İstanbul
Parçalı bulutlu
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,2388 %0.35
38,0197 %0.32
97.636,04 %0.291
3.360,84 -1,12
Ara

Diktatörler nasıl yönetirler?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Diktatörler nasıl yönetirler?

SEÇİLMİŞ DİKTATÖRLER VE MAKYAVELLİ YÖNTEMLERİ

İtalyan devlet adamı Niccoló Machiavelli (Makyavelli) Prens isimli kitabını 1513 yılında yazdı fakat kitabın basımı ölümünden 5 yıl sonra 1532 yılında oldu. Kitabında “ahlaksızlığı ve masum insanları kendi çıkarları için kullanan siyasetçileri tanımlıyordu. Kısaca “amaca ulaşmak için her yol mübahtır” ilkesini destekliyordu. Kitaba o zamanlar tepki koyanlar “zalim diktatörlere şeytanlık tavsiyelerinde bulunuyor” dediler.

Makyavellinin kitabının basımından yaklaşık yüzyıl sonra Papa Gregory 15 . (Papalık süreci-1621-1623) bir kardinaller komitesi kurdu. Bu komitenin adı” “Sacra Congregatio de Propaganda Fide”-idi. İngilizcesi ise: “Sacred Congregation for Propagating the Faith”.İnancın Yayıması için Kutsal Komite” anlamında olup dünyaya yayılan Katolik misyonların yönetiminden sorumlu kardinaller Komitesini anlatır. Bu komiteler 1622 yılında Papa 15 inci Gregory tarafından kurulmuştur. Sözcük latince “propagare” den üretilmiştir ve “bir fikri, uygulamayı, görüşü ve inancı yaymak” anlamındadır. Propoganda kelimesi buradan gelmektedir.

Makyavelli’nin görüşleri asırlar boyunca değişik diktatörler, krallar, sultanlar tarafından kullanıldı. Ama propagandanın siyasi yaşama uygulayıp ilke haline getirmeyi Lenin başardı ve uygulamada Hitler ve onun propaganda bakanı Goebels tarafından daha da geliştirilerek ırkçılıkla birleştirildi. Aradan geçen yıllarda seçimle işbaşına gelip de iktidarı bırakmak istemeyen diktatörler ve dikta heveslilerince başvurulan bir strateji ve iktidara gelip bırakmamak için bir standart stratejik propaganda yöntemi oldu ve daha rafine hale getirilen klasik propaganda yöntemlerini oluşturdu. Bu yöntemlerin ana ilkeleri şunlardır:

1. Amaçlar Kullanılan Yöntemleri Mübah yapar-Kısaca Amaca ulasak için her yol mübahtır Hiçbir engel seni amaçlarını gerçekleşmesinden geri bırakmasın. Bu amaçla yapableceğin herşeyi yap, ister ahlakı olsun, isterse olmasın, amacına ulaşınca onların hiçbir anlamı kalmaz. Yaşayan örnekleri hatırlayın.

2. En Öncelik ve En Kapsamlılıktır

Yalan söyleme stratejisi kullanırken, bir olaydan hemen sonra kendisini en ahlaklı ve en yetkili kişi gibi sun, bir ordu komutanı edası ile emir ver, azınlıkta olmalarına rağmen kendi taraftarlarını çoğunluk diye tanımla. Kendini her alanda uzman gibi sunan sağa sola ayar veren kim?

3. Her Krizi ve felaketi lehine çevir:

Her krizi , her felaketi lehine kullan, yalan şöyle, kriz ve felaketleri başkalarına yükle suçu başkalarına at ve yandaş medya ile koro halinde karalamayı sürdür. İftira et izi kalır. Beyinlerdeki Algıyı yönet. Bir şeyi ilk defa duyanlar hep ona inanırlar. Her gün yeni bir mugalata ile ekranlara çıkan kendi kendini yalanlayan siyasileri hatırlayın.

4. Muhaliflere isimler tak, onlara kötü sıfatlar ekle Muhalifleri böl, kendi taraftarlarını iyiler, kendine muhalif olanları kötüler olarak nitelendir, muhaliflere aşağılayıcı, bölücü, inkar edici sıfatlar yükle. Onlara asalak de, ihanet içindekiler de, yalancılar de. Kendinden öncekileri devamlı suçla. Sürekli CHP’ye yüklenen Bay Kemal diye değişik sıfatlar uydurup saldıranı düşünün.

5. Propagandayı Örnekle pekiştir

İnsanları öldür, astır, mahkum et, bu geride kalan muhalefeti korkut, mahkemelerle, şikâyetlerle, polisle, sana bağlı milis güçleri ile, din adamları ile sustur terör saç korku imparatorluğu kur. Hapishaneler dolduğu için bilmem kaç yeni hapishane yapılan hangi ülke?

6-Tarihi gerçekleri tahrif et

Tarihsel gerçeleri inkar et, kendi çıkarına göre değiştir, çarpıt ve hakaret et. Lozan’a saldıran, Atatürk ve İnönü’ye iki sarhoş diyenleri hatırlayın.

Hitler Döneminin katkıları

Hitler propgandayı bir bakanlık eliyle yürüttü. 1933 yılında şansölye olduktan sonra Führer Prensipleri uygulanmaya başlandı ve Hitler Alman halkına Allahın özel olarak gönderdiği bir insanüstü yaratık haline getirildi, onu eleştirmek suç ve günah haline getirildi. Özellikle ırkçılık ve musevi düşmanlığı ilke oldu.

Hitler zamanında bu ilkelere kutsal nitelikler eklendi. Bunlara Hitler Prensipleri adı verildi.

Hitlerin bakanı Rudolf Hess Hitler Prensiplerinin ana ilkesini şöyle tanımladı bir konuşmasında:

“Hitler Almanyadır, Almanya ise Hitlerdir. Ne yaparsa yapsın gerektiği için yapar. Kısaca söylemek gerekirse Hitler kutsaldır:,

Hitlerin bazı yalakaları onun hakkında şu tanımları yaptılar:

“Adolf Hitleri bize Allah gönderdi”(Robert Ley)

“Allah kendini Hazreti İsa şeklinde değil Adolf Hitler şeklinde gösterdi” (Alman İman Hareketi))

“Adolf Hitler bize Allah tarafından Almanyanın ebediyete giden temel taşı olsun diye gönderildi” (Hitler Gençliği).

Hitler Alman halkından mutlak bir itaat ve biat bekliyordu. Bir üniversite öğretim üyesi kadın; “benim köpeğim Hiterin resmini görünce Adolf Hitler diye havlıyor” deyince olumlu tepki aldı.

Savaş sırasında bombalanan evde herşey yıkıldığı halde onun duvardaki resmine bir şey olmamıştı çünkü o dokunulmazdı, Tanrı tarafından korunmuştu bu yandaş propaganda medyasına yansıdı.

Ama tüm bu propagandaya rağmen sonuçta ihtirasının ve cehaletinin esiri olan Hitler geberdi gitti ve hiç de kutsal niteliği olmayan bir fani olduğu ortaya çıktı. Arkasında çökmüş yıkılmış ve işgale uğrayıp ikiye bölünmüş bir ülke milyonlarca ölü ve yaralı bırakarak.

Bugünün popülist politikacı takımının Makyavelist propaganda yöntemlerini çok iyi kullandıkları gerçeğine rağmen ekonomi ve siyaset cehalet ve ihtiras ve para aşkı gibi bazan yıkıcı sonuçlar propagandalardan etkilenmiyor.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *