İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,8129 %0.01
37,4543 %0.33
104.943,98 %2.935
3.178,46 0,25
Ara

Dr. Serol TEBER: TUTUNAMAYALAR`dan Birisi Daha...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Dr. Serol TEBER: TUTUNAMAYALAR`dan Birisi Daha...

Osmanlı`dan gelen gazeteci, yazar, akademiker, entellektüel damarın içerdiği ŞİNASİ, Namık KEMAL, Beşir FUAD geleneği genç Cumhuriyet döneminde Tevfik FİKRET, Adnan ADIVAR, Zekeriya SERTEL, Mehmet Ali AYBAR ile sürmüştür... 1950-2000 yılları arasında üstüne koyarak gelişen bu geleneğin son temsilcilerinden birisi de pskiyatr Dr. Serol TEBER idi bana göre.

+++

Osmanlı`da ve Cumhuriyet döneminde yetişmiş en önemli, verimli ve disiplinli 100 aydınımızdan birisiydi Dr. Serol TEBER. Kısa yaşamına 15`den fazla kitap, yüzlerce makale ve konferans/seminer sığdırdı yaklaşık 40 yıl psikiyatr olarak çalışmasına ve Erzincan`da 2 yıl Yedek Subay olarak askerlik yapmasına rağmen.

+++

1938 yılında İstanbul Kadıköy`de (O hep gülerek Kalkedon derdi...) bir üst tabaka mensubu ailede doğan TEBER hep halktan ve emekten yana oldu. Kişisel çıkarlarını toplumsal çıkarların önüne koymadı.

+++

Dr. Serol TEBER ile ilk karşılaşmamız 1970`li yıllarda Barış Hareketi çerçevesinde oldu ve 2004 yılında bu Dünya`yı terk etmesine kadar sürdü... Barış ve çevre hareketlerine saygılıydı ve hep destek verdi. 1970li yılların sonuna doğru Marksisit harekete, örgütlenmeye destek vermesine rağmen, SSCB`nin dağılmasından sonra parti politikalarından uzaklaşarak hümanist ve Freudcu bir tavır içersinde oldu.

1970li ve 1980li yıllarda çok sert eleştirdiği Sigmund FREUD`un ardılı oldu son yıllarda. Özgür Radyo`da yaptığı programlar bunu gösteriyor...

+++

1975 yılında yazdığı muazzam aydınlamacı kitabı Davranışlarımızın Kökeni`ni 1980 yılında yayınlanan İlk Toplumların Değişimi ve 1982 yılında yayınlanan Doğanın İnsanlaşması izledi...

``Beni aralarına alan, bana yepyeni dünyaların, yepyeni yaşam biçimlerinin yollarını gösteren Federal Almanya`daki yerli ve göçmen tüm kol ve kafa işçisi arkadaşlarıma…`` diyerek emekçilere ithaf ettiği başyapıtı İşçi Göçü ve Davranış Bozuklukları (Arbeitsmigration und Verhaltensstörungen) yayınlandığında, Almanya`da iş ve işçi dünyasında ve sendikalarda anlaşıl(a)mayan çoğu konu aydınlandı. Taşlar yerine oturdu...

+++

Tam gün doktor olarak çalışmasına rağmen, kitap üstüne kitap yayınlayan Dr. Serol TEBER sendikalarda ve STK`larda da aydınlanmacı seminerler verdi, barış ve çevre hareketlerine katıldı ve yüzlerce makale yazdı...

+++

Tam bir barışcı, çevreci ve hümanist olan Dr. Serol TEBER sanata ve sanatçılara çok önem veriyordu. Avrupa`da görüp gezmediği önemli müze azdı... Tevfik FİKRET ve Pablo PİCASSO üzerine yazdığı kitaplar bunu gösteriyor...

+++

Dostum, arkadaşım, aile dostum ve yoldaşım Dr. Serol TEBER`in dergilerde yayınlanmış olan makaleleri, yazıları, konuşmaları ve seminer notları (1981-2001) Verlag Trikont (Trikont Yayınevi, Duisburg, 2022) tarafından bu yılın başında yayımlandı.

Bu kitabı yayımlayan Tayfun DEMİR ve Haşmet ATASOY`a teşekkür borcumuz var...

+++

Türkiye`ye gidemediği dönemde, Yunan Adaları`ndan İzmir`in ışıklarını seyredek vatan hasreti giderdiği yıllarda çok sık Nazım HİKMET`in 1958`de Prag`da yazdığı şiiri sesli olarak okuyarak vatan hasretini dindirmeye çalıştığını söylemişti defalarca sohbetlerimizde:

Memleketim, memleketim, memleketim,

ne kasketim kaldı senin ora işi,

ne yollarını taşımış ayakkabım,

son mintanım da sırtımda paralandı çoktan,

 

Şile bezindendi.

Sen şimdi yalnız saçımın akında,

enfarktında yüreğimin,

alnımın çizgilerindesin mamleketim,

memleketim...…

+++

Son görüşmemizde, `` Yakup, zaman parayla satın alınabilir mi?` diye sormuştu. Ben, `alınamaz` deyince, ``yanıldın, ben aldım. Maaşımdan büyük bir kesintiyi göze alarak erken emekli oldum ve yıllarca zaman kazandım yazmak için,`` demişti. Ne kadarını yazdı yazmak istediklerinin bilemiyorum...…

Son yıllarda Beşir FUAD hayranlığı gittikçe artmıştı… Bir de Paul CELAN`ı çok okuğuğunu dile getiriyordu sık, sık...

+++

Anısına, emeğine ve mücadelesine saygıyla; diyor ve Dr. Serol TEBER`in çok beğendiği bir Nazım HİKMET şiiriyle sonlandırıyorum makalemi:

Bu bahçe, bu nemli toprak, bu yasemen kokusu bu mehtaplı gece parıldamakta devam edecek ben basıp gidince de çünkü o ben gelmeden, ben geldikten sonra dabana bağlı olmadan vardı ve ben bu aslın sureti çıktı sadece ayrılık yaklaşıyor her gün biraz daha güzelim dünya elveda ve merhaba k a i n a t.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *