Yaramaz Çocuklar
Bir Afgan ya da İran filmi, değil.
Türkiye sınırları, Hatay, Keskincik.
Bir köye sıkışmış, aile. Kız, okumak ve özgürlük. Erkek ise, özgürlük ama hepsi ilk olarak, kendini bulma arayışında. 28.Adana Altın Koza Film Festivalinde birçok ödül ve 27.Saray Bosna’da, İnsan Hakları, ödülüne layık bulunan Yaramaz Çocuklar filmi, bir aile filmi. Oyuncular, yönetmen, senarist hepsi Cubur Ailesinin ferdi.
“Yaramaz çocuklar” Belgeselinin görüntü yönetmeni, senarist ve oyuncusu Ahmet Necdet Cubur. Kendisine, Zeynep Cubur, Nezahat Cubur,Mahmut Cubur eşlik ediyor.
Belgesel Film damga gibi vuruyor, hele Zeynep’in, Annesi ile diyalogları yok mu?
“Kuran-ı Kerimde, oku diyor.
Başka okuma mı diyor? Biz, insanız, okuyarak ancak gelişmek zorundayız. Yani o zaman ben, senin karnından hiç çıkmasaydım. Hiç emeklemeseydim. Hiç yürümeseydim. Öyle mi kalsaydım? Aynı şey!
Ve ben niye kendi seçtiğim kişiye oy veremiyorum. Niye başka yerde yaşayamıyorum. Ne kadar zamandır çalışıyorum, bütün maaşım sizde. Bütün gün anne olarak, hayvanlarla uğraşıyorsun, hiç derdiniz var mı sormuyorsun? Hep şikâyet ediyorsun. İnsaf, gülmekte mi parayla?”
Şiddet, öfke ve sadece kendi doğruları olan bir baba, hayvanlarıyla geçim derdinde köy yerinde yaşayan ve sadece inanca tutunmuş anne, babanın okumak isteyen kızı Zeynep, yanlış evlilik yaparak resmi nikahı olmasa bile eşi olan henüz 17 yaşında ki genç kızın hayalleri, geleceği üzerinde suçlu hissetmek üzerinden tam bir kaos.
Milenyumu çoktan aşmış Türkiye’de özellikle okuyamayan kız çocukları, ağızlarını açtıklarında, babaları ve onlara boyun eğmiş annelerinin, destekleri altında yok sayılan ve sürekli “kapa çeneni” denen, çocuklar.
Sorgulayan, araştıran, daha nedir? Diyebilen çocuklar ister Türkiye, Hatay’da ister Afrika’da –YARAMAZ ÇOCUKLAR-
92 Dk Belgesel
Zeynep, üniversite eğitimine devam edebilmek için açık liseye kaydolmuş ve bir fabrikada çalışmaya başlamıştır. Ağabeyi Mahmut ise görücü usulü evlendiği eşinden ayrılmaya karar vermiştir. İki kardeşin bu sıra dışı değişimi, hem muhafazakar ailelerinde, hem de geleneksel bir hayatın sürdüğü köyleri Keskincik’te huzursuzluğa neden olur. 20 yıl önce, benzer bir süreç geçirmiş ve eğitimine devam edebilmek için Keskincik’ten ayrılmış olan abileri Ahmet tarafından çekilen bu belgesel, geçmişle bugün, eskiyle yeni arasındaki çatışmanın öyküsü.
28. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali - En İyi Film –Ayhan Ergürsel En İyi Kurgu-Özel Mansiyon
27.Saraybosna Film Festivali-İnsan Hakları Ödülü
