İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4667 %-0.05
36,5241 %-0.22
3.501.531 %2.297
3.071,15 0,58
Ara

Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir

Kısmi kapanma, kademeli açılma.

Ortada duran, ne olduğu tam belli olmayan bir durum.

Ama ne yazık ki bizde işler böyle. 

Net, açık-seçik, kararlı değil. 

Biraz öyle, biraz böyle. Tam öyle değil, tam böyle de değil.

Kafalar karıştı.

Kısmi kapanma ile, kademeli açılma arasında nasıl bir fark olabilir ki? İki durum yaklaşık aynı yerde buluşmaz mı aslında? 

Anladığım kadarıyla, sokağa çıkma yasağı “bir saat” uzatıldı.
 
Bir de kafe, bar ve restoranlar “biraz” açıldı.

Sinemalar önce açılır gibi oldu, sonra açılma bir ay ertelendi.

O arada “açık havada maske takılmasa da olur “gibi bir şey dendi.  Biz tabi onu milletçe “maske zorunluluğu kalktı şeklinde yorumladık.

Asıl büyük sorun sahne sanatlarında.

Açık havada yapılabilecek konserler ancak hava karardıktan sonra yapılabileceği için fiilen yapılamaz oldu.

Düğünler serbest, düğünde müzik çalmak yasaklı kaldı.

Tiyatrocular, müzisyenler ve sahne sanatları emekçileri, bir buçuk yıldır çalışmıyorlar. 

İşsizler.

Bir ümitleri bu yaz mevsiminde biraz nefes almaktı. O da olmadı. 

Bu kademeli açılmanın dışında kaldılar. Dolayısıyla haziran ayı da onlar için “boş” geçecek.

İsyan ediyorlar. Haklı olarak.

Feryat ettiler, enstrümanlarını sattılar.

Canlarına kıyanlar oldu. 

Kulak veren olmadı. 

Çok geç, çok az 

Oysa, Anayasamızın 64. maddesi, “Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır” der. 

Der de bunu her şeyden önce zamanında ve adil bir biçimde yapması gerekir. 
Şimdi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1 Temmuz-30 Eylül tarihleri arasında 415 özel tiyatroya turne desteği vereceğini, Devlet tiyatrolarında temsil imkânı ve toplam 25 milyon maddi destek sağlayacağını, müzisyenlere de (bir süredir dağıtmakta olduğu desteğin) 250 milyon liraya ulaşacağını duyurdu. 

Umarım bu destekler bir nebze can simidi olur.

Ancak sorun şu; sanatçılar devletten “yardım” değil “iş” istiyor. 

Bunun için işlerini yapabilecekleri, para kazanabilecekleri şartların sağlanması gerekiyor.

İyi pazarlar


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *