İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4690 %-0.06
36,5214 %-0.22
3.518.876 %3.201
3.069,86 0,54
Ara

Kokulu Mekânlar

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Kokulu Mekânlar

İleri teknolojide ‘’Parfümleri test etmek, kanser teşhisi, patlayıcıların yerini bulmak gibi konularda koklama makineleri yapma konusunda umutlar var olsa da yapay burunlar hala problemlidir. İnsan burnunun kompleks doğasının ve en ufak kokuları ayırt edebilme özelliğinin taklit edilebilmesi şu an için çok zor görünmektedir.
İnsana özgü sanılanın, bizi özel kılınanın günümüz teknoloji ile robotlara bile his yüklemeleri yapılan yeni dünya düzeninde kokunun insana özgü kalma ihtimalini umut verici buluyorum.

Her şeyin bir kokusu vardır. Zamana ve mekâna sinenler ise tek başına kendi kokusu gibi algılansa da iz bırakan şey o yerde olanın, o yere gidenlerin ortak kokusu haline gelir ve zihinde o mekânın kokusu gibi kalır ve hiç silinmez. Kokuyu hatırlamak orada olmanın başka haline dönüşür.
Kitapların sayfalarında mekândan mekâna gezerken okuduğun her kelime hayal dünyanda bir kokuya dönüşür, ‘’güneşin batışı’’ der kelime gözünde canlandırdığın an bir koku belirir, uzun yıllar açılmamış bir odaya girmişsindir sayfaların satır aralarında, kim bilir çimlerin üzerindesindir o anda ama zihnin o kapının ardındaki o kokuda. 
Yakın zamanda kokular üzerine çalışan uzmanlığı koku olan biri ile tanıştım Ayasofya’yı koklattı bana, Ayasofya’yı koklamamış olsam gerçek hayatta sanki anlatmaya çalışırdım gibi bir his uyandı zihnimin ardında, bir koku daha verdi o sırada bu olsa olsa Marilyn Monroe dur dedim ‘’evet ‘’o dedi. İlginç değil mi fotoğraflarda gördüğün, film sahnelerinden bildiğin zaman, mekân, dönem olarak çok uzağında olduğunun kokusunun notalarını tahmin edilmiş olman büyüleyici değil mi? Bu zamanda! 
Koku bir vaat gibi de geliyor bilinmez bir yerde çiçekleri var mesela hiç koklanmamış olan için bir yolculuk hikâyesine dönüşüyor bir anda … 
Mekân tasarlarken hangi renkleri sevdiğini sorarak başlarım o ilk ip ucu ana, ara renklerden gelmez hiçbir zaman genelde bir benzetmesi vardır sarı, sarı renk değildir hiçbir zaman gün ışığının renginden gün batımına uzun bir aralıktır aranan bulunmaya çalışılan. Her aranan renk aralığı bir yerden taşınır o kokuyu bilmesen bulamazsın, arkasına kokusunu anlatan bir betimleme gelir o renk bir kokuya dönüşür aynı zamanda.
     
Ben arkamda duran sarıyı Ayasofya’nın içinde mozaiklerden aldım.
Yaşamınıza o sevdiğiniz kokuyu alabilir ve kendi kokunuzu yayabilirsiniz.

 
Tam bu satırları yazarken çekildi bu fotoğraf. Kokusu nasıl sizce? 
Kokulu bir aşk şiiri ile ufak bir veda. 

BİR SEVDA ŞİİRİ
Sen eski bir sevda şiirisin.
Bir koku var sende,
Sıcak yaz akşamlarına mahsus.
Ellerinde mi,
Saçlarında mı,
Gözlerinde mi,
Bilmem
Bir koku var sende,
Sıcak yaz akşamlarına mahsus.
Muzaffer Tayip Uslu


Kasım ayından Aralık ayına geçerken yılın sonuna geldik renklerden de kırmızı belirdi bile.
Kırmızı; Enerjidir, arzudur, tutkudur, yeni başlangıçlarda kesilen kurdelenin rengi… 
Hangisine ihtiyacınız var?

Sevgiler 


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *