İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4848 %0.01
36,6914 %0.27
3.493.600 %2.056
3.065,56 0,40
Ara

Dünya türbülansa girdi, kemerleri bağlayınız!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Dünya türbülansa girdi, kemerleri bağlayınız!

Görsel açıdan bugünle karşılaştırılamayacak kadar yoksul geçen çocukluğumuzda “çiçek dürbünü” dediğimiz oyuncaklar vardı. Büyükler kaleydoskop derlerdi. Bunlara bir gözünüzü kapatıp baktığınızda allı-morlu-yeşilli biçimler görürdünüz.

İşin en hoş tarafı, dürbünü salladığınızda ya da çevirdiğinizde bu biçimler değişir, bambaşka görüntülere dönüşürdü. Bilgisayarlarla yetişmiş çocuklara komik gelebilir ama, bu değişim bizi şaşkına çevirirdi.

İdeolojik açıdan dünya şu anda sürekli hareket halinde bir kaleydoskopa benziyor. Bir anı ötekine uymuyor. Ne gördüğünüzü anlayamıyorsunuz.

İki gün önce Fransa’da aşırı sağcıların iktidara gelmesine kesin gözüyle bakılıyordu. Bugün, Fransız solunun onlara attığı tekmenin kutlamaları yapılıyor. Manş’ın ötesindeki İngiltere’de bir daha iktidardan gitmez denen muhafazakarlar, bir daha iktidara gelemez denen İşci Partisi’nin önünde madara oldular, tarihlerinin en ağır yenilgisine uğradılar.

Buna karşılık Nazizmle lekelenmiş Almanya’da aşırı sağ pazularını şişirmekte…

Amerika’nin kaleydoskopu tam bir çılgınlık. Biden’ın ayakta duracak hali yok. Her an düşebilir. İran’da bir şeyler oldu, Kaleydoskop döndü, Azeri Türk kökenli “ılımlı” biri Cumhurbaşkanı seçildi. Suudi Arabistan’da Prens Selman Atatürk’e övgüler çekiyor…

Evet, alametler belirdi diyebiliriz. Ama neyin alametleri?

KÜRESELLEŞMENİN SONU

Tarihin pek az döneminde görülmüş bir ideolojik savrulma döneminden söz ediyorum. İdeolojiler aslında istikrarlı oluşumlardır, kolay kolay değişmezler. Sağcıların solcu, solcuların sağcı olmasını zorlaştıran toplumsal ve bilişsel engeller vardır. Aile ve medya bunlar arasındadır. Aslında onlar pekiştirme araçlarıdır.

Sallasanız da kaleydoskoptaki görüntü pek değişmez. Meğer ki bir kırılma noktasından geçiyor olasınız. Şu anda dünyanın öyle bir noktada olduğu anlaşılıyor. Belli ki, faylar, üzerlerine yüklenen enerjiyi kaldıramayıp, yeni bir biçime geçmek için gacırdamaktalar…

Artık yeni şeyler söylemek gerekiyor.

Bence sıkışmanın birinci nedeni 20. Yüzyıl’da göklere çıkarılan “küreselleşme”nin sonuna gelinmiş olması. Artık “enformasyon” en önemli ham madde haline geldiğine göre, emperyalist ülkelerin onları gasp etmek için uzak kolonilere gitmesine gerek kalmadı. Petrolün bile saltanatı sona eriyor.

Düz sanayi ve hizmet için kendi ülkelerine çektikleri emeğe de eskisi kadar ihtiyaçları yok. Robotlar o açığı hızla kapatmaktalar.

İhtiyaç kalmayınca artık kendilerine benzemeyen göçmen, sığınmacı, hatta misafir istemiyorlar. Gelenlerin yaşama tarzlarından, inançlarından, yaptıklarından rahatsız oluyorlar. Bir an önce başlarından defetmek istiyorlar.

Ancak çoğu kez gelenlerin gidecek yerleri yok. İklim değişikliğinin de arttırdığı sıkıntılardan kurtulmak için lastik botlarda geçmeye çalıştıkları denizin dibinden başka.

İnsanlığın umut bağladığı tılsımlı çareler fos çıktı: Kapitalizm yarattığı sorunlara çözüm üretemiyor, Komünizm kötü ellerde çöktü, Siyasal İslam fos çıktı, Demokrasi’nin içi boşaltıldı, Sosyal Demokrasi kuşatıldı.

İbreler yeniden şiddete döndü… Savaş tamtamları duyuluyor…

KORKULU GERÇEKLER

Kaleydoskoptaki görüntülerin böyle değişmesini uçağın türbülanse girmiş olmasıyla da açıklayabiliriz. Belki biliyorsunuz, iklim kriziyle bağlantılı olarak gerçek türbülanslar da artmış ve sertleşmiş. Uçaklar bir sağa bir sola savruluyor, yerlerinden kopan çantalar havada uçuşuyor, kafalar tavana vuruyormuş.

Kemerleri sıkıca bağlamak lazım, tamam, ama demek ki o da yetmeyebiliyor.

Belli ki, bu uçak bu uçuşu tamamlayamayacak. Belli ki, daha dayanıklı yeni uçaklar yapmak gerekecek. Belli ki iklim krizine çare aramak gerekiyor. Belli ki, tek bir uçak firmasının bunun altından kalkabilmesi mümkün değil.

Yeni bir dünya düzeni ve yeni bir Birleşmiş İnsanlık lazım!

Yoksa kaleydoskoplarınızda bol bol hortlak, hayalet, öcü ve felaket görüntüleri seyretmeye hazır olun!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *