İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4667 %-0.05
36,5241 %-0.22
3.501.531 %2.297
3.071,15 0,58
Ara

Küreselleşme kuramsal olarak birleşik kaplar deneyine benzer

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Küreselleşme kuramsal olarak birleşik kaplar deneyine benzer

Orta okul ve lise yıllarından öğrendiğimiz birleşik kaplar deneyini hatırlayınız. Camdan yapılmış tüpler  altlarından birbirlerine bağlanmıştır. Bunlardan birisinin içine dökülen suyun seviyesi tüm cam tüplerde aynı seviyeye gelir. Yani cam tüplerindeki su düzeyleri  hep biribirinin aynısıdır. Hiç düzeyi aşağı veya yukarı olan yoktur. Hepsi de aynı düzeydedir.

Aynı uygulamayı dünya ekonomilerine uygulayın; birbirleri ile entegre olmuş ekonomiler de, eğer dış ticaret, yabancı sermaye kuralları, gümrük ve diğer vergiler, ülkeler arasında insan, sermaye, teknoloji hareketlerine yapay engeller konulmazsa, eninde sonunda ülkelerin ekonomilerinde de belirli bir düzeyde yükselme beklenir. Yani genel anlamda eğer dünya üzerinde genel bir iyileşme olursa entegre olmuş ekonomilerde de bir iyileşme beklenir. Kısaca söylemek gerekirse büyüme bir anlamda diğer ülke ekonomilerine de yansır. Bu olguyu doların ucuz ve bol olduğu, son 10 kusur yıldır dünya ekonomilerinde görülen iyileşmenin daha fazla entegre olmuş, ekonomik özgürlükler endeksinde iyi konumda olan ülkelerde önemli bir gelişme sağladığını hatırlamakta yarar var. Kuşkusuz, ülke ekonomilerinin gelişmişlik veya az gelişmişlik düzeyi de büyüme hızını etkiler. Gelişme aşamasını tamamlamış ülkelerde büyüme hızı göreceli olarak düşük, ekonomik gelişmesini henüz tamamlamamış;  gelir düzeyi alt  sıralarda olan ülkelerde büyüme hızı da büyük olur. Çünkü büyümeye alt sıralardan başladığı için potansiyel büyüme koşulları daha uygundur. Çünkü büyümeye olanak sağlayacak çok bakir yatırım olanağı vardır. Fakat sonuçta  milli geliri 200 milyar olan bir ülkenin yüzde 5 lik kalkınma hızı ile milli geliri 1 trilyon olan bir ülkenin yüzde 1 lik büyümesinin aynı düzeyde bir gelir artışı sağlamayacağı gerçeğini de hatırlatmakta fayda var. 1 trilyonluk ekonominin yüze 1’i ile 200 milyarlık ekonominin yüzde 5’İ aynı rakamı vermez toplam olarak.

KAZIN ÖTEKİ AYAĞI..

Yukarıdaki beklentiler her şeyin iyi gittiği koşullarda daha geçerli iken, dünya ekonomilerinde genel bir daralma olursa, yani işler tersine giderse, bu kez entegre olmuş ekonomilerde tıpkı  yayılan bir virüs gibi yayılır bu durgunluk. Tıpkı 11 Eylülden sonra dünya ekonomilerinde başlayan daralma, daha sonra ABD’deki 2008 mortgage krizinden sonra yaşananları hatırlayınız. Yani bir anlamda bazı büyük ekonomilerde meydana gelen soğuk algınlığı bazı küçük ekonomilerde zatürreye dönüşebilir gerçeğini unutmayalım. O halde ekonomimiz dışarı kapalı hale mi getirelim?

Kuşkusuz hayır. Şurası bir gerçektir ki üstüne yapılan tüm araştırmalar sonunda ulaşılan sonuç, dışarıya kapalı ekonomilerin açık ekonomilere göre geride kaldığı, büyüme hızının yavaşladığı, teknolojinin geri kaldığı, mal ve hizmet çeşitliliğinin azaldığı gerçeğidir. Bazılarında milli gelirde düşmeler de ortaya çıkmaktadır.  Bir örnek vereyim. İran’a yapılan ekonomik izolasyon, yani İran ekonomisinin dışarıyla olan bağlantılarının kesilmesi İran para birimi Tuman’ın büyük bir değer kaybına yol açmış, bu ülkenin ekonomisi ve halkın yaşamı büyük zorluklar içine girmiştir. Babası işadamı olan İran uyruklu bir Master öğrencimin babası kızına dolar bulup gönderemeyecek hale gelmiştir. Yani adamın parası kızının Amerikadaki eğitimine yetemez olmuştur. İşadamı kızının eğitiminin son yılında para gönderemez hale düşmüştür.

Unutulmaması gereken bir başka gerçek de yeni teknolojilerin gelişmekte olan ülkelerin önüne büyük bir sıçrama fırsatı yaratabileceği olgusudur. Tabi bu teknolojilerin hangisinin ülkeye getirileceğine verilen kararların tutarlı olması, sanayide ve hizmet sektörlerinde yenilikleri teşvik edici, verimliliği artırıcı, ülke ürünlerine ayrıcalık ve farklılıklar yaratabilecek etkiler sağlaması ön planda olmalıdır. Bunun yanı sıra akıllı para politikaları, vergi sistemleri, şeffaflık, ülkede üretilen ürün ve hizmetlerde katma değerin artırılması gibi akılcı ve tutarlılık  gerektiren önlemler alınmalıdır.  

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *