Bugün 23 Nisan

Bugün 23 Nisan,

Neşe doluyor insan.

Gönül, bağıra bağıra ilk öğrendiğimiz, bu güzel sözleri haykırmak istiyor ama buruk. Öyle güzel bir zamana geldi, köşe yazımın tarihi.

Gelmiş geçmiş, en büyük emperyalistlere karşı kazanılmış savaşın armağanı, en büyük bayramımız Ulusal Egemenlik, Çocukların..Türkiye Cumhuriyeti tarihinin 100. Yılına şafak kala. Ve ardından bu mücadelenin başlangıç noktası Samsun, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, hiçbiri birbirinden ayrılmaz.

Gelin, görün ki burukluk, hüzün, salgın dönemi ile başlayan, eskilerin şölen halinde kutlanası ve kutlanması farz olan özümüz, milli değerlerimiz öksüz, yetim. Ya kuru bir çelenk, ya birkaç söylem.. Kimse, neden bu, bu halde, demiyor!

Gün için bir şey demeyeceğim. Bakarsak;

Korunması gereken çocuklarımız, ne halde.

Korunması gereken çocuklarımıza, bir çikolata verilemiyor, sonraya saklanıyor, kitabı ile birlikte.

Korunması, sakınılması gereken çocuklarımız, birçok yerde resmediyor, konuşamadıklarını.

Bir program var, yediden yetmişe herkes severek izliyor. Tam 23 Nisan’da engelleniyor. Şanlı Urfa, destansı, Kurtuluş Mücadelemizin, adı üzerinde ili, “ŞANLI” Urfa program yayınında en son görüntü, bunun en büyük örneği. İşte bu güzelliklerde, istenmiyor.

Yaşama, doğaya, sanata, medeniyete dair ne varsa..

Tüm bu duygular içinde, pazara çıkmak üzere yol alırken, acaba On Türk Lirasını geçen kıvırcık artmış mıdır, kaygısı içinde ilerlerken karşımda, birden onu gördüm.

Tıpkı, onun gibi Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’sı ile büyümüş, bir kuşak olarak; yediden yetmiş yediye, Barış Manço’nun bizlere vermiş olduğu değer duygusunun, filiz hali ile söylemi, yani “ADAM OLACAK ÇOCUK!” O!