Anayasa ortadan kaldırıldı
Fransız Devrimi ile birlikte laiklik, demokrasi, milliyetçilik, eşitlik, özgürlük gibi fikir veya kavramların yanında muhafazakarlık da ciddi bir destekle yerini aldı. Edmund Burke gibi düşünürler, eski düzenin korunmasını savunarak ve devrime şiddetle karşı çıkarak bu akımın başını çekiyordu.
İngiltere’de daha önce gelişen sanayi devrimi ve modernleşme hareketlerine karşı çıkanlar ise Tory’lerdi. Günümüzün Muhafazakar Partisi’nin öncülü olan bu akım, feodal düzen içerisinde egemen olan kesimlerin fikirlerini temsil ediyordu.
Gerek Fransa’da gerekse İngiltere’de muhafazakar akımlar tarihin ilerleyişinin önüne geçemeseler de demokratik düzen içerisindeki yerlerini aldılar. Hatta dönem dönem iktidar olma şansını da buldular.
Bugünün İngiltere’sinde Muhafazakar Parti’nin iktidarda olması bu bakımdan şaşırtıcı değildir. Çünkü muhafazakar partiler tarihin ilerleme çizgisini içlerine sindirmiş ve buna göre kendilerini tekrar dizayn ederek yeni döneme uygun politikalar geliştirmişlerdir. Hiçbirinin aklına tamamen eski düzene dönmek veya feodal çağdaki gibi demokrasiden uzak bir sistem oturtmak gelmez.
Fransız devriminin ortaya koyduğu fikirler bizde Osmanlı’nın son dönemlerinde tartışılmaya başlandı. Bu yönde gelişen mücadeleler 1923’de kurulan cumhuriyetle önemli bir ivme kazandı. Yeni devletin rotası buna uygun olarak çizildi.
Bu ilerlemeye karşı muhafazakar akımların gelişmesi bizde de gecikmedi. Ekonomik, sosyal ve konjonktürel şartların da yönlendirmesiyle “Muhafazakar demokrat” olduğunu iddia eden AKP en nihayetinde 2002 yılında tek başına iktidar oldu.
Fakat muhafazakar demokrat olduğunu iddia eden iktidar partisi, özellikle gücünü iyice pekiştirdiğine inandığı 2010 yılından itibaren, Batı’daki muadilleri gibi demokrasiyi içine sindiren çerçevede politikalar üreten bir yol izlemeyi tamamen terk etti. Gittikçe daha baskıcı ve antidemokratik bir kimliğe büründü. Demokrasiyi hiçe saymak konusundaki pervasızlık MHP’nin de iktidara katılmasıyla alabildiğine arttı.
1789 devrimi ile ilan edilen İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’nin 16. maddesi şöyledir: “Hakların güven altına alınmadığı ve güçler ayrılığının belirlenmediği bir toplumun anayasası yoktur.”
Son iki haftada ardı ardına yaşanan gelişmeler Türkiye’de hakların hiçbir biçimde güven altında olmadığını ve güçler ayrılığının ne kadar zedelendiğini gösteren kanıtlarla doludur. Bu sebeple, 16. maddede belirtildiği gibi anayasa bizzat iktidar eliyle ilga edilmiş durumdadır. Anayasayı ortadan kaldıranlar bugün kendilerini güçlü ve güvende hissedebilirler fakat tarih onları, “Demokrasiyi araç edinerek iktidara gelerek demokrasiyi yok etmeye çalışanlar” olarak yazacaktır.