İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4667 %-0.05
36,5241 %-0.22
3.501.531 %2.297
3.071,15 0,58
Ara

Temmuzun getirdikleri 2

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Temmuzun getirdikleri 2

Sevgili Okurlarım
Diyeceksiniz ki ne Temmuzu, şimdi Ağustosun ortasındayız. Bunu söylerken çok haklı olursunuz ama ben yazılarımı uzun tutmayı sevmediğim için Temmuz hakkında yazacaklarım bitmedi.
Bir de belli bir yaşa gelince kafa düşünüyor ama vücut yapamıyor. Fransızların meşhur deyimini şimdi daha iyi anlıyorum: "Gençler bilebilseydi , yaşlılar yapabilseydi."
Neyse, benim sorunlarım ile sizi boğmayayım asıl konumuza dönelim.
1 Temmuz 1926'da Kabotaj kanunu TBMM'de kabul edildi. Bu kanuna göre karasularımızda, limanlarımızda, göl ve nehirlerimizde, Marmara Denizi'nde yolcu ve mal taşımacılığı milli bayraklı gemilerle yapılacaktır. Bunun anlamı egemenliktir.
Temmuz ayındaki diğer çok önemli bir olay 23 Temmuz 1919'da yapılan Erzurum Kongresi'dir. Bu kongrenin kararları çok önemlidir. İlk defa milli sınırlardan bahsedilmiş, vatanın parçalanmayacağı belirtilmiştir. Mustafa Kemal ilk defa bir toplantıya sivil kıyafet ile katılmış ve kongre başkanlığına seçilmiştir. Kongrede 11 kişilik bir yönetim seçilmiş başkanlığa Mustafa Kemal getirilmiştir.
Bu yönetim ilk kabine gibi görülmektedir. Erzurum Kongresi Sıvas Kongresi'nin yolunu açmıştır.
Nihayet en önemli olay da 24 Temmuz 1923 Temmuz imzalanan Lozan Antlaşması'dır. Bu sene yüzüncü yılını kutladığımız bu antlaşma Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusudur. Bu antlaşmanın süresi yoktur , ilelebet tapumuz olarak kalacaktır. Bunun dışında söylenen her türlü komplo teorileri geçersizdir.

Sevgili Okurlarım
Bu antlaşma ile büyük Atatürk’ün söylemi nasıl bağdaşır değil mi?
Ata ne demişti?
Benim vücudum bir gün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.
Bunun gerçekleşmesini sağlamak her Türk gencinin vazifesidir.
Selam ve Sevgilerim ile...
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *