İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4679 %-0.04
36,6762 %0.23
3.511.629 %2.251
3.057,91 0,15
Ara

Troya’ya karşı gün doğarken niçin Homeros’u okuyoruz?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Troya’ya karşı gün doğarken niçin Homeros’u okuyoruz?

…şafağın gül pembe parmakları gökyüzüne dokunduğunda niçin yapıyoruz bunu? Ve niçin önümüzdeki Pazar günü 23. kez yapacağız?

Eski Yunanca, Türkçe, Çince, Hintçe ve tüm dillerde niçin okuyacağız İlyada ve Odysseia’dan dizeleri?

Günlük koşuşturma sırasında doğup battığının bile unuttuğumuz güneşi karşılamak için yapıyoruz bunu!

Ve tabii Büyük Ozan’ı, İzmirli Homeros’u selamlamak için!

3000 yılda her şey değişmiş gibi gelse de, bazı şeylerin hiç değişmediğini anımsamak için!

Troya’nın hala yandığını unutmamak için!

Yaşamın anlamını bize fısıldayan, şiiri kucaklamak için!

PENTİMENTO

Ama bence en önemlisi, yurdumuzu derinden sevdiğimiz için!

Anadolu’su, Trakya’sı, Karadeniz’i, Marmara’sı ve Egesiyle bu coğrafyanın çocukları olduğumuz ve bundan dolayı kendimizi talihli saydığımız için.

Troya Savaşı şuracıkta oldu. Anlatılan bizim hikayemizdir. Biz farkına varmasak da öyledir.

Böyle sabahlarda tualimizi güneşe doğru kaldırıp bakarız ve “pentimento”yu görürüz. Katman katman, üzerine yenileri yapılmış eski resimleri hayal meyal de olsa seçeriz.

Türkiye bir pentimentodur. En üstte bizim yapmakta olduğumuz resim var.

Ama altında, kaybolup gittiğini sandığımız nice resimler durmakta. Tarih Ana ya da Baba diyeceğimiz ressamlar, eskilerin üzerine astar çekip yenilerini yapmışlar.

Sonra bir kez daha, sonra bir kez daha…

Aslında tüm resimler oradadır. Belki biraz silikleşmiştir, bazı yerleri bulanmıştır. Ama genellikle ayırt edebiliriz. Bak şu Sümer, şu Asur, şu Hitit, şu Luvi, şu Pers, şu Arap, şu Helen, şu Roma, şu Bizans, şu Selçuklu, şu Osmanlı, şu Türk değil mi?

Bazen zorlanırız, hepsi birbirine karışmıştır. Geçmişin olguları harelenmiştir.

O hareleri aşıp alttaki olgulara erişmeye çalışmak tarihçilerin görevidir.

Ama biz, bu ülkeyi derinden sevenler, sanatçılar, şairler, romancılar, ressamlar, sinemacılar olgular kadar söylentilerle, öykülerle, efsanelerle de ilgileniriz.

Ve biliriz ki, bizim coğrafyamızda çoğu kez, hareler olgulardan daha gerçektir.

Bizim buraların hikayesi, bazılarına kopuk kopuk görünse de, aslında bir sürekliliktir. Bizler de kendimizi başka ne sayarsak sayalım, o sürekliliğin çocuklarıyız.

O miras, kültürel genlerimizdedir.

Homeros, o sürekliliğin başlangıç noktalarından birisidir. Ondan öncesi elbette vardır ve ondan sonrası sürüp gitmektedir.

AĞIR SORUMLULUK

“Derinden sevmek” boş laf değildir, çocuk yapmak gibi ağır bir sorumluluk üstlenmek demektir. Bu toprakların altında katman katman yatan her şey insanlığa aittir, ama şurası şu anda bizim sorumluluğumuz altındadır. Onu en çok bizim sevmemiz beklenir.

Derinden sevmek yobazlık ve bağnazlık kaldırmaz: Sevdiğimizi korumasını ve paylaşmasını bilmeliyiz.

İşte gün doğarken Homeros’u bunun için okuyoruz.
_____________

HOMEROS OKUMASI’NDA BU YIL:

3-4 Ağustos, Cumartesi – Pazar. Bozcaada, Tenedos
• Yılın şairi Asuman Susam, tanıtan Cevat Çapan; Salhane
• Yabancı şair konuk: Reshma Ramesh, Hindistan, tanıtan Nurduran Duman;
• Yılın eksiği: Naci Güçhan, tanıtan Leyla Çapan;
• Gündoğumu resitali çello Adasu Akın; Salhane.
• Buluşmalar resitali, gitar, Mutlu Torun; Salhane
• Yılın konusu Homeros ve Türkler, yöneten Haluk Şahin, katılımcılar Rüstem Aslan, Rıdvan Gölcük, Nezih Başgelen; Itırlı Bahçe
• Homeros kitapları sergisi, Hakan Gürüney, Kent Müzesi

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *