İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4666 %-0.06
36,5354 %-0.17
3.509.176 %2.67
3.069,22 0,52
Ara

Kendi kendini ayağa kaldırma manifestosu

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Kendi kendini ayağa kaldırma manifestosu

Hayatta her gün güzel geçecek diye bir kural yok, keşke öyle olsa. Ama ne yazık ki her gün çiçek, böcek, Ajda şarkısı, deniz kokusu, mis kahve tadında akmıyor.

Yaşamın kendine has bir dengesi var.

Her şey bu kusursuz denge içinde bir mükemmellik felsefesi ile işliyor. Zor zamanlar seni biraz güncellemek, güçlendirmek, tekamülünü gerçekleştirmek için var.

Ben böyle zor zamanlarda kendi kendimi ayağa kaldırmak için 3 adımlı bir manifestoyu tekrar ederim hep. Bence size de zor zamanlar için iyi gelebilir diye aklınızda olsun isterim. Tabi gönül ister ki yazı size hiç lazım olmasın ama, “bilgi evrenseldir” inancıyla yine de işe yarayan her şeyi paylaşmak isterim ben.

İçinde bulunduğunuz koşulu kabule geçtikten ve canınızı en çok yakan detayları bile sindirdikten sonra mutlaka onun üzerine yatıp uyumak lazım. Uyku bana göre yaşamla ölüm arasında bir araf hali.

Uyku bana göre zihni ve bedeni senkronize olarak resetleyebileceğimiz bir fırsat.

Uyuyun, gözleri kapayın.

Gerçekleri göz ardı etmeden, sorunların üzerini örtmeden, hiçbir detaydan sapmadan, çözümlerden kaçmadan sadece sakince uyuyun. Uyuyunca kabule geçiş sizler için bir adım kolaylaşmış olacak.

Sonra da suyun akışına bırakın içinizi sıkan her şeyi.

Su alır götürür. Su bedendeki gerginliği, elektriği, tekrar tekrar canlanan vesveseleri, kalbimizi yoran kırgınlıkları alır götürür. Yalnızlığımızı hatırlatır bize. Zaten zor zamanda sana lazım olan en önemli şey kendinsin. Bir başkasından medet ummadan da, kendi varlığının sihriyle yeniden ayağa kalkabilir insan.

Suyun insanlık için rahatlatıcı ve dinginleştirici etkisi, tarihler boyu farklı ritüeller ile yapılsa da, anlamı hep aynı kalmıştır. Su arındırır, su sakinleştirir, su ardında bıraktığı şeyi dingin ve berrak kılar.

Ne zaman kendini sıkışmış hissetsen, suyun kucağında şifalanabilirsin.

Son olarak da varoluşun gerçekliğini hatırlamalısın her zaman. Doğum ve ölüm bu dünyada en gerçek iki şey. Hepimizin mutlak olarak tadacağı iki farklı olgu. Doğum mutlak bir gerçeklik olarak kazınsa da aklımıza, ölüm her uzak bir ihtimalmiş gibi geliyor.

Oysa hepimizin nefesi sınırlı.

Bu nedenle zor zamanlardayken, kalan zamanının sınırlı olduğunu düşünüp yaşamın hakkını vermen gerekir.

Hiç yarın yokmuş gibi kederlenmek yerine, hep bir yarın varmış gibi bilinçli ve kendinden emin bir hayat sürmeli insan. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *