. Devam eden oyunda bir mola sırasında Alcaraz’ın yaptığı kasık sakatlığı taklidi maça damgasını vurdu. Alcaraz yavaş olsun hızlı olsun, sert, toprak veya çim olsun hemen hemen her kort tipinde oynayabilen komple bir oyuncu, kendini tenis anlamında çok iyi geliştirmiş. Üç kort tipinde de Grand Slam şampiyonlukları yaşaması bunun en iyi göstergesi… Fakat Djokovic’in sakatlığının aklında kalarak mola sırasında bu şekile hareketler yapması maça olan konsantrasyonunun dağıldığını gösteriyor. Djokovic’in sakatlığının bu derecede onu mental anlamda etkilemesi, tenisin sadece teknik, taktik ve fiziksel yetenekler oyunu değil aynı zamanda mental olarak her zaman oyun içinde kalma, çevre faktörlerinden zihni arındırma noktasında ne kadar önemli bir spor olduğunu bizlere gösterdi. Buna bağlı olarak bazı oyuncuların ekiplerinde psikologlar veya mental destek veren antrenörler çalışıyor.
Biraz pandeminin de etkisi ile Nisan 2022’de Dünya 2 Numarasını gören İspanyol raket Paula Badosa, 2025 Avustralya Açığa kadar genelde inişli çıkışlı bir performans sergiledi. Badosa ilk turda Çinli Wang’ı, ikinci turda temsilcimiz Zeynep Sönmez’i eleyen Avustralyalı Gibson’u,  üçüncü turda Ukraynalı Kostyuk’u, dördüncü turda, bir önceki turda Pegula’yı eleyerek ses getiren Sırp Danilovic’i, çeyrek finalde de Amerikalıların çok şey bekledikleri yetenek 2023 Amerika Açık Şampiyonu Coco Gauff’u turnuvanın dışında bıraktı. Yarı Finalde bir önceki yılın Avustralya Açık şampiyonu, sert ve hızlı kortlarda çok etkili bir isim olan Dünya 1 Numarası Sabalenka’ya karşı maça hızlı girip skoru 2-0’a getirdi. Fakat maçın geri kalanında mutlak bir Sabalenka üstünlüğü vardı. Tabiri caizse Badosa, kendine kaplan yakıştırması yapan Sabalenka’nın vuruş gücüne dayanamadı. Badosa tenis kariyerinde ilk defa Grand Slam Yarı Finalinde mücadele etti. Sezonun geri kalanında yükselen formunu devam ettirip ettiremeyeceğini hep birlikte göreceğiz.
Geçen yılı Wimbledon’da final oynayıp Grand Slam kazanamadan, fakat güçlü rakibi Carlos Alcaraz’a karşı finalde toprak kortta kazanarak Olimpiyat Altın Madalyası ile kapatan Novak Djokovic, sırasıyla Amerikalı gelecek vaad eden genç oyuncu Basavareddy, Portekizli Faria, Çek Machac ve Lehecka’yı geçerek çeyrek finale yükseldi. Djokovic bu turda ilk setini 6-4 kaybettiği rakibi Alcaraz’a karşı diğer setleri 6-4, 6-3 ve 6-4 kazanarak güçlü rakibine karşı 3-1’lik üstünlük sağladı ve yarı finale yükseldi. Djokovic maçın ilk setinin sonlarına doğru Roland Garros’da ciddi problem yaşadığı ve çeyrek finaldeki Ruud Maçına çıkamamasına neden olan kasık sakatlığının nüksetmesiyle sağlık molası aldı. Özellikle bu sağlık molasını aldıktan sonra kasığındaki bu probleme rağmen Alcaraz’ı nasıl yendiği tenis dünyasında ciddi bir tartışma konusu oldu. Alcaraz da maç esnasında molada bu duruma gönderme yapan bir taklide imza attı. Zverev ile karşılaştığı Yarı Final mücadelesinde ilk setin sonlarında tekrar kasık sakatlığı nüksetti. Seti 7-5’lik Tie Break skoru ile kaybeden Djokovic, bu sefer sakatlığının daha ileri boyutlara ulaşmaması için maçı bıraktı. Djokovic korttan çıkarken Avustralya seyircisi tarafından yuhalamalarla protesto edildi. Zverev yarım kalan maç sonrası korttaki röportajında Djokovic’in oynayabilecek durumda olsa zaten devam edeceğini, seyircinin bu maçı izlemek için verdiği bilet parası ve beklentilerini olması dolayısıyla onlara da hak verdiğini ama bu seviyedeki ve kariyerdeki bir oyuncuyu yuhalamanın yanlış olduğunu belirtti. Günümüzde birçok otorite, tenis oyuncusu, tenis antrenörü ve tenis sever tarafından tüm zamanların en iyi erkek oyuncusu kabul edilen Djokovic, 24 Grand Slam şampiyonluğunun 10’unu Avustralya Açık’ta yaşadı. Aslında bu durum başlı başına Grand Slam’ler arasında önem sırasına göre 4. Sırada bulunan Avustralya Açık’ın bir nevi bir reklamı durumunda… Turnuva sonrası kasık sakatlığının olmadığını iddia edenlere karşı Djokovic, sosyal medyada kasığında yırtık olduğunu gösteren emar görüntülerini paylaştı. Fakat yakın zamanda yapılan bir açıklamada sakatlığının iyiye gittiğini 17 Şubatta başlayacak olan Doha ATP 500 Turnuvasına katılacağını belirtti. Ben en az Madrid veya Roma Masters’a kadar dinlenir diyordum. Bu turnuva için kasığını zorlamadan “gidebileceğim yere kadar giderim” felsefesini de güdüyor olabilir. Turnuvadan ciddi bir miktarda hava parası (bazı ünlü oyuncuların bir tenis turnuvasına katılmak için açıktan aldıkları para) alıp almadığına istinaden aklıma sorular gelmeye başladı. Katar ATP 500’ün başlaması ile birlikte bu sorular iyi kötü bir cevap bulmaya başlayacak. Reis’in aklından neler geçtiğini ve ne düşündüğünü kestirmek gerçekten çok zor… Manevraları sanki bizdeki hepimizin bildiği bir siyaset adamına benziyor.  
Dünya 2 Numarası Iga Swiatek, ilk turda Çek Siniakova, ikinci turda Slovak Sramkova, üçüncü turda Büyük Britanyalıların hala kendisinden beklenti içinde oldukları Raducanu, dördüncü turda Alman Lys, çeyrek fin alde güçlü rakibi Emma Navarro’yu geçti. Swiatek bu maçlarda Sramkova, Raducanu ve Lys karşısında üç bagele (6-0) imza attı. Yarı finaldeki rakibi, turnuvada sürpriz bir çıkışlardan birini gerçekleştiren Amerikalı Madison Keys oldu. Karşılıklı servis kırmalarla geçen ilk seti, çekişmeli bir mücadelenin sonunda 7-5’lik skorla hanesine yazdıran Swiatek, ikinci sette art arda servislerini kıran Keys karşısında pek bir varlık gösteremedi ve seti 6-1 kaybetti. Final setinde skor 5-5 iken servis kırıp maç için servis atan Swiatek bir maç puanından yararlanamadı ve oyunu Keys kazandı. Final seti tie break’ini çok çekişmeli bir mücadelenin sonunda 10-8’lik skorla Madison Keys kazanarak 2017 Amerika Açık Finalinden 8 yıl sonra ikinci Grand Slam finaline ulaştı. Swiatek, 2022 Yarı Finalinden sonra bu turnuvada ikinci kez yarı final oynadı. Tenis otoriteleri tarafından hızlı sert kortlarda zorlandığı düşünülen Swiatek bu turnuvada çok iyi bir performans ortaya koydu. Swiatek’in bu istikrarı ile kariyeri içerisinde eninde sonunda Avustralya Açık’ı kazanacağını düşünüyorum. Sayısını tahmin edemiyorum. 
22 Yaşındaki Amerikalı Ben Shelton, 2023 Amerika Açık Yarı Finalinden sonra ülkesi dışındaki ilk Yarı Finaline Avustralya Açık’ta ulaştı. Shelton ilk turda vatandaşı Brandon Nakashima karşısında beş set puanını çevirdiği ilk seti 7-6(3) ile hanesine yazdırdı. Diğer iki seti son oyunlarda servis kırarak 7-5’lik set skorlarıyla alarak ikinci tura yükseldi. Shelton bu turda İspanyol Carreno-Busta’yı ve üçüncü turda İtalyan Musetti’yi 3-1’lik maç skorlarıyla, dördüncü turda tecrübeli raket Fransız Monfils’i üç seti Tie Break’e giden karşılaşmada setlerde 2-1, dördüncü sette de 1-0 önde iken rakibinin sakatlığa bağlı olmasına istinaden maçtan çekilmesiyle çeyrek finale yükseldi. Shelton bu turda görsel açıdan turnuvanın en zevkli maçlarından birine sahne olan mücadelede bu turnuvada önemli bir çıkış yakalayan İtalyan Sonego’yu 6-4, 7-5, 4-6 ve 7-6(4)’lük setlerle mağlup ederek yarı finale yükseldi. Yarı finalde geçen yılın son Grand Slam’i Amerika Açığı kazanan, Pekin ATP Finalinde Alcaraz’a kaybettikten sonra oynadığı 19 maçın hepsini kazanan çok formda Jannik Sinner karşısında ilk sete servis kırarak iyi bir giriş yaptı. Sonrasında rakibine break oyunu veren Shelton skor 5-5 iken bir servis daha kırdı. Set için servis attığı oyunda iki set puanından yararlanamayıp tekrar servis kırdıran Shelton, set tie break’ini 7-2 kaybederek ilk seti rakibine verdi. İkinci ve üçüncü sertlerde iyice vites arttıran rakibi karşısında ikişer break vererek bu setleri 6-2’lik skorlarla kaybederek final şansını yitirdi. Genel olarak Shelton’un çok iyi bir turnuva geçirdiğini söyleyebiliriz. Çok sert forehand vuruşları var. Ama bu vuruşlar zaman zaman kortun orta kısımlarına geliyor ve etkisiz olabiliyor. Alışılmışın dışında bir forehand stili var. Oyun tarzı Amerikan Kolej Tenis oyuncularına çok benziyor. Ama hem atletizm, hem vuruş güçü olarak onların çok çok üzerinde… Çift el backhand’i, forehand’lerinden daha yavaş ama daha stabil olduğunu söyleyebilirim. Zaman zaman attığı kısa toplarda çok başarılı oluyor ve izleme keyfi veriyor. Rakiplerine bazen servis-vole sürprizleri hazırlıyor. Zorlayıcı vuruşlar dışında, rakibi zorlamayan vuruşları sonrasında da fileye gelebiliyor ve bu vuruşlardan bazen puanla da ayrılıyor. Backhand slice’ı da zaman zaman rakiplerini bozmak veya yavaşlatmak için kullanabiliyor. İlk servisleri çok sert ve bazıları karşılanamayacak seviyelerde oluyor. İkinci servisleri kick servis ve genelde düştüğü yerler olarak rakibi çok zorlamayan bölgeler oluyor.  En azından ATP 500, Masters, Grand Slam’ler gibi büyük turnuvalar öncesi Djokovic, Sinner, Alcaraz, Zverev ve formda olmasa da Medvedev gibi üst seviye rekabetçi oyuncularla antrenman yapabilir. Bu üst seviye oyuncular genelde iyi servisler atan, yoğun ralliler oynayıp gerektiği noktada winner vuruşlarını ve kısa topları çıkaran ayrıca zorlayıcı vuruş yapıp fileye yaklaşan tenisin tüm gerekliliklerini ortaya koyan oyuncular… Amerika Açık 2023 Yarı Finalinde telefon kapatma sürtüşmesi ve Amerikalı olması nedeniyle Djokovic ile antrenman yapması biraz zor görünüyor. Yakın ilişkiler kurarak diğer üst seviye oyuncularla antrenman için şansını deneyebilir. Yılın geri kalan kısmında bakalım Shelton neler yapacak. Tenis severler olarak takip ediyor olacağız.          
Avustralya Açık’ın kadınlar tarafında artık yeni bir şampiyon var! Madison Keys… Adelaide WTA Tenis Turnuvası Finalinde güçlü rakibi vatandaşı Jessica Pegula’yı yenip şampiyon olarak Melbourne’e gelen Keys ilk turda yine kendi ülkesinden, Zeynep’in Merida WTA Open’da mağlup ettiği, Li’yi, ikinci turda Rumen tenisçi Ruse’yi, üçüncü turda vatandaşı Collins’i yenerek turnuvanın dışında bıraktı. Dördüncü turda bu turnuvanın 2023 finalisti Kazak Elena Rybakina karşısında maçı 6-3, 1-6 ve 6-3’lük setlerle 2-1 kazanarak dikkatleri üzerine çekti. Çeyrek finalde 2-1’lik skorla Ukraynalı Svitolina’yı eleyen Keys, yarı finalde bir maç puanı çevirdiği zevkli ve çekişmeli mücadelede Polonyalı Swiatek’i 5-7, 6-1 ve 7-6(8)’lik setlerle mağlup ederek kariyerinde ikinci kez bir Grand Slam finaline yükseldi. Underdog olarak çıktığı final maçında ilk seti 6-3 alan Keys, ikinci seti 6-2 ile rakibine verdi. Başa baş giden final setinde tie break öncesi son oyunda rakibinin servisini kıran Keys seti 7-5 ve maçı 2-1 kazanarak kariyerinin ilk Grand Slam şampiyonluğunu elde etti. Turnuva boyunca iyi servisler atıp buna çok kuvvetli forehand ve backhand’lerini ekleyen Keys şampiyonluğu sonuna kadar hak etti. Artık 29 yaşındaki Madison Keys’in tenisinde ikinci baharını yaşadığını söyleyebiliriz. 2025 Yılı onun için başka neler getirecek; hep beraber göreceğiz.   
Aryna Sabalenka, en büyük favori olarak katıldığı Avustralya Açık’ta finalde kaybetti. Fakat bu turnuvada, daha önceden denemediği vuruşlar olan backhand slice ve kısa top vuruşlarını yapıp sayılar aldı.-. Ayrıca önceki oyunundan farklı olarak daha fazla file önüne çıkıp vole aldığına şahit olduk. Yaşının ilerliyor olmasına rağmen oyununa bireyler ekliyor olması sevindirici ve ilerleyen zamanlarda rakipleri ile rekabeti açısından sevindirici bir gelişme… 
Erkekler finalinde Jannik Sinner ve Alexander Zverev karşı karşıya geldi. İlk setin sekizinci oyununda servis kıran Sinner bu seti 6-3 ile hanesine yazdırdı. Her iki tarafın da servis kıramadığı ikinci setin tie break oyununu 7-4’lük skorla kazanan Jannik Sinner setlerde durumu 2-0’a getirdi. Son setin altıncı oyununda da servis kıran Sinner bu üstünlüğünü maçın sonuna kadar taşıyarak seti 6-3 kazandı ve şampiyonluğa ulaştı. Kendi servislerinde Sinner, maç boyunca Zverev’e servis kırma puanı göstermedi. Sinner her geçen gün üzerine bireyler ekleyerek yoluna devam ediyor. 2025 Yılının geri kalanında bakalım kim veya kimler ona dur diyecek… Bu arada kupa seremonisinde jenerasyon olarak altından gelmiş olduğu Zverev’e “inanmaya devam et, bir gün başaracaksın” gibi sözleri tenis camiasından tepki aldı. 
Olayları, sakatlıkları, konuşulanları ile yılın ilk Grand Slam’i Avustralya Açığı geride bıraktık. Önümüzde kısa bir sert kort ve Nisan Ayında ATP ve WTA’de 250 ve 500 seviyesi turnuvalar ile başlayacak, Monte Carlo Masters ile devam edecek ve haziran ayındaki Roland Garros’a uzanacak bir toprak kort sezonu var. Dünya döndükçe ve çok ciddi sıkıntılar olmadığı sürece tenis devam ediyor.    
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *