Putin nerede duracak
UKRAYNA’da savaş başladı mı başlayacak mı? Her geçen gün durum daha da kritik bir hal alıyor.
Belki de sınırdaki Donbask özel bölgesinde karşılıklı top atışları savaşın ilk işaretlerini veriyor bize.
Ne yazık.
Putin ipleri neden bu kadar geriyor. Ukrayna’nın NATO’ya girmesi konusunda Batı’nın, böyle bir konunun masada olmadığı açıklamaları yetmedi mi?
Rusya’nın güvenlik endişelerinin nasıl karşılanacağı tartışılırken, Batı’nın endişelerini de ciddiye almak gerekmiyor mu?
ABD başta olmak üzere Batı’nın ‘savaş’ çığlıkları Putin’e sempatiyi olumlu etkileyebiliyor. Özellikle sosyal demokrat ve sol çevrelerde bu yönde analizler görüyorum.
Ama Rusya’da, krizin çığırından çıkıp savaşa dönüşmesini engelleyebilecek, Putin’i denetleyebilecek bir kamuoyu yok.
Putin, Özellikle muhalefet lideri Navalny’nin tutuklanmasından muhalefeti, nefes alamaz hale getirdi. Sivil toplum kuruluşlarını “casusluk” gerekçesiyle kapattı. Basın tamamen iktidar yanlısı.
Halk yoksul ve tepkisiz.
Rusya kamuoyunda Ukrayna konusunda kafaların çok karışık olduğu haberlerini alıyorum. Yönetime bağlı medyada bir gün barış mesajları, ertesi gün savaş tamtamları ile halkın kafasının iyice karıştırıldığı söyleniyor.
Demokratik reflekslerin budandığı, denetim mekanizmalarının körleştiği bir ortamda, barışın hiç şansı yoktur.
BATI İLE RUSYA ARASINDA BİR MESELE
RUSYA Devlet Başkanı Putin, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra eski Sovyet Cumhuriyetlerinin ayrılmasını büyük bir hata olarak gördüğünü gizlemiyor. 1989 sonrası çizilen sınırların “tarihi bir hata, bir trajedi” olarak niteliyor.
1991’den sonra Rusya’nın kendi topraklarını kaybettiğini söylüyor.
Ukrayna bu kayıp topraklardan biri ve ona göre en önemlisi.
Rusya’dan sonra en geniş topraklara sahip, Sovyetler Birliği döneminde ekonominin merkezi olan bir coğrafya. Batı Avrupa ile Rusya arasında önemli bir köprü, Karadeniz’in kontrolünde anahtar ülke. Rus petrol ve gazının transit yolu.
Geçen Temmuz ayında Ukrayna tarihi üzerine kaleme aldığı bir makalede Putin, Ukrayna’nın halkı, dili, dini ve adetleriyle Rusya’ya en çok benzeyen eski Sovyet Cumhuriyeti olduğunu yazarken, “bağımsız olarak yaşayabilmesi için Rusya’ya karşı olması gerekir” diyordu. Ona göre Ukrayna ve Rusya halkları tek bir halk, ve ülke Rusya’nın organik bir parçası. Bağımsız olduğunda ise Rusya’nın doğal düşmanı.
İşte bu yüzden de Putin, Ukrayna Devlet Başkanı Jalenski ile görüşmüyor. Ukrayna krizinde ABD, Almanya ve Avrupa Birliği’ni muhatap alıyor.
Çünkü Putin’e göre, Ukrayna Batı ile Rusya arasında bir mesele.
Rus halkının da buna inanmasını istiyor.
“BATI” YI DENEDİ
AVRUPA’da savaş ihtimalini körükleyen bu kriz, bir kaç ayın meselesi değil.
Putin “Batı”yı deniyor.
Jo Biden’ın başkanlık koltuğuna oturmasından sonra Irak ve son olarak da Afganistan’dan apar topar çekilmesinin bu süreçte etkisi olduğu kesin.
Biden’ın Avrupalı müttefiklerine danışmadan böyle radikal karar alması, ABD ile Avrupa Birliği arasındaki gevşek ilişkiler ve NATO’nun kimlik krizi Putin’i Avrupa’da ikinci bir deneme girişiminde daha bulunmaya yöneltti.
Kırım’ın işgali ve Donbas’a Rus askerlerinin girişi Putin’in ilk denemesiydi.
Ne “Batı” ciddi bir karşılık verdi ne de Kiyev.
Bu kez yine denedi ama tepki büyük oldu. Bu girişim ABD ve Avrupa’nın Rusya’nın çevresindeki ülkelere daha önce olmadığı kadar silah yığmasına yol açtı. NATO’yu canlandırdı.
Bu kez Batı sessiz kalmadı. Putin bu mesajı aldı.
DONBASK’DA DURABİLİR
Putin için kendi kamuoyuna karşı “yüz akıyla” durabileceği bir nokta gerekli bu saatten sonra.
Donbask, Putin’in Rusya kamuoyuna “zafer” olarak pazarlayabileceği bir nokta.
Geçtiğimiz hafta Salı günü Rusya Parlamentosu Duma Putin’i, Donbask’taki Luhansk ve Donestk’in Ukrayna’dan bağımsızlıklarının tanınmasına çağrı kararı aldı.
Cuma akşamı Rusya’nın bölgede yaşayan kadın çocuk ve yaşlıları boşaltmaya başlaması Moskova’nın baskıyı burada derinleştireceğine işaret ediyor.
Putin burada durmayı planlamış olabilir ama
Ukrayna ve Batı’nın yanıtı ne olacak?
Donbask’ta derinleşen kriz, umarım diplomatik çözüm sürecine evrilir.