İstanbul
Hafif yağmur
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,6663 %0.04
37,2246 %0.12
102.876,02 %-2.875
3.157,59 -0,06
Ara

Büyürken fakirleştik

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Büyürken fakirleştik

Bu hafta Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020 yılı büyüme verilerini açıkladı. Buna göre, Türkiye ekonomisi 2020 yılında %1,8 oranında büyümüş.

Büyüme haberini duyunca insan mutlu oluyor. Ekonominin büyümesi önemli. Çünkü büyüdüğümüz zaman istihdamda artış olur, insanlar iş bulur, evine ekmek götürecek bir gelire sahip olur. Büyümeden hepimizin beklentisi budur.
Ancak maalesef, her ne kadar ekonomi büyümüş deniliyorsa da bunun istihdama olumlu bir katkısı olmamış, çalışan sayımızı artmamış, hatta çalışan sayısında azalmanın olduğu bir dönemde bu büyüme gerçekleşmiş.

Ekonomi büyürken toplam istihdam %4,5 ve fiili çalışan sayısı da %10’dan fazla azalmıştır. Demek ki büyümüş olmamızın genele yayılmış refah artışımıza katkısı olmamış. İnsanlar hala işsiz kalmaya devam ederken biz büyümüşüz.
Peki, bu büyüme nasıl başarılmış? Birincisi, işverenler işçilerini “daha verimli” çalıştırmış. Diğer bir ifade ile daha az çalışan ile daha fazla ürün üretmeyi “başarmışlar”. 

2020 yılındaki büyümenin temel gerekçesinin yılın ikinci yarısından itibaren hızla artırılan kredilerin olduğu görülüyor. Artan kredi kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan harcama artışının sonucunda bu büyümenin ortaya çıktığı aşikâr. Peki, o kredi olanaklarından yararlananlar kimler? Genellikle kredi borcunu ödeme gücü olan kesim. Bu da bize gösteriyor ki, aslında genele yayılan bir kredi kullanım durumu söz konusu değil. 

Her ne kadar büyümede pozitif bir veri açıklanmış olsa da, kişi başına düşen milli gelir verisi bizim yoksullaşmaya devam ettiğimizi gösteriyor. TÜİK verilerine göre 2020 yılında kişi başına düşen milli gelirimiz 8,599 dolara gerilemiş. Bu rakam bizim 2007 yılının bile gerisine götürüyor. Demek ki son 13 yılda vatandaşlarımızın refahına bir katkı sağlayamamışız. Bu da bizim başarımız olsa gerek; büyürken yoksullaşan bir ülke olmuşuz. 
  
Kısa çalışma ödeneği devam etmeli

İstihdamda sorunlar yaşanırken şimdi Mart ayı sonundan itibaren kısa çalışma ödeneğinin sonlandırılacağı duyuruldu.

İş-Kur’un yayınladığı en son veriler ocak ayına ait. 2021 yılının Ocak ayında kısa çalışma ödeneğinden yararlanan 1 milyon 314 bin kişiye iki milyar liranın üzerinde ödeme yapılmış.

Kısmı açılma ile birlikte, işyerlerinin yeniden faaliyete geçtiği varsayımı ile hareket edildiği anlaşılıyor ve bu nedenle kısa çalışma ödeneğinin de sonlandırılması planlanmış. Ancak belli bölgelerde iş yerleri açılmış olsa bile işyerlerinin faaliyet gelirlerinde çok hızlı bir toparlanmanın görülmesi pek mümkün değil. Kısa çalışma ödeneğinin sonlandırılması ve işçi çıkarma yasağının kaldırılması ile nisan ayı başından itibaren çok sayıda insanın işini kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilir. Bunun önüne geçebilmek için kısa çalışma desteğinin bir süre daha sağlanması gerekir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *