İstanbul
Hafif yağmur
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9505 %0.03
37,4282 %0.2
97.800,01 %-0.446
3.310,91 0,75
Ara

Anayasa ortadan kaldırıldı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Anayasa ortadan kaldırıldı

Fransız Devrimi ile birlikte laiklik, demokrasi, milliyetçilik, eşitlik, özgürlük gibi fikir veya kavramların yanında muhafazakarlık da ciddi bir destekle yerini aldı. Edmund Burke gibi düşünürler, eski düzenin korunmasını savunarak ve devrime şiddetle karşı çıkarak bu akımın başını çekiyordu.

İngiltere’de daha önce gelişen sanayi devrimi ve modernleşme hareketlerine karşı çıkanlar ise Tory’lerdi. Günümüzün Muhafazakar Partisi’nin öncülü olan bu akım, feodal düzen içerisinde egemen olan kesimlerin fikirlerini temsil ediyordu.

Gerek Fransa’da gerekse İngiltere’de muhafazakar akımlar tarihin ilerleyişinin önüne geçemeseler de demokratik düzen içerisindeki yerlerini aldılar. Hatta dönem dönem iktidar olma şansını da buldular.

Bugünün İngiltere’sinde Muhafazakar Parti’nin iktidarda olması bu bakımdan şaşırtıcı değildir. Çünkü muhafazakar partiler tarihin ilerleme çizgisini içlerine sindirmiş ve buna göre kendilerini tekrar dizayn ederek yeni döneme uygun politikalar geliştirmişlerdir. Hiçbirinin aklına tamamen eski düzene dönmek veya feodal çağdaki gibi demokrasiden uzak bir sistem oturtmak gelmez.

Fransız devriminin ortaya koyduğu fikirler bizde Osmanlı’nın son dönemlerinde tartışılmaya başlandı. Bu yönde gelişen mücadeleler 1923’de kurulan cumhuriyetle önemli bir ivme kazandı. Yeni devletin rotası buna uygun olarak çizildi.

Bu ilerlemeye karşı muhafazakar akımların gelişmesi bizde de gecikmedi. Ekonomik, sosyal ve konjonktürel şartların da yönlendirmesiyle “Muhafazakar demokrat” olduğunu iddia eden AKP en nihayetinde 2002 yılında tek başına iktidar oldu.

Fakat muhafazakar demokrat olduğunu iddia eden iktidar partisi, özellikle gücünü iyice pekiştirdiğine inandığı 2010 yılından itibaren, Batı’daki muadilleri gibi demokrasiyi içine sindiren çerçevede politikalar üreten bir yol izlemeyi tamamen terk etti. Gittikçe daha baskıcı ve antidemokratik bir kimliğe büründü. Demokrasiyi hiçe saymak konusundaki pervasızlık MHP’nin de iktidara katılmasıyla alabildiğine arttı.

1789 devrimi ile ilan edilen İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’nin 16. maddesi şöyledir: “Hakların güven altına alınmadığı ve güçler ayrılığının belirlenmediği bir toplumun anayasası yoktur.”

Son iki haftada ardı ardına yaşanan gelişmeler Türkiye’de hakların hiçbir biçimde güven altında olmadığını ve güçler ayrılığının ne kadar zedelendiğini gösteren kanıtlarla doludur. Bu sebeple, 16. maddede belirtildiği gibi anayasa bizzat iktidar eliyle ilga edilmiş durumdadır. Anayasayı ortadan kaldıranlar bugün kendilerini güçlü ve güvende hissedebilirler fakat tarih onları, “Demokrasiyi araç edinerek iktidara gelerek demokrasiyi yok etmeye çalışanlar” olarak yazacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *