İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,8129 %0.01
37,4543 %0.33
104.943,98 %2.935
3.178,46 0,25
Ara

Yeniden “Fikir sürçmesi”

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Yeniden “Fikir sürçmesi”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, "Üstünde bulunduğumuz, atalarımızın manevi yadigarı olan bu topraklar ana muhalefete asla emanet edilemez. İşte CHP'nin halini görüyorsunuz, herkes bir köşe başına yapışmanın derdinde. Ne ülkenin hali, ne şehirlerimizin durumu umurlarında değil" dedi.

Enteresan bir seçim dönemine doğru gidiyoruz yine ve yeniden. İktidar tarafının her demeci ile daha önce bir yazımda kullandığım “Fikir sürçmesi” ifadesini hatırladım. Zaten gündemden düşmeyen şekilde konuştuğumuz, hükümetle belediyeler arasındaki tahakküm ilişkili ifadeler sıkça medyaya yansıyor ve orada da yeterince yorum buluyor kendisine. Hatay’da “ Hatay’a gelmeyen hizmetleri” duymuştuk, Zonguldak’ta aslında önümüzdeki yerel seçimlerin o kadar da yerel olmadığını öğrendik. Henüz aslında yerel seçimlerin, seçim dahi olmadığı konusunda bir ifade duymadık şükür ki.

İşte yukarıya aldığım Sayın Sayan’ın tırnak içindeki ifadeleri de kamuoyunda tartışılmaya başlanınca asla ve emanet edilemez ifadelerinin yeni bir fikir sürçmesi olabilme ihtimali geldi aklıma ama zaten kamuoyu da o konuda yeterince yorum okudu, bir de benden okumasına gerek yok diye düşündüm. Konuyu biraz değiştireyim dedi. Ama  beşerin nisyan ile malul olan hafızasının bir oyununa düşmemek adına da dijital hafızaya baş vurmayı denedim.

2018 yılında genel olarak Sayın Fatma Betül Sayan ve kardeşleriyle ilgili kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan ve hiç de hoş olmayan bir algı olduğunu fark ettim dijital hafıza kurcalaması yaparken. Hatırlarsınız o aralar kendisinin ve ailesinin sürekli bir yerlere atanıyor olması konusu gibi şeyler söyleniyordu. Ben de o aralar kendilerinin  öz geçmişlerine bakmış ve açıkçası epey şaşırmıştım.

Buyurun size o öz geçmişlerden birkaç tırnak içi alıntı.

Fatma Betül Sayan(1981): Bilkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği’nde burslu olarak okudu, şeref derecesiyle mezun oldu. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun oldu.

İstanbul’da proje mühendisi olarak bir süre çalıştıktan sonra Amerika’nın en iyi üniversitelerinden biri olan New York Üniversitesi’nde lisansüstü çalışmalar yaptı.

2009 yılındaki 5.Olağan Kongre ile AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildi.

Ömer Fatih Sayan(1977)

“İstanbul Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde lisans, Duisburg-Essen Üniversitesi Bilgisayar ve İletişim Mühendisliği Bölümü'nde lisans ve yüksek lisans yapmıştır.

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümlerini bitirdi.

Yüksek Lisansını burslu olarak Almanya Münih Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Haberleşme Mühendisliği’nde İnsan Makine Haberleşmesi alanında yapan Sayan, doktorasını ise İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyomedikal Mühendisliği’nde Duygusal Zeka Modeli oluşturulması konusunda yaptı. İngiltere Oxford Üniversite’sinde ise ‘Diplomasi’ eğitimi aldı.

1995 yılında iş yaşamına başlayan Sayan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ardından”, diye devam eden son derece başarılı bir bürokratik kariyerin nasıl oluştuğunu görüyoruz.

Ayşe Hilal Sayan:

1979 yılında İstanbul'da doğmuştur.

İstanbul Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde lisans, Duisburg-Essen Üniversitesi Bilgisayar ve İletişim Mühendisliği Bölümü'nde lisans ve yüksek lisans yapmıştır.

O zaman da bu muhteşem öz geçmişler hem ilgimi çekmiş hem de kabul edeyim ki bana biraz tuhaf gelmişti. Benim bunlar yapılamaz diye bir iddiam yok elbette, ama en azından epey zor görünüyor. Elbette bu zorluk benim gibi sıradan insanlar için olabilir, ve genetik dehanın bu tarz sonuçlarından da haberdar olmayabilirim. O sebeple de kimseyi suçlamaya kalkmamak lazım. Ama bana tuhaf gelenler o başarılar değil. Öz geçmişlerde genel olarak eğitim süresince tarih kullanılmamış olması. Yani doğum tarihlerinden iş hayatlarına kadar tarih yok.

Mesela Sayın Bakan 1981 tarihinde doğmuş ve 2009 yılında AK Patide İstanbul İl yöneticisi seçilmiş. Çıkarma işlemi gereği 28 yaşında. Eğer öz geçmişinde bahsi geçen eğitimi 28 yaşına kadar tamamlamış ise zaten kendisine bugüne kadar verilen bütün görevler çok ama çok eksik kalmış demektir. Devam ediyor ise de elbette öyle ama biz bunu öz geçmişten öğrenemiyoruz nedense?

Bir de birkaç saattir ben Sayın Ömer Fatih Sayan’ın öz geçmişindeki rakamlardan dolayı 1995 den 1977 çıkarmaya çalışıyorum ama her seferinde 18 çıkıyor, nerede hata yapıyorum bulamıyorum ama.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *