İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7508 %0.01
37,3191 %-0.56
103.034,54 %3.513
3.172,74 0,69
Ara

COP29 Yatırımcı Turu(!)

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
COP29 Yatırımcı Turu(!)

Azerbaycan’da 1-12 Kasım tarihlerinde gerçekleşen COP29 zirvesi sona erdi ve üzerinden 1 aydan fazla süre geçti. Tüm iklim aktivistlerinin dikkati bu zirveye odaklanmıştı. Özellikle “Kayıp Hasar Fonu” kapsamında alınacak kesin ve etkili kararları beklerken İlham Aliyev’in açılış konuşmasında “Petrol Allah’ın bir lütfudur.” şeklindeki başlangıcı adeta hevesimizi kursağımızda bırakmıştı. COP28 görüşmelerinde de gündem olduğu üzere özellikle Suudilerin petrol lobisinin etkili olacağı öngörülen bir konuydu ve belli ki petrol rezervleri 40 milyar varil, doğal gaz rezervlerinin ise 1.3 trilyon m³’ü bulan Azerbaycan’da bu rezervlerden doğan ekonomik cazibeye yenik düşerek bu zirveye başlamıştı. Görüşmelerin sonucuna lafı uzatmadan ilk paragraftan değinmek istiyorum. Tekrar ve tekrar koskocaman bir hayal kırıklığı. COP zirvelerini takip etmeye başladığımdan beri her zirve öncesinde somut adımlar atılacağı umuduyla sonuç metinlerini hevesle beklerdim. Artık bunun boş bir bekleyiş olduğunu biliyorum. Bunu daha iyi anlayabilmeniz için, aşağı COP26’dan COP29’a kadar, yani 4 ayrı COP zirvesinde sonuç metinlerinde yer alan kararları ekliyorum.

 

Alınan Kararlar

COP29

Paris Anlaşmasındaki 1,5°C hedefini tutturmaya yönelik ülkelerin daha iddialı taahhütlerde bulunmasını vurguladı.

Fosil yakıtların kademeli olarak kaldırılması konusunda uzlaşma sağlanamadı.

Mevcut taahhütlerin yeterli olmadığı ifade edilerek yenilikçi finansman yöntemlerinin devreye sokulması tartışıldı​

COP28

Paris Anlaşması çerçevesinde "uyum" hedefleri için bir çerçeve oluşturuldu. Su, sağlık gibi temalar için zaman sınırlı hedefler belirlendi, ancak bu hedefler sayısal olarak netleştirilmedi. Ayrıca, uyum finansmanının artırılması gerekliliği vurgulandı, ancak somut bir finansman planı sunulmadı.

Fosil yakıtların tamamen aşamalı olarak durdurulmasına dair kesin bir taahhüt bulunmuyor.

Gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliği nedeniyle maruz kaldıkları zararları telafi etmek için oluşturulan Kayıp ve Hasar Fonu, tam anlamıyla işlevsel hale getirildi. Yine de toplanan miktarın oldukça yetersiz olduğu vurgulandı

COP27

2030 hedeflerini Paris Anlaşması'nın 1.5°C hedefiyle uyumlu hale getirmek için güncelleme çağrısını yineledi. Ancak somut yeni hedefler konusunda yalnızca sınırlı bir ilerleme kaydedildi.

Fosil yakıtların aşamalı olarak azaltılması üzerine daha somut adımlar beklense de, ülkeler arasında bu konuda bir uzlaşma sağlanamadı.

Kırılgan ülkelerin iklim felaketlerinden kaynaklanan zararlara yönelik bir Kayıp ve Hasar Fonu kurulması oldu.

COP26

Taraflar, küresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlandırma hedefini canlı tutmak için çaba göstermeyi taahhüt ettiler.

Kömür enerjisinin ve verimsiz fosil yakıt sübvansiyonlarının "kademeli olarak azaltılması" kararlaştırıldı. Ancak, bu dilin başlangıçta önerilen "kaldırılması" ifadesinden daha zayıf olduğu eleştirildi​

Gelişmekte olan ülkelerin ayrı bir kayıp ve zarar fonu kurulması talebi karşılanmadı. Ancak, bu konuda "yeni bir diyalog" başlatılmasına karar verildi.

Dünya’nın dört bir yanından iklim değişikliği ile mücadele için en doğru kararları alacağı varsayılarak atanan heyetlerin oluşturduğu sonuç metinlerinin somut ölçümlerden uzak, belirgin hedeflerden yoksun ve zaman kısıtı bulunmayan maddelere dayanması artık kabul edilemez seviyelere gelmiştir.

Benim nezdimde bu tarihten itibaren gerçekleştirilen COP görüşmeleri adeta bir yatırımcı turu kıvamına gelmiştir. COP28’de de arka kapı görüşmelerinde Suudi petrol zenginlerinin yeni petrol anlaşmaları yaptığı söylentilerinin üzerine bir sonraki görüşmelerin yine fosil yakıt zengini Azerbaycan’da yapılması ve görüşmelerin misyon ve vizyonuna aykırı açıklamalarla başlaması bu tezimi destekler niteliktedir diye düşünüyorum.

Özellike kayıp ve hasar fonu konusu özelinde çok büyük belirsizlikler var ve bu konu bilakis iklim değişikliğinin etkileri karşısında zayıf ülkeler için ciddi tehdit içeriyor. Öncelikle 300 milyon Dolar olarak vaad edilen fon hala yeterli seviyelerde değil. Afrikalı gelişmekte olan ülkeler bu miktarın 1.3 trilyon Dolar civarında olması gerektiğini savunuyor. Kaldı ki problem bununla da bitmiyor. Nasıl bir finansal çözüm sunulacağı, geri ödemelerin hangi faiz oranlarıyla yapılacağı gibi konular gelişmekte olan ülkeler için ciddi bir kaygı noktası. Borç veren ülkelerin bu finansmandan kazanç sağlama gibi bir emellerinin olmadığına inandırmaları önem taşıyor. Dünyanın önde gelen ekonomileri iklim değişikliğine büyük etkilerde bulunurken sorumluluk kabul etmeyerek sadece finansman sağlamak koşuluyla çözümü gelişmekte olan ülkelerden beklemeleri büyük bir güvensizlik ortamı yaratmış durumda.

Benim şahsi görüşüm, gelişmiş ülkeler iklim değişikliği problemini karlılığı yüksek bir projeymiş gibi ele almaya çalışıyorlar. Bu şekilde bir yaklaşım başarılı olmayacaktır. Unutulmamalıdır ki, bu “proje”nin başarısız olması durumunda karlılığın, enerji kaynaklarının ve politik güçlerin hiçbir önemi kalmayacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *