Trump'tan ürkütücü çağrı "Plastiklere geri dönüyoruz"
![Trump'tan ürkütücü çağrı "Plastiklere geri dönüyoruz"](https://www.muhalif.com.tr/cropImages/760x/images/makaleler/2023/12/yasemin-mistikoglu-1703835301.jpg)
Bir zamanlar, mavi suların derinliklerinde, Derya adında genç bir deniz kaplumbağası yaşardı. Derya, okyanusun özgür akıntıları arasında mutlu mesut yüzüyor, mercan resiflerinin renk cümbüşünde günlerini geçiriyordu. Fakat bir gün, insan eliyle doğaya atılan minik bir plastik pipet, Derya’nın yaşamını kökten değiştirdi. Ve ABD Başkanı Trump’ın Derya’dan hiç mi hiç haberi yoktu.
Günlerden bir gün, güneşin altın ışıkları suya yansırken, Derya deniz yüzeyine doğru hafifçe yükseldi. O an, farkında olmadan suyun üzerinde süzülen plastik pipet, Derya’nın dikkatini çekti. Pipetin parlak rengi, onun doğal besinleriyle karıştırılmış gibiydi. Derya, pipeti yemeye çalıştı; ancak pipet, yumuşak dokusuyla değil, sert ve çözülmeyen yapısıyla, onun ağzına saplandı.
İlk başta sadece hafif bir rahatsızlık hisseden Derya, zamanla pipetin yarattığı tıkanıklık nedeniyle yiyecek alamaz hale geldi. Günler geçtikçe, okyanusun diğer sakinleri de benzer tehlikeyle karşı karşıya kaldı. Renkli mercan resifleri plastik atıkların yarattığı kirlilik yüzünden solmaya başladı, küçük balıklar pipetleri yiyecek zannederek yuttu ve tüm ekosistemin dengesinde ciddi bozulmalar yaşandı.
ABD Başkanı Donald Trump, Paris İklim anlaşmasını iptal etmesinin ardından sosyal medya platformu Truth Social aracılığı ile “kağıt pipet” uygulamasına karşı çıkması ile “plastik kullanımına geri dönüyoruz” niyetini açıkça ortaya koydu. Bu mesaj İklim krizi ve çevre politikaları açısından oldukça tartışmalı bir durumu gündeme getiriyor.
Kağıt pipetlerin, çevreyi koruma amacıyla plastik pipetlere alternatif olarak öne çıkması, tek kullanımlık plastiklerin yol açtığı kirlilik ve deniz yaşamına zarar verme sorunlarına çözüm arayışının bir parçasıydı. Trump’ın, bu tür çevre dostu uygulamalara karşı çıkması ve plastik kullanımına geri dönülmesi gerektiğini savunması, iklim krizine karşı daha az duyarlı bir yaklaşımı işaret edebilir.
Plastik üretimi, hem fosil yakıtların kullanımını artırır hem de atık yönetimi konusunda ciddi sorunlar yaratır. Plastik atıklar, okyanusları kirletir, deniz hayvanlarına zarar verir ve ekosistemleri tehdit eder. Trump’ın açıklamaları, çevreye zarar veren uygulamalara geri dönmeyi savunarak, iklim değişikliği ile mücadele çabalarını geri plana atabilir.
Bu gelişme, çevre dostu çözümler ile ekonomik ve endüstriyel çıkarlar arasında bir çatışma oluşturuyor. Trump’ın geri dönüş yapmayı önerdiği plastik kullanımının, kısa vadede pratik ve maliyet açısından cazip olsa da, uzun vadede çevre üzerindeki yıkıcı etkilerinin devam etmesi bekleniyor. Plastik kullanımının artması, küresel ısınmayı hızlandırabilir ve okyanuslardaki plastik kirliliği sorununun büyümesine yol açabilir. Bu bağlamda, çevre dostu alternatiflerin desteklenmesi, iklim krizinin etkilerini azaltmak için kritik önem taşır.
Donald Trump'ın plastik kullanımına geri dönme çağrısı, özellikle deniz çevresi ve plastik kirliliği ile mücadele konusunda küresel düzeyde önemli bir bağlamda ele alınmalıdır. Hükümetlerarası Müzakere Komitesi (INC), Birleşmiş Milletler'in (BM) bir parçası olarak, plastik kirliliği sorununa çözüm arayan ve küresel bir yasal çerçeve oluşturmayı hedefleyen bir platformdur. 2022 yılında başlatılan bu komite, ülkelerin işbirliği yaparak, dünya çapında plastik atıkların yönetilmesi için bağlayıcı yasal araçlar geliştirmeyi amaçlamaktadır. INC, plastik kirliliğinin deniz ekosistemleri üzerindeki yıkıcı etkilerini göz önünde bulundurarak, uluslararası anlaşmaların ve düzenlemelerin gerekliliğini vurgulamaktadır. 2024 yılı itibariyle, bu çabalar, küresel düzeyde plastik kullanımını azaltmak, geri dönüşüm oranlarını artırmak ve kirliliğin denizlerdeki etkilerini minimize etmek için önemli bir gelişim sürecine girmiş ancak olumlu bir sonuç alınamamıştır. Komite son toplantısında çözüm için 2025 yılını hedef göstermişti ancak şimdi Trump’ın plastik kullanımını savunarak, kağıt pipetler gibi çevre dostu alternatiflerin geri çekilmesini istemesi, bu küresel çabalarla zıt düşmektedir.
Eğer Trump’ın politikaları hayata geçerse, plastik kirliliği ile mücadele için yürütülen bu uluslararası çabalar ciddi şekilde zayıflayabilir. Çünkü:
INC’nin geliştirmeye çalıştığı bağlayıcı yasal çerçeve, ülkelerin plastik kirliliğiyle mücadelede sorumluluk almasını öngörmektedir. Bu tür bir yasal düzenleme, ülkelerin plastik üretimini ve kullanımını sınırlamak, atıkları yönetmek ve geri dönüşüm oranlarını artırmak gibi adımlar atmasını zorunlu hale getirebilir. Trump’ın geri dönüşümsüz plastik kullanımına dönme yaklaşımı, bu çabaların başarısını tehdit edebilir.
Plastik üretimi ve tüketimi, fosil yakıtlara dayalı bir endüstridir ve sera gazı salınımını artırır. Plastiklerin üretimi ve oluşan atıklar büyük bir çevresel yük yaratır. Trump’ın politikaları, kısa vadede ekonomik kazançlar sağlasa da, uzun vadede çevresel yıkımı artıracak ve bu da iklim değişikliği ile mücadelede olumsuz sonuçlara yol açacaktır.
Sonuç olarak, Trump’ın plastik kullanımını savunan yaklaşımı, küresel çevre politikalarıyla uyumsuzdur. INC gibi uluslararası girişimler, plastik kirliliğiyle mücadelede daha sıkı düzenlemeler ve sorumluluklar talep ederken, Trump’ın plastiklere geri dönme çağrısı bu mücadeleyi zayıflatabilir. İklim krizi ve deniz kirliliği ile mücadelede, sürdürülebilir çözümler ve uluslararası işbirliği gereklidir; aksi takdirde, küresel ekosistemler ciddi şekilde tehdit altına girebilir.
Derya’ya dönersek;
İnsanlar, plastik pipetleri günlük yaşamlarının bir parçası olarak önemsiz sanırken, aslında bu tek kullanımlık ürünler doğada yüzlerce yıl kalıyor, zamanla parçalanarak mikroplastiklere dönüşüyor ve deniz yaşamını tehdit ediyor. Derya’nın yaşadığı acı, okyanusun derinliklerinde yankılanan sessiz bir çığlıktır. Her atılan plastik pipet, ekosistemin dengesini biraz daha bozan, doğanın geleceğine karanlık bir iz bırakan bir felakettir.